Merkez Bankası fırsat kaçırdı!
.
Merkez Bankası’nın yeni enflasyon hedeflerine dair hükümete yazdığı mektup kamuoyuna açıklandı. Neredeyse tahminlerin çok üzerinde açıklanan enflasyon rakamlarıyla eş zamanlı olarak... Açıklamada; “...Enflasyon hedeflerini 2009 yılı sonu için yüzde 7.5 ve 2010 yılı sonu için yüzde 6.5 olarak güncellemeyi; 2011 yılı için ise yüzde 5.5 olarak belirlemeyi, bu mektup aracılığıyla hükümetimize öneriyoruz” deniyordu.
Öneri daha önceden hükümet ile tartışılmış ki ekonomiden sorumlu devlet bakanının önerileri uygun bulduğuna dair teyidi hemen geldi.
Geçtiğimiz ay; bu yılın hedeflerinin de tutmayacağını ve 2008 yıl sonu tahminlerini yüzde 9.60’a yükselttikten sonra, hedeflerin de revize edileceği konuşuluyordu. Yıllık rakamları çift hanelere çıkaran Mayıs rakamlarından hemen sonra gelmesi sürpriz oldu.
Bir başka sürpriz de üç yıl sonrası için bile, bu yılki yüzde 4’lük hedeften hiç bahsedilmiyor olması. Anlaşılan son üç yılda enflasyon hedeflemesinde başarısız olan MB, bu kez hedefleri biraz “geniş” tutarak, kredibilitesini yeniden tesis etmeye çalışıyor.
Zamanlaması ve beklenti yönetimi bir yana, bu revizyon sırasında kullanılan endeksin de değiştirilme firsatı kaçırıldı. MB yine toplam “enflasyonu” hedefliyor. Bunun için yine “faiz silahını” kullanacak ve bunu da “enflasyondaki riskler aşağı yönlü olarak değişse bile” kullanmaya devam edeceğini bugünden açıklıyor. “Küresel enflasyon” saldırısı karşısında sadece faiz silahını kullanarak enflasyonla “savaşan” Merkez Bankası’nın işi “ithal edilen” küresel enflasyon yüzünden her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Faiz silahı; artan iç talebin kontrolü, yani talep kaynaklı bir enflasyon için, ideal bir silah. Ancak MB’nin kontrol edemediği küresel sebeplerden kaynaklanan son durumda MB’nin faiz silahının “menzili” ne yazık ki kısa kalıyor ve etkili olamıyor.
Bu nedenle de MB; toplam enflasyon (TÜFE) yerine; faizle kontrol edebildiği (tıpkı FED’in yaptığı gibi) “gıda ve enerji dışı çekirdek enflasyonu” hedeflemesi daha yerinde olacaktı. Her ne kadar bu endeks de son aylarda artış göstermeye devam etse de, bu endekse göre alınacak faiz kararları çok daha akılcı olacaktı. Hem gereksiz yere yüksek faiz ödemek zorunda kalınmayacak hem de MB’nin kredibilitesi bu denli zarar görmeyecekti. Bu fırsat ne yazık ki kaçırıldı. Umarım yeni yılla birlikte burada da bir “revizyon” yapılır.