Faiz artmazsa dolarda 2.2880 TL görülebilir
.
Ekonomi yönetiminin “yetkilileri” gün geçmiyor ki yaşananların ekonomiye etkilerinin “sınırlı” olacağı yönünde demeçler veriyor. Dün de Ekonomi Bakanı Zeybekçi “dolardaki tırmanışın ekonomiye kalıcı bir fatura yaratmayacağını belirterek, kurun 2.20 olması 2.25 olması 2.30 olması süreci yıla yayıldığında dış ticaretimiz anlamında tehlikeli görmüyorum hatta olumlu görüyorum” demiş. Kurlar, bakanı pek dikkate almadı ve dolar/TL kuru 2.2510’a kadar yükseldi.
Bugün Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı var ve alınacak karar piyasalarca merakla bekleniyor. Dün de yazdığım üzere 100 baz puan ve altı “dostlar alışverişte görsün” misali gelecek bir artış kısa süreli bir gevşeme sağlasa da birkaç güne kalmaz havanın yeniden tersine dönmesi ihtimali oldukça yüksek!
Ekonomi Bakanı, ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı ve maliye bakanının, Merkez Bankası’nın faiz kararı konusunda “önalıcı” yorumları finansal piyasalardaki “kakofoniyi” daha da arttırıyor. Bunun, Merkez Bankası’nın karar alma sürecini zorlaştırmaktan öte bir faydası olmayacak.
Merkez Bankası’nın bugün alacağı (veya almayacağı) faiz kararı “radikal olmadıkça” çok da fazla bir işe yaramayacak. Rezerv Opsiyon Katsayısı, zorunlu karşılık oran değişikliği gibi “şapkadan çıkan tavşan” misali “sürprizlerle” çözülecek aşamayı geçmiş durumdayız.
50-75 baz puanlık bir artış, Merkez Bankası’nın faiz arttırmaya meyilli olduğu izlenimin yaratacağından kurlarda 2.2090 seviyelerine kadar sınırlı bir gerileme yaşatabilir. Ancak sonrasında dolar/TL kurunda yeniden 2.2880 ihtimali güçlenecektir.
Hazır Ekonomi Bakanı da dolara “yol vermişken”...
Piyasada ortak beklenti yok
Merkez Bankası’nın yılın ilk para politikası toplantısında faiz koridorunun üst bandını oluşturan yüzde 7.75 olan gecelik borç verme ve yüzde 6.75’teki piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını artırmasının bir seçenek olarak değerlendirebileceği öngörülüyor. Reuters’ın anketine katılan 16 kurumdan 6’sı PY ve repo faizlerinde ve gecelik borç verme faizlerinde artış beklerken 10 katılımcı ise kısa vadeli bu faizlerin sabit tutulacağını öngörüyor.