Merkez neden 300 baz puan indirmedi?
.
Merkez Bankası, piyasa katılımcılarının hemen hepsini ters köşeye yatırarak Çarşamba günü faizleri 50 baz puan indirdi. İndirime de dünyadaki emtia fiyatlarının düşmesi ve ekonomik aktivitenin yavaşlaması sebep gösterilmiş.
Peki MB’nin aklı başına yeni mi geldi? Endüstri metalleri Şubat’tan, petrol Temmuz’dan tarımsal emtialar da Mayıs ayından bu yana düşüyor. Tüm bunların enflasyona olumlu yansıyacağı açıkken, o günlerde MB temkinli bir tavır sergilemeyi tercih etti. Peki ne oldu da MB, tavrını kimsenin beklemediği bir anda değiştirdi?
Artık enflasyon hedeflemesi birinci öncelik değil mi?
Büyüme mi öne çıktı?
Yoksa dolar kurları 1.15’lere düştüğü zaman can havliyle faiz indirimi isteyen reel sektörü dinlemeyen MB, işler iyice sarpa sarınca mı faiz indirmeyi hatırladı?
Bu denli büyük bir küresel krizin ortasında faiz indirerek MB ne gibi bir mesaj vermeyi amaçlıyor?
Madem faiz indirme zamanı geldi, neden 200 hatta 300 baz puanlık “şok ve radikal” bir faiz indirimi yapılmadı? 50 baz puanlık indirimle neyin amaçladığını anlayan beri gelsin. Keza zamanlamasını da... Madem yapılacaktı, hadi diyelim Temmuz ya da Ağustos’ta başlamadılar... Peki neden Eylül’de ilk indirimi yapmadılar?
Yanlış anlaşılmasın, MB’nin faiz indirmesine karşı değilim! Hatta son 5-6 yılda enflasyonla mücadelede için kullanılan faizlerde en az 300 baz puan “gereğinden bonkör” davranıldığına inanan biriyim. Faiz indiriminin çok daha önce yapılmış olması gerektiğine, böylesi bir ortamda yapılacak indirimin de en az 300 baz puanla yapılmasının “öne sürülen” sebepleri haklı çıkaracağına inanıyorum.
Böylesi cılız bir indirimin belki de tek mantıklı açıklaması IMF ile anlaşmanın artık kesinleşmesi olabilir. Merkez ya IMF’ye dair net bir duyum aldı ya da bu ihtimalin artık kaçınılmaz olduğunun hükümet tarafından da kabul edildiğini öğrendi. “Madem IMF ile anlaşılacak sonrasında nasılsa faiz indirimleri başlayacak, iyisi mi biz şimdiden başlayalım” denmiş olabilir.
Hal böyle olsa bile, tek başına gelen bu cılız indirim yerine IMF ile yapılacak anlaşma (normal veya ihtiyati stand-by) sonrasında “olağanüstü” bir toplantıyla “olağanüstü” bir indirim açıklansaydı daha iyi olmaz mıydı? MB böylelikle daha vurucu ve net bir duruş sergilemiş olurdu.
Bir öneri!
Kriz sırasında adeta krizi kovalarcasına bölük pörçük, panik halinde önlemler açıklanacağına, derli toplu birçok önlemi biraraya getirmiş tek bir güçlü “krizle mücadele paketi” açıklansın. Küçük ve ürkek adımlar yerine, kararlı ve sert adımlar atılsın. Bu adımların ayak sesleri hem finans sektörüne hem de reel sektöre güven versin!
Küçük adımlar kızgın sacın üzerine damlayan suya benziyor. Bir anda buhar olup gidiyor. Sacı değil soğutmak, etki bile etmiyor. Kızgın sac ancak aynı anda uygulamaya konulacak birçok önlemin biraraya getirildiği bir önlemler paketi ile üzerine bir kova su dökülmüş misali soğutulabilir.
Bu sayede sağlanacak “çapraz atış” imkânı ile daha başarılı sonuçlar alınabilecek. 1 lirayla 5 liralık iş yapılabilecek. Tek tek alınan açıklanan 1 liralık önlemle, ancak 50 kuruşluk, şanslıysanız ancak 1 liralık iş yapabiliyorsunuz.
Krizin toplam maliyetini en aza indirmeye yönelik bu öneri hem hükümete hem de Merkez Bankası’na...