Günah keçisi bulundu: Lehman Brothers ve CEO’su Richard Fuld
.
Biz insanoğlu bayağı garibiz. Ne zaman bir felaket yaşansa hemen buna yol açan bir “kolay” sebep, bir günah keçisi arar, buluruz. Galiba bu bizi rahatlatıyor.
2001’deki krizin çıkış sebebinin “Anayasa kitabının fırlatılması” ya da I. Dünya Savaşı’nın çıkış sebebinin “Avusturya-Macaristan İmparatorluğu prenslerinden birinin bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi” gibi “hap” sebepler olduğuna inanmayı tercih ediyoruz.
Yine aynısını yaptık. 2008 küresel krizinin faturasını da 50 milyar dolarlık eşikaltı krediyi buharlaştıran ve “krizin tek kaybedeni” Lehman Brothers’ın mali kayıtlarında sahtekârlık yapan/yaptıran son CEO Richard Fuld’a çıkardık!
Önümüzdeki aylarda küresel finans dünyasında çıkabilecek bir “ülkeler üstü borç krizinin” faturası da Yunanistan’a çıkarsa hiç şaşmayın!
2.200 sayfalık (kağıt israfı) Lehman Brothers (LB) hakkındaki rapor 30 milyon dolara malolmuş (Lehman’ın vergi verenlere yükü her geçen gün artmaya devam ediyor!).
Bu arada LB’nin; muhasebe oyunlarına göz yuman ya da bunları zamanında ortaya çıkar(a)mayan Ernst&Young adlı denetim şirketinin “Enron”u olabileceği konuşuluyor. Hatırlarsınız ABD’nin enerji devi Enron; 8 yıl önce muhasebe hilelerini zamanında ortaya çıkar(a)mayan Arthur Andersen’in sonu olmuştu! Küresel krizin günah keçisi de bulunduğuna göre yeniden eski tas eski hamam herkes “işine dönebilecek”? Gerçekten dönebilecek mi? Yeniden tekrarlanmaması için herhangi bir önlem alındı mı? Yepyeni bir model, yepyeni kurumlarıyla çalışmaya mı başladı? Korkarım hayır!
Tek başına bir LB’nin toplumun önünde çarmıha gerilmesi tüm bunların çözümü olabilir mi? Yine korkarım hayır. Böyle giderse Kahn, Roubini ve benden başka birileri daha “ikinci dip”, “krizde ikinci dalga” gibi başlıklarla tartışmaya başlayacak.
Neyse günah keçisini bulduğumuza göre günlük hayatımıza dönebiliriz!
Peki bu hafta piyasalarda ne olacak?
Haftanın ikinci yarısı önemli!
Geçtiğimiz hafta, ABD piyasaları haftalık bazda sınırlı bir yükseliş yaşandı. İMKB ise “IMF masalının” sona ermesiyle haftayı sınırlı bir düşüşle kapattı!
ABD piyasalarındaki asıl gelişme endeksler bazında “çift tepeye” gelinmiş olması. Bu durum ABD endekslerinin “harbi delikanlısı” S&P 500 endeksinde daha belirgin. Dow Jones bu endekse denk bir performansa ulaşamamış olsa da sermaye ağırlıklarına göre hesaplanan (İMKB 100’de olduğu gibi) S&P 500’de gelinen nokta önemli.
19 Ocak’ta 1.150 seviyesini gören S&P 500 endeksinde geçtiğimiz Cuma günü 1.153 seviyesi ile yeni bir tepe yaşandı. Teknik olarak haftanın ilk günlerinde 1.160 seviyelerine kadar bir yükseliş yaşanabilir.
Bu seviyenin test edilmesi “çift tepe” olarak adlandırılabilecek bir yapıyı bozacak değil. Asıl önemli olan bu seviyenin üzerine geçilip geçilmeyeceği ve 1.228’lere doğru yeni bir dalganın başlayıp başlamayacağı.
Benim beklentim bu seviyenin aşılmayacağı yönünde. ABD piyasalarında “çift tepe” sırasında yaşanan yükselişin yerini haftanın ikinci yarısında düşüşe bırakacağı yönünde. Böylesi bir hareket ne olabilir derseniz, ilk akla gelen Fed olacaktır.
Fed Başkan Yardımcılığı’na Helikopter Ben’in politikalarını desteklediği söylenen Janet Yellen’in atanacak olsa da önümüzdeki Fed Açık Piyasa toplantısındaki tartışmalar yine faiz yükselmesinin zamanlaması konusunda olacaktır. Bu tartışmaların artması yükseliş enerjisini de azaltacaktır. Cuma günü 1.3750’nin üzerinde haftalık kapanış yapan euro/dolar paritesindeki hareket varlık piyasalarında bu hafta başında yaşanabilecek yükseliş hareketini destekler nitelikte.
Paritedeki ilk hedef 1.3845 ardından da 1.3890 seviyeleri. Özellikle ikinci seviyenin aşılması ilk denemede zor olacaktır.
1.39’un üzerindeki günlük kapanışlar olması durumunda paritedeki hareketin 1.4090-1.4125 bandına kadar yükselmesi olasılığı da artacaktır.
Böylesi bir hareket “çift tepe” senaryosunun gerçekleşme ihtimalini de azaltabilir.
Paritedeki hareket dolar/TL kurlarını da yakından ilgilendirecektir. Dolar/TL’de ilk aşamada 1.5250 seviyesi destek görevini sürdürecektir. Ancak paritedeki hareketin devam etmesi ve euronun 1.3890’lara kadar yükselmesi durumunda dolar/TL kurlarında ilk aşamada 1.5185’e doğru bir düzeltme/geri çekilme görebiliriz.
Paritede 1.41’li seviyelere doğru bir yükseliş yaşanacak olur ise dolar/TL’deki hareket 1.5040’lara kadar bile devam edebilir!