Küresel hareketler içeriyi etkiler mi?
ABD Başkanı Trump’ın görevinden ‘azli’nin konuşulması, Brezilya’da yaşanan yolsuzluk krizi, dünya piyasalarını yorabilir. Doların ateşi bu hafta söner. İlk etapta 3.5650’ye ardından 3.5450’ye kadar düşebilir. Borsada 97.150 resmin içinde olsa da düzeltme dönemine girdik
Geçtiğimiz hafta iki ülkenin iç politikasından kaynaklanan gelişmeler finansal piyasaları sarstı. İlki ABD Başkanı Trump’ın FBI Başkanı’nı görevden alması... Ve bu süreç öncesinde FBI Başkanı’na yaptığı “öneri” ABD’de Trump’ın görevden alınabileceği iddialarına kadar varan bir skandal olarak algılandı. Trump’ın azledilip, azledilemeyeceği bir anda piyasalarda en fazla konuşulan konu oldu. Böylesi bir olasılığın konuşuluyor olması dahi borsalarda kâr realizasyonunu (Biraz da kâr realizasyonu için aranan sebep olarak kullanılmıyor değil) tetiklerken, güvenli liman olarak algılanan ABD devlet tahvillerine alım geldi. Euro/dolar paritesi; AB cephesinden gelen pozitif ekonomik verilerin de katkısıyla; Trump’ın seçilmesinden sonraki günü saymazsak 10 Ekim 2016’dan bu yana ilk kez 1.12’nin üzerine çıktı, 1.1204’ten haftayı kapattı.
Real ve TL eşitlenir mi?
Brezilya’daki yolsuzluk haberleri de geçtiğimiz haftayı hareketlendiren ikinci önemli olay oldu. Rouseff’in azledilmesinden sonra başkanlık koltuğuna oturan yardımcısı Michel Temer hakkında Brezilya Yüksek Mahkemesi’nin yolsuzluk soruşturması açması yeni bir “Başkan azli mi gündemde” sorusunu gündeme getirdi. Ülkenin en büyük et
ürünleri üreticisi JBS’nin CEO’su ile arasında geçen bir görüşmenin kayıtlarının; Globo gazetesi tarafından geçtiğimiz Çarşamba günü yayınlanması sonrasında esen rüzgar Brezilya Reali’nin bir günde yüzde 7 değer kaybetmesine neden oldu.
Temer için istifa, azil veya ülkenin Yüksek Seçim Kurulu tarafından yeni bir Başkanlık seçimine gidilmesi seçenekleri söz konusu. Hafta sonu yaptığı açıklamada bahsi geçen kaydın “montaj” olduğunu, JBS’nin CEO’sunun teyp açıklanmadan önce yüklü dolar alarak spekülasyon yaptığını söyleyen Temer’in geleceği önümüzdeki günlerde başta Brezilya olmak üzere diğer gelişen ülke piyasaları için de önemli olacak.
Brezilya Merkez Bankası (Banco Central do Brasil-BCB); piyasalara dolar likiditesi verecek şekilde swap işlemleri ve kurdaki yükselişi sınırlamak için doğrudan döviz müdahalesi yaparak realdeki yükselişi sınırladı. Perşembe günü dolar karşısında 3.41’e kadar değer kaybeden (Çarşamba gününü 3.1380’den kapatmıştı) Real, BCB’nin müdahaleleriyle haftayı 3.2535 seviyesinden kapattı. Ancak bu müdahalelerin etkilerinin çok uzun süreli olmayacağı, Temer konusundaki sürecin görevden azledilmesine kadar gidebileceği ve bunun da Real üzerinde baskı yaratabileceği hatta Brezilya Reali ile Türk Lirası’nın dolar karşısında kur olarak eşitlenebileceği piyasalarda konuşuluyor. Sadece gelişen piyasalardaki ekürilerimizden biri olduğu için değil küresel piyasalardaki önemli ekonomilerden biri olduğu için bu aralar Brezilya’yı yakından izlemekte fayda var.
Geçen haftanın önemli olaylarından biri de Trump-Erdoğan zirvesiydi. Zirveden Türk tezlerine destek çıkmamış olduğu izlenimi geçen hafta Brezilya ile birlikte piyasalarımızı olumsuz etkileyen unsurlardan biriydi.
