Küresel yıl sonu kapanış mafyası
.
Yılın son haftası... Piyasaların da yılı kapatacağı haftadayız. Neredeyse Aralık ayının başından bu yana “yatay” denebilecek bir rota izlendi. Mart ayından bu yana yaşanan “ayı piyasası” rallisinde önemli bir düzeltme olmadı!
Yılın bitmesine bu kadar kalmışken de kimse tekere çomak sokmak istemiyor, istemeyecektir de... Şurada kalmış “hacimsiz-çelimsiz” 4 (dört) ‘kel’ gün. Defterler neredeyse kapatılmış, kârlar ve de dolayısıyla bonuslar hesaplanmış. Herkes belli ki halinden memnun. Yılın başında ölümü görmüş olanlar bile, bugünlerdeki sıtmaya çoktan razılar.
“Kapanış mafyası” devrede
Hazır önümüzdeki yıl ekonomilerin pozitif büyüme rakamları “üreteceği” (her ne kadar bu önemli ölçüde baz etkisinde kaynaklanacak olsa da) senaryoları etrafta uçuşurken kimse gelecek yılı düşünmüyor. Yeter ki bir kaza bela çıkmadan bu yıl iyi kapansın. Hatta mümkünse yeni yıla olabildiğince yüksek seviyelerden başlasın ki düşüşlerdeki dip seviyeleri bile yukarıda kalabilsin.
Borsacılar arasında bir deyim vardır. Özellikle kredili işlem yapanların teminat olarak gösterdikleri hisse senetlerinin teminat değerleri, seans/gün kapanış fiyatlarından hesaplandığından dolayı; kapanış fiyatlarının yüksek olması, hem kredi kullananlarının hem de verenlerin hoşuna gider. Kredi kullanan daha fazla kredi kullanabilir, veren de kendini daha güvende hisseder. Bu nedenle de kapanış saniyelerinde genellikle satıştaki fiyatlardan işlemler geçer. Bu da hisselerin ve de dolayısıyla endekslerin son bir “atakla” daha yüksek kapanmasına neden olur. Bu saiklerle işlem yapanları piyasa katılımcıları mecazi olarak “kapanış mafyası” olarak nitelerler.
Bugünlerde tüm küresel piyasalarda olanlar “yılsonu kapanış mafyası” yakıştırmasını hatırlattı. Yılın son virajına girilmişken, kapanışların yüksek olabilmesi adına “mafya” elinden geleni yapıyor, yapacak da...
Üstelik bu kapanış mafyası “küresel”. Kürenin her yerinde “örgütlenmiş” durumdalar. Doğudan-batıya, kuzeyden-güneye tüm finansal piyasalarda varlar. Aslına bakarsanız bencilliğin hakim olduğu heryerdeler ve gerçekte hepsi de birbirinden habersiz. “Ortak akılla” bunları yapıyorlar dense hatalı olmaz. Zira hemen her piyasada “boğa” psikolojisiyle fiyatlar ne kadar yukarı giderse, servetler o kadar büyüyecek, eh, malumunuz bonuslar da...
Noel arifesinde; ABD piyasalarının adeta kendilerine hediye vermek istercesine Dow Jones’ta 10.520 ve S&P’de 1.126 ile yılın en yüksek kapanışlarını yapıyor olması da bu “oluşumun” üyelerinin bir marifeti gibi geliyor bana. Bu hafta boyunca da bu “mafyanın üyelerinin” değişik eylemlerine tanık olacak gibiyiz!
Altında düzeltme yaşanabilir
Euro/dolar paritesinde 1.4210’un (200 günlük hareketli ortalama) altına inilmesinin hayli zor olduğu bir ortamda; son 15 iş gününde yaşanan sert düşüşün 1.4570’lere doğru bir düzeltmesini görebiliriz. Benzer bir zamanlama ile 1.075’e kadar düşen altın fiyatlarında da 1.133 dolar seviyelerine doğru bir düzeltme yaşanabilir. Bu düzeltmelerin de ötesine geçecek “eylemler” görürsek de şaşırmayacağım. Örneğin S&P 500’de 1,160 seviyesinin test edilmesi gibi...
İçerisi karışık!
Açılım karmaşasına bir de ordu/sivil gerginliği eklenince politik tansiyon iyiden iyiye yükseldi. Ankara’daki toz bulutu değil. Daha çok İstanbul’da örgütlenmiş ve bu yılı cari seviyelerden kapatmak isteyen “küresel yıl sonu kapanış mafyası” büyük olasılıkla Ankara’daki toz fırtınasını da görmezden gelecek ve adeta hiçbirşey yokmuşcasına İMKB’yi de diğer piyasalara “eklemleyeceklerdir”. Polika cephesindeki karışıklıkların olası etkilerini yeni yılda yaşamaya başlıyor olabiliriz. Bu hafta boyunca 2010 tahminlerine detaylı şekilde değineceğim...