Düşen satışlar artan kâr
.
2009 yılı Fortune Türkiye dergisinin her sene hazırladığı Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin sıralandığı Fortune 500 listesi yayınlandı. Gönüllülük esasına göre, Finar A.Ş. tarafından bağımsız olarak hazırlanan bu liste, ilginç sonuçlar içeriyor.
Listeye giren şirketlerin geçen yılki toplam satışları 2008’deki 392.2 milyardan, yaklaşık yüzde 10 gerileyerek 353.5 milyar TL’ye inmiş. Tüpraş 20.4 milyar TL ile yine ilk sırayı alırken geçen yıla göre, satışlarının ciddi şekilde gerilediği görülüyor. Ancak bu gerilemenin ardında talepten çok, petrol fiyatlarındaki gerilemenin önemli bir payı var. Benzer bir durum demir çelik sektörü şirketlerinde de gözleniyor. Bu alt sektörde ciddi talep daralmasının üzerine bir de demir-çelik fiyatları gerileyince bu şirketler listede hayli gerilemişler.
Krizin etkiler asıl ihracat cephesinde görülü-yor. 2008’deki 94.7 milyar TL’lik (Fortune 500 şirketlerinin) ihracatı yüzde 18.5’lik düşüşle 77.1’e gerilemiş. Bu düşüşte euronun değer kaybının etkisi yok. Zira euro bu yıl içinde değer kaybetmişti. Buradaki esas sorun, Euro Bölgesi’ndeki talep gerilemesi ve halen daha da devam eden sorunların bize yansımaları. Görünen o ki bu sene ihracatçı Türk şirketleri bir taraftan talep eksikliği ile uğraşırken, diğer taraftan da euronun değer kaybı ile uğraşıyor olacak.
Fortune 500 listesinin belki de en çarpıcı sonuçlarından birisi de satışların yüzde 10 gibi düştüğü bir dönemde şirtketlerin kârlarını yüzde 62 gibi yüksek bir oranda artırmış olmaları. Botaş 3.2 milyar TL ile liderliği ele geçirmiş. Şirketler bir yandan stok yönetimlerini iyileştirirken, diğer yandan da verimliliklerini artırmış görünüyorlar.
Peki bu verimlilik nasıl artmış derseniz, iş yine dönüp dolaşıp işgücü meselesine geliyor. Önemli kısmı listenin üst sıralarındaki şirketlerden olmak üzere 43 bin 333 kişi işini kaybetmiş ya da atılmış. Fortune 500’ün toplam çalışan sayısı 726 bin 591’e gerilemiş. İstihdam açısından dikkati çeken bir başka nokta da listenin özellikle son 100’ünü oluşturan şirketlerin eleman azaltmak yerine arttırdıkları görülüyor. Diğer bir deyişle KOBİ’ler yine istihdamda yükü sırtlamışlar.
Bankacılık sektörünün ve holdinglerin yer almadığı bu listede yer alan 500 şirketin toplam kârı 21 milyar liraya yaklaşırken, bu rakamın 2009 yılında toplam 20 milyar lira kâr eden bankacılık sektörüne neredeyse denk olması dikkat çekici.
Bir diğer kıyaslama da 500 büyük şirketin satışlarının toplamının ABD sıralamasının en üstünde yer alan Wal-Mart Stores Inc. adlı şirketin satışlarının yarısının çok az üzerinde olması. Türk şirketlerinin global sıralamada yer alabilmeleri için daha çok yol katetmeleri gerekecek.
Kısaca piyasalar...
G20’den her zamanki gibi yine net bir karar çıkmadı, çıkamadı. Bakmayın siz bütçe açıkları “yarı yarıya indirilecek” kararına. Kim, nasıl, ne zaman ve hangi politik irade ile sorularının cevapları belirsiz. Bu belirsizlik de Pazartesi gününden beri gelişmiş ülke borsalarını vuruyor.
Bugün kritik bir gün. Amerikan S&P 500 Endeksi için 1.010 seviyesi kritik. Haftalık kapanış olarak bu seviye önemli. Bugün direnmeye çalışsa da önümüzdeki günlerde bu seviyenin de aşağı kırılma ihtimali hayli yüksek.
İMKB yurtdışındaki düşüşlere var gücüyle direniyor. Hatta yurtdışı az da olsa toparlasa, İMKB adeta kopup gidecek gibi davranıyor. Böylesi kısa vadede olsa bile önümüzdeki haftalarda İMKB ile yurtdışı piyasalar arasındaki fark kapanacak, İMKB diğerlerine yakınsayacaktır. Yok eğer aradaki fark daha kısa zamanda kapanacak olur ise İMKB’de 52.750 ya da 51.600 seviyelerinden birinin test edilme ihtimali artacaktır.