Geçen haftaki verilerden sonra İMKB’de 3.2 cent ihtimali arttı!
.
İMKB’de önümüzdeki günlerde 63.850 seviyesine kadar bir toparlanma görebiliriz. Ancak orta vadede İMKB’nin işi zorlaşmakta. Ekonomiyi soğutmaya yönelik alınacak önlemlerin hiç birinin de piyasa daha doğrusu İMKB dostu olmasını beklemiyorum. Cuma günü 3.92 cent’ten kapanan İMKB’nin kısa vadede 4.34 seviyesine kadar yükselme ihtimali var. Ancak bu yükselişin önümüzdeki haftalarda yerini düşüşe bırakacağını ve İMKB’de 3.2 cent seviyesini kadar gerileme yaşanabilir
Yunanistan’ın “geçici çözüme” kavuşmasıyla piyasalar rahatladı. Hem de ne rahatlama... ABD borsaları geçtiğimiz haftanın her 5 işgününde de ard arda yükseldi. Dow Jones yüzde 5.58 yükselirken, S&P 500’deki yükseliş yüzde 5.80’e ulaştı. Bu yükselişte, ABD’de bugün kutlanacak 4 Temmuz Bağımsızlık Günü tatiline “hisse senetsiz girmek istemeyenlerle” bir çok veri kötü giderken aralarından iyi gelen ISM verisini “satın alanların” da payı vardı.
Yunanistan’daki kemer sıkma önlemlerinin parlamentodan geçmesiyle AB borsaları da ABD piyasalarını büyük oranda “taklit” ettiler! Yüzde 5’ler civarında değer kazanırken, komşunun durumuna düşmeden önlemler almaya başlayan İtalyan borsası endeksi MIBTEL ile kriz yorgunu Atina Borsası paketin onayı sonrasında yüzde 8.1 yükseldi. Haftanın bu ilk iş gününde ABD piyasaları tatil olduğundan genel olarak “bekleme havası” hakim olacaktır. Haftanın geri kalanında da 2 önemli veri/karar piyasaların yönünü çizecek. İlki Perşembe günü açıklanacak Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı. 25 baz puanlık bir artış bekleniyor. Euro/dolar paritesini de haftanın sonun 1.45’lerin üzerine çıkaran da bu beklenti oldu. Diğer veri de Cuma günü gelecek Haziran ayına ait ABD işsizlik verileri.
Piyasalar yaz rehavetine girmek istiyorlar, ancak gelişmeler ne yazık ki buna izin vermiyor. Kısa vadede veriler, özellikle de ABD’den gelen veriler henüz daha ekonomideki toparlanmanın kalıcı olmadığını gösteriyor. Buna karşın Goldman Sachs (GS) Cuma günü yayınladığı raporda, ABD ekonomisi için yılın ikinci yarısı için daha iyimser. Bu iyimserliğini de 5 başlık altında topladığı nedenlere dayandırıyor:
1- Emtia fiyatlarındaki gerilemeler: Geçtiğimiz çeyreğe göre başta petrol ve tarımsal emtialar olmak üzere emtiada genele yayılmış fiyat düşüşlerinin tüketici harcamalarını arttırabileceği öne sürülüyor. (IEA’nın rezerv kullanımlarının geçici etkisi kalıcı hale gelir ise neden olmasın?)
2- Finansal piyasaların geçtiğimiz yıla oranla daha “rahat” olması: AB’deki borç krizinin “çözülmesi” ile birlikte önümüzdeki dönemde finansal piyasalardaki “akışkanlık” daha da artabilir.
3- Konut fiyatlarındaki düşüş durabilir: Her ne kadar son bir yıla bakıldığında konut fiyatlarındaki düşüş yüzde 5’e ulaşmış olsa da son veriler düşüşün yavaşladığını gösteriyor. (Son 3 yılda bunun kaç kez öne sürüldüğünü hatırlamıyorum artık!)
4- ABD’deki taşıt üretiminde artış: Japonya’daki krizler sonrasında kesintiye uğrayan üretimin ABD’li otomobil üreticilerine yarayacak. (Belki de tek haklı oldukları argüman bu olsa gerek ama Japonya geri dönüyor, uzun süreli sürdürlebilr bir avantaj olarak kalmayabilir!)
