Düşemeyen borsalar çıkacak mı?
.
Tüm dünya borsalarında Mart ayından itibaren hızlı bir yükseliş yaşandı. “Oldu olacak” denilen düzeltme hareketi de sınırlı kaldı. Piyasalarda neredeyse genel kabul gören bir durum vardır. Herkesin bildiği ve beklediği gerçekleşmez!
Mart ayı başında başlayan yükselişin zirveye ulaşmasından bu yana neredeyse üç hafta geçti. İMKB’de 35 binler geçilirken, Dow Jones’ta 8.500’lere birkaç kez gelindi. Aşılamadı, dönüş olacak, bir düzeltme olmalı; oldu, olacak derken düşüşler hep sınırlı kaldı.
Piyasalarda neredeyse genel kabul gören bir durum vardır. Herkesin bildiği ve beklediği gerçekleşmez! En azından herkesin beklediği zamanda gerçekleşmez! Son zamanlardaki durum da buna benzer bir durum. Piyasaları bir yana bırakırsak, bu hafta tarihi bir olaya tanıklık edeceğiz.
Amerika’nın önde gelen endeksi Dow Jones tarihinde General Electric’ten sonraki en eski ikinci şirketin iflasına tanık olacağız! 84 yıldır endekse dahil olan General Motors’un bonolarını elinde bulunduranlar, alacaklarının sermayeye eklenmesi planını kabul etmemiş görünüyorlar. Son kararlarını bugün ABD saatiyle saat 5’e kadar verecekler. Eğer ki plan kabul edilmezse iflasın yolu açılmış olacak. Amerikan iş dünyasının en karmaşık iflası olmaya aday şirketin; “hurda değerinin” ve de markalarının satılmasıyla elde edilebilecek bugünkü getirisinin, sermaye koyarak ilerde elde edileceklerden daha fazla olduğuna inanmış durumda bono yatırımcıları...
75 cent ile, 1 doların da altına düşmüş olan GM’in yerine (ki 10 doların altına düşmüş olanlar endeksten çıkarılmalıydı! yapıl(a)madı... başka bir tartışma konusu). Dow Jones’a hangi hisse dahil edilecek olursa olsun, endeksteki hareketlilik ister istemez artacaktır. Neden mi? Fiyat bazlı Dow Jones’da 1 dolarlara düşmüş durumdaki GM görece olarak “istikrar” unsuruydu. Yerine gelecek “çalışır durumdaki” bir şirket ister istemez bu “istikrarı” bozacak, endeksi daha volatil hale getirecektir. Yine de her halükârda daha sağlıklı bir endekse doğru gidileceği aşikâr!
Yeniden piyasalara dönecek olursak...
Sadece ABD borsalarında değil İMKB’de de kritik seviyelere gelinmiş durumda. İMKB için 35.400 seviyesi önemli! Bu seviyenin üzerinde bir kapanış olması endekslerin daha da yukarı gitmesine yol açabilir. Bunun olabilmesi illa ki genele yayılmış bir hareketle olmayabilir. Endekste ağırlığı olan bazı hisse senetleri ile de bu mümkün!
Dow Jones’da da 8.415 ve 8.465 seviyeleri önemli teknik seviyeleriydi. Cuma günkü 8.500’deki haftalık kapanışın; her ne kadar bir önceki zirve olan 8.592’nin altında kalsa ve son 15 dakikadaki hızlı hareket nedeniyle olsa da; teknik olarak önemli seviyelerin üzerinde olması önemliydi. Düşemeyen ABD piyasalarının çıkması ihtimali bu hafta için yüksek. Böylesi bir hareket; ki ikinci çeyreğin son ayına girmiş bulunuyoruz; bu hafta için Dow Jones’daki 8.775’lerden geçen 200 günlük hareketli ortalamyı önemli hale getiriyor! Bu seviye ziyaret edilirken, bundan “yüz bulan” İMKB’nin de 36.150 seviyelerini ziyaret etmesi muhtemel.
Her ne kadar bu hareketin “zorlama” ile olacağını; son yükselişlerin sürdürülmesinin hayli zor olduğunu, geride bir çok “boşluk” bırakmış olduğumuzu düşünüyor olsam da; son günlerdeki “ivmenin” piyasaları arızi olarak yukarı götürme ihtimalinin yüksek olduğu bir haftadayız.
Yine de son haftalarda ABD borsalarından “ayrışan” gelişmekte olan piyasaların bir miktar hız kaybetmesi, ABD borsalarının aradaki açığı bu hafta içinde kapatması ihtimali yüksek.
Bu hafta önümüzdeki dönem için oldukça önemli. Bu hafta borsalarda sert yükselişler görürsek, daha önceleri sıkça vurgulamış olduğum “ters L” tarzı bir düzeltme fikrinden vazgeçip, “W tarzı” bir düzeltme ihtimalininin arttığını düşünmeye başlayacağım.
Dolarda 1.5350 TL seviyesi önemli
TL geçtiğimiz hafta 1.5450 seviyelerinin altında kalmakta zorlandı dolara karşı. Hatta 1.5775 bile ziyaret edildi ki son zamanlarda böylesi yüksek seviyelerin görülmesi düşünülmüyordu bile. Piyasalarda, “IMF anlaşmasının olmaması fiyatlanmaya mı başlandı?” yorumları bile yapıldı! Belki bu yorumlar için erkendi, ancak TL’nin diğer gelişmekte olan ülkelerden daha “zayıf” bir performans göstermesi bu savı önemli ölçüde destekliyordu!
Neyse ki haftanın son gününde IMF kaynaklı olduğu tahmin edilen yorumlar tansiyonu biraz düşürdü. Doların euro karşısında 1.4170’lere kadar değer kaybetmesinin de yardımıyla TL de dolara karşı değer kazanmayı başardı.
Bu hafta için 1.5350 seviyesinin altında kalınması önemli. Bu seviyenin altına inilmesi ve özellikle de haftanın 1.5245’in altında kapanması kurların 1.50’yi test etmesinin önünü açacaktır. Ancak euronun 1.40’ların altına doğru değer kaybetmesi bu ihtimali önemli ölçüde azaltacaktır.