Dolar gevşeyecek ama
Brezilya ve zirve faktörlerinin bir araya gelmesi ile dolar/TL kuru geçtiğimiz hafta Perşembe günü 3.6415’e kadar yükseldi. Real’in gevşemesi ile birlikte önce 3.61’lere daha sonra da 3.58’lere kadar geriledi.
Geçen hafta başındaki yazımda “Trump-Erdoğan zirvesinden Türkiye adına iyi haberler gelmezse, henüz daha kapanmayan boşluğun (3.6289-3.6398 arasında kalmıştı) da kapanması, hatta 3.6430-50 seviyesine kadar bir yükseliş ihtimali artacak” diye yazmıştım. Brezilya rüzgarı ile bu “boşluk” kapandı. Üstelik euronun değer kazandığı, normal şartlar altında dolar/TL’nin gerilemesinin beklendiği bir ortamda...
AK Parti kongresi yapıldı, Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden parti genel başkanı olurken yeni MKYK da seçildi. Bundan sonra gözler bu haftanın ikinci yarısında yapılacak NATO zirvesine çevrilecek. Bu zirveden çıkacak kararlar da önemli.
NATO zirvesi sonrasında bir kabine revizyonu daha da fazla konuşuluyor olacağa benziyor. Kabinede ekonomi yönetiminin kimlerde olacağı önemli olacak. Bu belirsizliklerin olduğu bir ortamda dolar/TL kurunun geçtiğimiz haftaki yükselişinin devam etmeyeceği ve yerini bir düzeltmeye bırakacağını söylemek zor değil. Cuma gününün ikinci yarısında zaten başlamış olan bu hareketin ilk aşamada 3.5650 ardından da 3.5450-3.55 seviyelerine kadar devam etmesi ihtimali var. Bu düzeltme kısa sürecek ve yeniden yukarı yönlü (ağırlıklı olarak Brezilya’dan kaynaklanan sebeplerle) bir hareket gelirse 3.6270 seviyesi (50 günlük Basit Hareketli Ortalama-BHO) dikkatle izlenmesi gereken bir direnç seviyesi olacak.
Borsa İstanbul’daki düzeltme sürer mi?
Yukarıda bahsetmiş olduğum gelişmeler doğal olarak Borsa İstanbul’u da etkiledi. Halen daha yukarıda 97.150-650 bölgesi resmin içinde olsa da bir düzeltme dönemine girdiğimizi (Biraz da “Mayıs’ta sat ve uza” döneminin sonuna yaklaşılmış olmasının da etkisiyle) düşünüyorum. Trump’ın her ne kadar bu ilk seferinde azledileceğini düşünmüyor olsam da (Suudi Arabistan ile 110 milyar dolarlık silah toplam 350 milyar dolarlık işbirliği anlaşması imzalamışken) Trump ile ilgili “skandal haberleri” ABD borsalarındaki kâr realizasyonu hareketlerini tetikleyeceğini tahmin ediyorum. ABD borsalarındaki bu hareketler bizim piyasalarımıza da yansıyacaktır. Düzeltmenin devamı durumunda sırasıyla 93.900, 91.750 ve 90.750 seviyeleri önemli destek seviyeleri olacaktır. Bunlardan ikincisi 50 günlük BHO seviyesi olmasında dolayı daha da önemli bir destek seviyesi olacak.
İran dengeleri bozacak mı?
Bölge adına önemli gelişmelerden birisi de geçtiğimiz Cuma günü komşumuz İran’da yapılan seçimlerde şu andaki reformcu Cumhurbaşkanı Ruhani’nin oyların yüzde 57’sini alarak ilk turda seçilmesi oldu. Rakibi Reisi’nin oyların yüzde 38.5’ini alabildiği seçim; İran halkının reformlara ve Batı ile yapılan nükleer anlaşmaya desteğini teyit etmesi açısından önemliydi. Trump’ın
İran ile yapılan nükleer anlaşmayı “revize edeceğini” söylediği bir ortamda anlaşmayı yapmış lider olan Ruhani’nin güçlenerek seçimlerden çıkması bölgedeki dengeler açısından önemli.