5- İşsizlik daha kötüleşmiyor: Her ne kadar son veriler aksini söylüyor olsa da GS Haziran ayında 125 binlik istihdam artışı olacağını ve önümüzdeki dönemde işsizlik oranının yüzde 9’a düşecek! (Dereyi görmeden paçayı sıvamak gibi durum bu)
Goldman Sachs’ı hayli iyimser buldum! Hem bahsedilen savlar güçlü değil, hem de bunların hepsinin bir arada olmadığı bir durumda piyasaların işi hayli zor olacak!
Kısa vadeye bakıldığında ABD borsalarının son 5 günlük “rallisinin” bu hafta içinde yavaşlaması ihtimali yüksek. Zira satın alınan özellikle Yunanistan meselesi gündemden düşecek. Teknik olarak bakıldığında bu hafta ABD borsaları için önemli. S&P’de 1.350 seviyesi (Dow Jones’ta da 12.680) kritik Bu seviyelerin aşılması zor olabilir. Aşılacak olur ise Dow Jones’da 13 binlerin üzerine, S&P’de de 1.380 ile Mayıs zirvesinin üzerine çıkıldığına tanık olabiliriz. Ancak bu ihtimalin düşük olduğunu tahmin ediyorum. Büyük olasılıkla Omuz-Baş-Omuz formasyonu oluşacak, yeni yüksekler görülme ihtimali düşük olacaktır.
ECB’nin faiz kararına kadar piyasalardaki hareketler sert olacaktır. Euro haftayı 1.4528 ile kritik seviyeden kapattı. Bu seviyenin üzerinde bir günlük kapanış yapacak olur ise önce 1.4690’daki bir önceki yükseği test edebilir, ardından da 1.4810 seviyesine kadar bir yükseliş yaşanabilir. Bence 1.48’li seviyelerin görülme ihtimali bence düşük!
Gelelim bize...
Geçtiğimiz hafta yüzde 11’lik “dünya rekoru” ilk çeyrek büyümesi ve 10.1 milyar dolarlık Mayıs ayı dış ticaret açığı verileri açıklandı. Ekonomik veriler açısından sevindirici gibi görünen ancak finansal piyasalardaki beklentileri bir anlamda olumsuz etkileyen verilerdi. Neden mi? Büyüme verileri “yaşandı bitti” tarzında bir durum tespiti. Ama dış ticaret açığı pek öyle değil. Böylesi bir dış ticaret açığı Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar biriminin tahminine göre, 8 milyar dolar civarında bir cari açık anlamına gelecektir. Zaten sorun olarak algılanan cari açık meselesinin daha da fazla tartışılmasına, piyasaların çok da hoşuna gitmeyecek yeni önlemlerin alınmasına yol açacak. Bu da son 3 iş gününde bizim piyasalarımızın yurt dışındaki olumlu havadan ayrışmasına neden oldu. Negatif ayrışmada dış/cari açık tek “müsebbib” değildi. Erdoğan/Kılıçdaroğlu restleşmesi, Suriye sınırındaki gelişmeler de “ufak ufak” fiyatlanmaya başladı.
Negatif ayrışmanın bu hafta yerini sınırlı da olsa bir “yakınsamaya” bırakması ihtimali var. İMKB 100 Endeksi’nde 63.850 seviyesine kadar bir toparlanma görebiliriz.
Ancak orta vadede İMKB’nin işinin zorlaşmakta olduğunu düşünüyorum. Zira bizde açıklanan her yeni veri, Merkez Bankası’nın “politika karma(şasının)” iş görmediği izlenimini güçlendiriyor. Verilerin böyle gelmeye devam etmesi (ki bugünkü enflasyon verileri ilk önemli ipucunu verecektir) her seferinde yeni ve de daha sert önlemlerin alınmasını gerektirecektir. Alınacak önlemlerin hiç birinin de piyasa daha doğrusu İMKB dostu olmasını beklemiyorum. Hal böyle olunca da İMKB’deki kısa vadedeki yükseliş ihtimalinin (Cuma günü 3.92 cent’ten kapanan İMKB’nin kısa vadede 4.34’e kadar yükselme ihtimali var) azalacağını ve önümüzdeki haftalarda yerini düşüşe bırakacağını bekliyorum. Böylesi bir hareketin hedefinin 3.2 cent seviyesi olması olasılığı hayli yüksek. Bu seviyeye nasıl gelinebileceğine dair tahminlerimi önümüzdeki yazılarda paylaşacağım.