Enflasyon Başçı’yı kurtardı kuru bozdu
.
Geçtiğimiz hafta Salı günü açıklanan enflasyon oranları Merkez Bankası Başkanı Başçı’yı bir anlamda kurtardı. Ocak’ta tüketici fiyatları yüzde 1.10 oranında artarken; yıllık tüketici enflasyonu ise yıllık bazda Aralık’taki yüzde 8.17’den yüzde 7.24’e geri ledi. Yüzde 0.07’lik fark ile “olağanüstü toplantı” yapılmadı, Başçı’yı kendi kazdığı kuyuya düşmekten kurtardı. Şimdi gözler 24 Şubat’taki toplantıya çevrildi.
Ancak enflasyonun “umulan” kadar düşük çıkmaması politik salvoları engellemedi ve Merkez bankası üzerindeki baskılar aynen devam etti. Bu durum piyasalardaki gerginliği arttırdı. Cumhurbaşkanı ile eski MB Başkanı Durmuş Yılmaz arasındaki polemik de eklenince işler iyiden iyiye karıştı. Durmuş Yılmaz’ın, “350-400 yıllık bir ekonomi politik bilimsel literatür var. Bu doğru değilse Smith’in Keynes’in ve diğerlerinin kitaplarını bir alana yığalım ve yakalım” haklı söylemi de bu vesile ile bizim ekonomi literatürümüze girmiş oldu.
Piyasalar 24 Şubat’a “ertelenen” faiz indirimini bu kargaşada beklemedi. “İyisi mi, biz bu (iç) kargaşadan uzak duralım” deyince bonoların faizi yükseldi, dövizi aldılar, borsayı sattılar. 30 Ocak haftasını yüzde 7.10 bileşik seviyeden kapatan 10 yıllık tahvil getirileri 6 Şubat haftasında yüzde 7.68’i gördükten sonra; yüzde 7.62’den kapattı. Asıl çarpıcı yükseliş 2 yıllık Gösterge Tahvil bileşiklerinde yaşandı. 4 Şubat’ta “olağanüstü toplantının” olmayacağı anlaşılırken önce yüzde 7.70’deki 50 günlük BHO yukarı geçildi ve 6 Şubat’taki kapanış da yüzde 8.04 ile 5 Ocak’tan bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti. Eğer içerideki “politik salvolar” dışarıda Fed endişeleri aynı tonda devam edecek olur ise Gösterge Tahvil bileşiklerinde yeni hedef yüzde 8.55 seviyesi olacaktır.
Piyasalarımızı sadece vuran “MB-Politikacı çekişmesi” olmadı. Cuma günü beklentilerin üzerinde açıklanan ABD Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verisi de kırılmayı büyüten faktör oldu. TDİ Ocak’ta 228 bin kişi artması beklenirken, gerçekleşme 257 bin oldu. Bu veri sonrasında Fed’in faiz artışının artık yaklaştığı “endişesi” arttı. 23 Ocak’ta 95.48’i gören Dolar Endeksi 94.70’e yükseldi.
Dolar/TL ne olur?
MB “kargaşası”, “Fed endişesi” ile birleşince dolar/TL kuru Cuma günü tarihi rekoru olan 2.4814’ü gördü. Tek başına dolara bakmak hatalı olabilir, “Sepet kur” bazında da 2.64 seviyelerine gelindi. Sepet Kur bazında 23 Ocak’taki düşükten (2.4680) 6 Şubat’a (10 iş gününde) yükseliş yüzde 7.20’yi bulmuş durumda. Dolar/TL kurlarında 2.4650 önemli bir eşik idi ve geçtiğimiz Cuma günü hem günlük hem de haftalık kapanış bazında üzerine kapanış oldu.
Şimdi sırada 2.50 “psikolojik eşik” var. Ancak teknik analiz anlamında çok da anlamlı bir seviye değil. İlk teknik seviye 2.5125 ve ardından da 2.5465 geliyor. Ancak bunların aşılmasının “sözel müdahaleler” ile engellenmeye çalışılacağını düşünüyorum. Ola ki bu seviyeler de hızla geçilecek olur ise daha önceden de bahsettiğim gibi 2.70’ler dahi konuşuluyor olacak. Eğer düşük 2.50’li seviyeler aşılmaz; hatta ziyaret edilmezse; dolar/TL kurlarında çok da önemli bir düşüş bu hafta beklemiyorum. Bunun olabilmesi için “gerçek politika yapıcılarının” çok ciddi “politika değişikliklerine” gitmeleri gerekiyor. Aksi takdirde radikal iyileşmeler bir başka bahara kalacak.