Şampiy10
Magazin
Gündem

N’olacak bu doların hali?

ABD’deki artan enflasyona rağmen; konut sektöründeki ‘subprime’ sorunları nedeniyle FED’in faizleri indireceği beklentisi; faiz farklarının daha da artacağı şeklinde algılanması doların değer kaybını hızlandırdı

ABONE OL
Vatan Haber

Bugünlerde adeta dünyada kimse elinde dolar bulundurmak istemiyor. Mümkünse; hisse senedi, altın, petrol, endüstriyel metal, tarımsal emtia yada diğer paralara çevirmeyi tercih ediyorlar.

Emtialar ve borsalar son 6-8 aydaki en yüksek seviyelerini görürken, İngiliz Sterlini tarihi 2.00 paritesini de aşarak 2.0074 seviyelerine yükselip son 15 yılın rekorunu kırdı. Doların değer kaybının ardında ABD’nin özellikle 2001 yılından sonra; 30 milyar dolar seviyelerindeki dış ticart açığının 60 milyar dolarların üzerine çıkması, buna karşın da ABD yönetiminin “zayıf dolar” politikası izlemesinin önemli bir rolü var. Diğer yandan global enflasyon nedeniyle başta İngiliz, Avrupa ve Japon merkez bankalarının faiz artışlarına FED’den sonra da devam etmeleri, diğer paralar lehine faiz farklarının oluşmasına ve o paralara olan talebin artmasına neden oldu.

ABD’deki artan enflasyona rağmen; konut sektöründeki ‘subprime’ sorunları nedeniyle FED’in faizleri indireceği beklentisi; faiz farklarının daha da artacağı şeklinde algılanması doların değer kaybını hızlandırdı.

‘Carry Trade’in kahramanı dolar/yen paritesinde, 119.87 ile kısa vadeli zirve görülmüş gibi. Ancak euro karşısında 1.3622, 2000 yılındaki 1.3667 ve hatta 1.3717 ile yeni bir zirve görülebilir ki bu da euro-yen’deki yeni hedef olan 1.6280 seviyesinin ziyaret edilebileceği anlamına geliyor (Belki de Pazartesi günkü 162.42 ile orada da zirve görülmüş olabilir). YTL cephesine baktığımızda, cumhurbaşkanlığı meslesini adeta “çözmüş”, dünkü ABD verileri ve başarılı Hazine ihaleleriyle rahatlamış görünen piyasalara gelen döviz satışları, dolar kurlarını 1.3470’e kadar düşürdü. 1.3460 seviyesi kritik. Bu seviyenin aşağı kırılması dolar kurlarını 1.3120 seviyelerine kadar geriletebilir.

Kurlardaki gerileme sürerse yeniden Merkez Bankası’nın müdahalesi konuşulmaya başlayabilir. Her ne kadar cari faiz koşullarında müdahale bir işe yaramayacaksa da, doların değer kaybı sürdükçe bu ihtimal sıkça konuşulmaya devam edecektir.

Diğer yandan piyasalar içinde bulundukları ruh haliyle ABD’deki dış ticaret açıklarının daralmaya başladığının -ki geçtiğimiz yıl Ağustos ayında 68.9 milyar dolarla rekor kıran dış ticaret açığı, Şubat ayında 58.4 milyar dolara geriledi-şimdilik farkında değil! Önce bir hedeflenen zirveleri görelim, yeni alıcı kalmayınca bu rakamlara dikkat edilmeye başlanacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Borsalar toparlanır mı?
  2. Merkez Bankası beklemeli mi?
  3. Brunson rallisi yaşanacak mı?
  4. ABD tahvilleri bizi nasıl etkiler?
  5. Papatya falı gibi...
  6. Enflasyon kritik
  7. YEPyeni hedefleri 12’den vurur mu?
  8. Yeni OVP piyasaya güven verecek mi?
  9. Faizi dengeleyici adım geldi
  10. Merkez ne yaparsa Dolar/TL ne olur?

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.