Şampiy10
Magazin
Gündem

Dolarda düşüş İMKB’de yükseliş sürecek mi?

.

ABONE OL
Vatan Haber

ABD ve Avrupa merkez bankalarından istediğini alamayan
piyasaların imdadına Cuma günü ABD’de açıklanan tarım dışı istihdam verisi yetişmişti. Veriyle sanki ‘maden bulan’ piyasalarda bayram havası esince dolar 1.7750 TL’ye inmiş, İMKB yılın zirvesinden kapanmıştı. Dolarda kritik seviye 1.7610 TL. İMKB’de ise 70 bin puanı bekleyenler haklı çıkacak gibi.

Geçtiğimiz hafta piyalar açısından kritik bir haftaydı. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantısı aynı haftaya denk gelmiş, piyasalar merkez bankalarından çok şey umuyordu. Her iki büyük merkez bankasından da 3’üncü tur genişleme gelecek beklentisi güçlüydü. Gelmedi!

Fed; yeni bir parasal genişlemenin ‘deflasyon riskinin artmasına’ ve ‘istihdamın azalmasına’ bağlı olduğunu daha önceler bir çok kez dile getirmişti. Her iki riskin de henüz elle tutulur, gözle görülür olmadan Fed’in yeni bir “Bedava Para Paketi” (BPP) açıklamasını beklemiyordum. Ancak ECB için durum farklıydı. Önceki hafta ECB Başkanı Mario Draghi piyasalara umut vermiş ve “euronun kurtarılması için ne gerekiyorsa yapacakları” mesajını piyasalara vermişti! ECB’den beklenti hayli fazlaydı. İspanya ve İtalya tahvillerini alacak, yeni bir BPP (Avrupa için LTRO) olmasa da buna benzer bir “paket” açıklayacaktı. Ancak Almanya’nın ECB’nin 2 Ağustos’taki toplantı öncesinde yaptığı açıklamalar bir anda Draghi’nin elini kolunu bağlayınca ECB’den beklenen “parasal genişleme” gel(e)medi! Bu resme bakınca piyasalar için umut tükenmiş, işler bir kere daha sarpa sarmıştı. Ancak...



Geçtiğimiz Cuma günü hayli önemli bir veri vardı ve bu veri Fed’in politikaları konusunda belirleyici olacaktı: ABD tarım dışı istihdam verisi (NFP)... 100 binlik bir artış bekleniyordu. Tarım dışı istihdam 163 kişi artınca piyasalar bir anda “maden bulmuş” gibi sevindi. Her ne kadar bu veri de 80 binlik artıştan, 64 binlik artışa “revize” edilen Haziran verisi gibi revizyona aday olsa da; beklentilerden iyi gelen ‘kişisel gelir’ ve ‘tüketici güven endeksi’ verilerinde desteklemesiyle piyasalar adeta “coştu”!

İspanya’nın faizi düşüşte

Aslına bakarsanız piyasalar; özellikle de hisse senedi piyasaları; kendilerini bir yükselişe hazırlamışlardı. NFP kötü gelseydi (diyelim ki 80 binin altı) hisse senetleri yine artacaktı. Neden derseniz, bu kez de “işler kötü, Fed’den III. BPP’nin gelme ihtimali arttı” diye bir yükseliş olacaktı. Veri iyi gelince de bu sefer de “işler yoluna girmeye başlamış” düşüncesiyle bir yükseliş yaşandı! ABD’deki veri Avrupa’yı da kurtarmışa benziyor! Cuma günü yüzde 7.43 seviyelerine yükselen İspanya 10 yıllık tahvil getirileri; ECB’nin alıma geçeceği beklentisiyle; günü 6.84 seviyesinden kapattı. Çok ciddi bir “toparlanmaydı” bu! İspanya ve İtalya borsaları günü yüzde 6’nın üstünde artışlarla kapatırken bir çok borsa endeksi son ayların en yüksek seviyelerine çıktı. Bu arada ECB’n için tahvil alımlarıyla ilgili olarak yeni bir öneri daha ortaya atılmış durumda. Devlet tahvillerini almak yerine, bankaların bilançolarındaki özel sektör tahvillerini almak. Böylelikle hem bankalara likidite verilmiş, hem de yeniden reel sektöre kredi verebilecek alan yaratılmış olacak diye düşünülüyor. Çalışır mı? “Hangi ülkenin, hangi şirketlerinin tahvillerinin alınacağına nasıl karar verileceği meselesi” hallolursa neden olmasın?

