Komşu artık iflah olmaz!
.
Bilmem hatırlar mısınız Lehman Brothers’ın battığı hafta sonunu. Bir çok bankanın ismi dillendirilirken, Lehman üzerine yüklenildi. Diğer bankalar Lehman’a işlem limitlerini kapattılar, yeni likidite bulamayan, piyasalarda işlem yapma kabiliyetini kaybeden Lehman bir anda battı. Yunanistan’ın da durumu çok farklı değil. Komşu’nun durumu iyice zorlaştı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanlığı’nın en güçlü adayıyken uygulanan politikalara karşı olduğu için istifa eden Bundesbank’ın Başkanı Axcel Weber’den sonra ECB’nin Baş Ekonomisti ve ECB İcra Kurulu Üyesi Juergen Starck’ın da istifası piyasa katılımcılarının kafasını çok ciddi karışturdı. ECB’nin PIIGS (Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan ve İspanya) tahvillerini alma politikasına karşı olduğu için istifa ettiği söylenen Starck’ın istifası; Almanya cephesindeki ‘kurtarma operasyonuna’ karşı tepkilerin artması olarak yorumlandı piyasalar tarafından. Katı Alman merkez bankacılığı ekolü ile yeni liberal ECB ekolünün anlaşmazlığı artıyor!
Ortada bir ‘melek kurtarıcı’ yoksa nasıl kurtulacaktı Asiye, pardon Yunanistan? İşte bu korkuydu Cuma günü özellikle günün ikinci yarısındaki olumsuz hava.
Her ne kadar Papandreu hafta sonu yaptığı konuşmada, “Ülkenin ayakta kalması için gereken her şeyi yapacağız. Yunanistan’ın Avrupa’daki kurumsal, siyasi populizm ve diğer sorunların günah keçisi olmasına izin vermeyeceğiz‘’ dese de artık ‘komşunun’ adı çıktı 9’a, inmez 8’e! Bilmem hatırlarmısınız Lehman Brothers’ın battığı hafta sonunu. Bir çok bankanın ismi dillendirilirken, en fazla Lehman üzerinde konuşuldu. Diğer bankalar Lehman’a işlem limitlerini kapattılar, yeni likidite bulamayan, piyasalarda işlem yapma kabiliyetini kaybeten Lehman bir hafta sonu batıvermişti. Yunanistan’ın da durumu çok farklı değil. Önce Finlandiya’nın teminat istemesi, şimdi AB yetkilileri ile Yunanistan arasındaki iletişimin ‘durması’, ECB içinde ve de Almanya’da farklı seslerin çıkması Yunanistan’ın ‘yüzdürülmesini’ gittikçe zorlaştırıyor. Tekne her yerinde su almaya başladı ve işin kötüsü delikler artık tıkanamayacak kadar büyüdü. Papandreu ne kadar hamasi nutuklar atarsa atsın, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.3 ve ikinci çeyreğinde yüzde 8.1 küçülen Yunan ekonomisi, bu delikleri kapatmaktan çok uzakta.
Hafta sonu Moody’s; BNP Paribas SA, Credit Agricole SA ve Societe Generale SA’nın portföylerindeki Yunanistan bonolarından dolayı indirilmek üzere izlemeye alındığını açıkladı. İlk iki bankanın bir kademe, Societe Generale’nin iki kademe not indirimi ile karşı karşı kalabileceği piyasada konuşulanlar arasında. Anlaşılan Moody’s de Yunanistan’ın iflâh olmayacağına kani olmuş.
Yine hafta sonu Marsilya’da toplanan G-7 Maliye Bakanları, bankacılık sisteminin ayakta kalabilmesi için her türlü önlemin alınacağı açıklandı. Sanki daha önceleri bunu yapmıyorlardı. Politika yapıcılar ve siyasiler ısrarla aynı hatayı yapmaya devam ediyorlar ve yine meseleyi bir ‘likidite’ sorunu olarak algılamaya devam ediyorlar. Ya da kamuoyuna böyle sunmayı tercih ediyorlar. Her ikisi de bu açmazdan çıkılmasını sağlamıyor, sağlamayacak!
Bankalara (ve de PIIGS’e) para vererek sorunu ertelemek, zamana yaymanın artık mümkün olmadığını anlamaları, gerekiyor! Özellikle de AB ve ECB’nin bu konuda çok daha net ve kararlı adımlar atması şart oldu! Bunu yapmadıkları takdirde İrlanda ve Yunanistan’da ortaya çıkan kanserin İtalya, İspanya’ya sıçramasına engel olamayacaklar. Ardından da Fransa ve Almanya’nın ki AB’nin kalbi ve beyni diyebiliriz; kanser olmasına engel olamayacaklar!
Bundan sonrası acı ilaç devri! Birilerinin canı yanacak, birilerinin canı çok yanacak. Bazıları bu krizin bedelini ödemek zorunda. Kamuya yükleme, bireylere ‘dağıtma’ yöntemi çalışmadı!
Bu saatten sonra ne yapılması gerekir başka bir yazı konusu, şimdilik kısa vadede piyasalarda neler olabileceğine bir göz atmakta fayda var!
Borsalar ne olacak?
Dışarıda DAX’ta 5.122 seviyesi oldukça önemli! Bu seviye korunduğu sürece Almanya’nın hamiliği konusunda mutabakat devam ediyor demektir. Ola ki bu seviyenin altına günlük, hele ki haftalık bazda bir kapanış görecek olur ise Avrupa’nın işi iyiden iyiye zora girecek demektir.
AB ne gibi ‘yeni’ karalar alır bilemiyorum ama euro/dolar paritesinde 1.3780’nin altında bir kapanış yaşanmış olması bu hafta içinde 1.3410 seviyesinin test edilmesi olasılığını arttırıyor! Hem daha önceki zirve/diplerden birine denk gelkiyor olmasından hem de 1.4550’den gelen böylesi ‘büyük’ bir hareketin mutlaka sonsuz tek yönlü gitmeyeceği varsayımıyla bu seviyenin tutacağını ‘varsayıyorum’!
Paritede bunlar olurken dolar/TL cephesinde de ‘gerginlik’ artacaktır! Yine de 1.8030 seviyesi önemini koruyacak ve bu seviyenin üzerine çıkılması ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyorum. Dolar/TL direnecek olur ise ‘1 dolar+1euro’dan oluşan sepette gerileme yaşanabilir. 4.30 seviyesi (0.50 dolar+0.50 takip edenler için 2.15) kritik! Bu seviyenin üzerine çıkılmasını beklemiyorum.
Ola ki çıkılacak olur ise yeni gerginliklere hazır olmakta fayda var.
İMKB mi dediniz? İMKB’de ‘Hafta sonu Yunanistan batmadı, herşey yolunda’ gibi bir hava oluşacak olursa; ki saman alevi gibi geçici olacaktır; Cuma günkü kayıplar geri alınmaya çalışılacaktır. Tüm çaba 59.134 ile 57.755 arasındaki ‘boşluğun’ kapatılması yönünde olacaktır. Başarılı olabilecekler mi, ciddi şüphelerim var!
Geçtiğimiz hafta Perşembe günü piyasaları bir anda saran ‘not artışına dair duyum’gibi sebeplerle yeni bir ‘gaz gelecek’ olsa da 59.500-60.000 seviyelerinin üzerine çıkılması hayli zor görünüyor! Aşağıda 53.700 önemli olacak!