Dolarda düşüş devam eder mi?
.
Jackson Hole’de Fed Başkanı Yellen ve ECB Başkanı Draghi piyasalara mesaj vermedi ama toplantı TL’ye yaradı. Dolar/TL’nin önünde iki destek seviyesi var. Eğer bunlar kırılırsa, kurda 3.3650’yi görmek mümkün.
Geçtiğimiz haftanın neredeyse tamamında Jackson Hole’de yapılacak merkez bankaları başkanlarının toplantısı beklendi. ABD Merkez Başkanı (Fed) Janet Yellen ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi konuştu. İlginin sebebi; bu toplantıdan önümüzdeki dönemdeki para politikalarına dair ipuçları çıkar mı beklentisiydi. Geçtiğimiz hafta hem Yellen’in hem de Draghi’nin konuşacağı bu toplantıdan herhangi bir ipucu beklemediğimi yazmıştım. Nitekim her ikisi de önemli bir ipucu vermediler.
Yellen neredeyse 10 yılı tamamlamış olan ekonomik krize nasıl gelindiğine, ne gibi önlemeler alındığına, ne gibi stres testleri yapıldığına ve bu tedbirler sonrasında ABD’nin nasıl “güvenli bir finansal sisteme” sahip olduğuna dair bir konuşma yaptı.
Yellen; Fed’in ekonomik öncelikleri olan maksimum istihdam ve fiyat istikrarı konusunda önemli gelişmeler kaydedildiğini, istikrara yönelik riskleri azaltıcı düzenlemelerin yapıldığını ve daha güçlü bir finansal sektöre ulaşıldığını vurguladı. Yeni krizler çıkıp çıkmayacağının bilinemeyeceğini ancak son krizden çıkarılan derslerle bundan sonra meydana gelecek olanlara daha hazırlıklı olduğunu belirten Yellen, ne bilanço daraltma ne de olası faiz artışlarına dair herhangi bir şey söylemedi.
Gözler Eylül toplantısında
Ha keza Draghi... Küresel kriz sonrasında ekonomilerde korumacılığın güçlenme eğilimi gösterdiği son dönemlerde “açıklığın” sağlanmasının ne denli önemli olduğunu vurgulayan bir konuşma yaptı. Her iki başkan da G-20 bünyesinde oluşturulmuş olan Finansal İstikrar Kurulu ve Basel Komitesi’nin önemine vurgu yaparak uluslararası bu kuruluşların öneminden dem vururken, her ikisi de piyasaların asıl duymak istediklerine dair hemen hemen hiç bir şey söylemediler.
Olsun, piyasalar bundan da memnun kaldı. En azından 7 Eylül’deki ECB toplantısına ve 19-20 Eylül’deki Fed toplantısına kadar merkez bankaları ‘gölge etmeyeceklerdi’, bu da yeter dediler. Piyasalar için ‘renksiz’ biten Jackson Hole toplantısı en fazla euroya ve ardından da Doğu Avrupa ülkeleri, G. Afrika Randı ve özellikle de Türk Lirası’na yaradı.
Kritik seviye 3.3650
Jackson Hole sonrasında dolar/TL kuru; az da olsa paritenin ama daha çok yabancı raporların da etkisiyle; 3.4346’ya kadar geriledi, haftayı 3.4440 seviyelerinden kapattı. 3.50’nin altına “kararlı bir iniş” olarak adlandırılabilecek bu düşüşün devamı gelir mi, bu seviyelerin daha da altına iner mi? Bir çok piyasa katılımcısının merak ettiği bir konu bu. Teknik analiz açısından 3.4650-4750 bandı önemli bir destek seviyesi idi. Bu seviyenin altına inildi, daha da önemlisi haftalık bazda bu seviyenin altında bir kapanış gerçekleşti. “3.50 altına inilmesi zor, inilse de kalıcı olmaz” diye yazmış, söylemiş birisi olarak bu seviyeleri beklemediğimi itiraf etmeliyim. Eminim Güney Afrika Randı ve Doğu Avrupa ülke para birimleri de bu ‘sürprize’ çok hazır olmasalar gerek ki; Cuma günü piyasalar kapanırken gelen bu hareket, likiditenin azalmaya başladığı sıralarda hayli hızlı ve görece olarak da sert oldu. Dolar/TL’nin önünde 3.4275 ve 3.4110 gibi iki ‘destek’ seviyesi var. Bunlar da aşağı kırılacak olursa ‘nihai destek ’3.3650’lerden geçiyor. Bu seviyelere kadar inilmesi “teknik” olarak mümkün ancak o zaman da yılın başına dönüp, ‘Merkez Bankası’nın geç gelen faiz artış hamlesinin maliyetine neden katlandık’ diye sormamız gerekecek. Bu konuya ayrı bir yazıda değineceğim.
Dolar/TL’nin düşmesine neden olan euronun; dolar karşısında değer kazanması, euro/TL kurunda yatay bir seyre neden olacak gibi görünüyor. Normal şartlar altında arz-t alepten çok parite ve dolar/TL kurunun bir “çarpımı” olduğundan dolayı euro/TL konusunda teknik bir yorum yapmak çok da doğru sonuçlar vermiyor. Yine de bu hafta dolar/TL ve euro/dolar cephesinde tahmin ettiğim hareketler hayata geçecek olursa euro/TL’nin yatay seyri sizleri çok şaşırtmasın.
Euro 1.20’yi geçer mi?
Toplantı sonrasında euro 1.1941 ile 2 Ağutos’taki 1.1907 seviyenin üzerine çıktı, 1.1922’lik haftalık kapanışı ile de 5 Ocak 2015’ten sonraki en zirvesini yaptı. Her iki başkanın da piyasalara yönelik herhangi bir söylemi olmasa da “eurodaki pozisyonlanma” nedeniyle yeni yüksekleri test etti. Dolar endeksi (DXY) de 92.42 ile Mayıs 2016’dan bu yana en düşük seviyesine geriledi. DXY için 92.30 seviyesi ilk destek.
1.20 seviyesi teknik olmaktan çok, ‘psikolojik bir seviye’ ve birçok stop loss’un biriktiğini tahmin ettiğim bir yer. 1.20’ye bu kadar yaklaşılmış ve sabırlı euro-uzun pozisyonlar bu kadar beklemişken, 1.20 seviyesi ‘ekranlarda yakılmadan’ vazgeçeceklerini sanmam.
Altına çok yaramadı
Geçen haftanın merakla beklenen toplantısı gelişen ülke para birimlerine destek olsa da gelişmiş ülke borsalarına ve başta altın olmak üzere emtia cephesine pek yaramadı.
Altın için kritik direnç haline gelen 1.295 seviyesine yaklaşıldı ama üzerinde bir kapanış gerçekleşmedi. ABD hisse senedi endekslerinden daha önce 50 günlük BHO’sının altına inmiş olan Nasdaq ve S&P500 yeniden bu eşiklerinin üzerine çıkmaya çabalasa da kapanışları yine kritik eşiklerinin altında kaldı. Euronun yükselişindeki en önemli etkenlerden biri olan “Trump etkisi” özellikle ABD borsalarını etkilemeye başlamış görünüyor. Bu hafta Jackson Hole’u pozitif yorumlayıp yeni yüksekleri test etmezlerse ABD borsaları da önemli düzeltmelerin eşiğinde olabilir.