Borsalarda yükseliş nereye kadar?


Haftayı yüksek seviyelerinden kapatan hisse senedi piyasaları bu ivmeyi haftanın ilk yarısında da sürdüreceğe benziyor. Bu haftanın iki önemli endikatörü euro/dolar paritesi ve Alman DAX Endeksi olacak. Euro/dolar paritesi geçtiğimiz haftayı ilk kritik eşik olan 1.2320’nin üzerinde kapattı. İspanya ve İtalya bono faizlerinin düşmesiyle toparlanan euronun haftanın ilk günlerinde 1.2460-1.2510 seviyelerine kadar yükselmesi olasılığı yüksek. Bu seviyelerin aşılması şimdilik zor! Piyasalarda toparlanma başta Merkel ve Draghi olmak üzere AB’nin politika yapıcılarını rahatlatacak, euronun daha fazla desteğe ihtiyacı kalmayacağını düşündürecektir. Bu durum euronun yukarıda belirttiğim seviyeleri aşmasını zorlaştıracaktır. Ola ki bu seviyeler aşılacak olur ise bir sonraki ana hedef/direnç ise 1.2780 seviyelerinde...

Haftanın ikinci endikatörü Alman DAX Endeksi haftayı 6.852’de kapattı. 6.902 kritik bir direnç seviyesi. Bu seviyenin üzerine çıkılacak olur ise risk iştahının iyiden iyiye artığını düşünmek hatalı olmaz. DAX’taki bir sonraki kritik eşik 7.085 seviyesi olacak. Bu seviyenin de geçilmesi durumunda 7.320 seviyesi ana hedef olacak!

İMKB’de ilk hedef 66.300

Özellikle ECB’nin mevduat faizlerini “sıfırlaması” sonrasında yurt dışından ciddi fon girişi olan, ABD ve AB’deki son gelişmelerden payını alan İMKB de ve haftayı 65.303 seviyesinden; Mayıs 2011’den bu yana en yüksek; kapatmayı başardı. 64.800’deki direncin üzerinde bir kapanış olması hafta başında hareketin devam etmesi olasılığını artırıyor. İlk hedef 66.300 seviyesi ve ardından da 68.350 seviyesinin test edilme olasılığı var. 70 bin diyenler haklı çıkacağa benziyor ancak öncesinde 69.000 (düz) seviyelerinde ciddi bir kâr realizasyonu ihtimali de hiç azımsanmayacak kadar büyük!

Dolar 1.76 TL’ye indiğinde eleştiriler artar

Dünkü Vatan’da Ufuk Şanlı’nın haberinde son 40 günde bono tarafına 8.2 milyar dolarlık fon girişi olduğu haberi yer alıyordu. Bu girişler sonucunda dolar/TL kurları geçtiğimiz Cuma günü 1.7750 seviyelerine kadar indi. Paritenin de 1.2460 bandına çıkacağı varsayımı ile haftanın ilk günlerinde dolar/TL kurlarının 1.7610 seviyelerine kadar gerilemesi mümkün. Bu seviye teknik açıdan önemli. Korunması ihtimali yüksek. Bu arada sepet kurun da 2.00 seviyesinin altına inmesi hem ihracatçıları, hem de Merkez Bankası’nı alarma geçirmiş durumda. İhtimaldir ki dolar TL’de 1.76 seviyesine inildiğinde her iki cepheden de bazı sesler/uyarılar çıkmaya başlayacaktır! Son olarak bir hatırlatma....

Hisse senedi piyasalarında yaşanan coşku emtia tarafında; özellikle endüstriyel metaller ve petrol; görülmüyor. Reel ekonomi tarafında henüz daha ciddi bir toparlanma olmadığını düşünen yatırımcılar şimdilik emtia tarafına ilgi göstermiyorlar, ya da emtia tarafı hisse senedi piyasaları gibi düşünmüyor. 2008’den bu yana en düşük seviyelerini geçen hafta test eden Çin Borsası gibi...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Borsalar toparlanır mı?
  2. Merkez Bankası beklemeli mi?
  3. Brunson rallisi yaşanacak mı?
  4. ABD tahvilleri bizi nasıl etkiler?
  5. Papatya falı gibi...
  6. Enflasyon kritik
  7. YEPyeni hedefleri 12’den vurur mu?
  8. Yeni OVP piyasaya güven verecek mi?
  9. Faizi dengeleyici adım geldi
  10. Merkez ne yaparsa Dolar/TL ne olur?

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.