Dolarda 2.0650 seviyesinin altına iniş şimdilik zor!
.
Geçtiğimiz haftanın son gününde S&P ve Fitch’den açıklamalar geldi. S&P, “Türkiye için talep edilmeyen (Türkiye’nin resmi not şirketlerinden biri değil!) cari notlarını değiştirmeyerek onayladı ancak bazı önemli noktaları de belirttiği açıklamasında “Türkiye’nin siyasi ortamının daha az öngörülebilir hale geldiğine inanıyoruz. Bu da ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığı üzerinde baskı oluşturabilir ve uzun vadeli büyümenin önünde engel oluşturabilir” denilerek devamında “ihracat performansındaki toparlanmaya bağlı olarak kısmi bir daralma işareti verse de bizim görüşümüze göre cari açık halen daha çok yüksek seviyelerde” ifadelerine yer verilmiş.
Benzer şekilde derecelendirme kuruluşu (Türkiye ile anlaşması olan!) Fitch de yaptığı açıklamada “Merkez Bankası’nın Perşembe günü bir haftalık repo faizi oranlarını 50 baz puan düşürerek yüzde 9.5 seviyesine indirdiğini ancak gecelik borçlanma ve borç verme faizlerini değiştirmediğini ” hatırlatan Fitch, “Enflasyon iki haneli rakamlara doğru yükselişine devam ederken gösterge faizlerin düşürülmesi bizim Türkiye’de politikaların tutarlılık ve öngörülebilirliğin aynı not seviyesindeki diğer ülkelere göre zayıf olduğuna yönelik yargılarımızı onaylar nitelik te gelişiyor. Türkiye’nin notunu geçtiğimiz ay BBB- olarak onaylarken biz bu noktaya dikkat çekmiştik” ifadelerini kullandı. Devamında “Ancak Türkiye, dış şoklara karşı kırılganlığını sürdürüyor. Birinci çeyrek ödemeler verisi net sermaye girişinin sıfıra yakın seviyelere gerilediğini gösterdi, Net hata noksan 6.6 milyar dolar olurken uluslararası rezervleri 4.9 milyar dolar aşağı çekti ve dolayısıyla fonlanacak cari açık 11.5 milyar dolar oldu” denilmiş.
Derecelendirme kuruluşları “uyarılırını” yapmaya devam ediyor. Buna karşın Perşembe günü benim de geçtiğimiz haftaki yazılarımda belirttiğim üzere “ne şiş yansın, ne kebap” tarzı 50 baz puanlık bir indirim kararı ile piyasalara “ortaya karışık” bir mesaj verdi. “Enflasyonu izlemeye devam ediyorum, ancak değerlenen Türk Lirası ihracatçıyı, yüksek faiz politikacıyı rahatsız ederken yapabileceğim budur” diyerek 50 baz puanlık bir indirime gitti. Ne bono ne de faiz cephesinde radikal bir değişime neden olmayan bu karar sonrasında 10 yıllık tahvil getirileri bileşik yüzde 9.10’a gerilerken dolar/TL kurları da 2.0800 seviyelerine kadar geriledi.
Geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmelerinden birisi Kuzey Irak petrolünden 1 milyon varilin dünya piyasalarına satılmak üzere yüklemesinin yapılması oldu. İran ile yaşanan gelişmelerden sonra çıkan “İran parasının” yerine konmaya çalışılan “Kürt petrolü parasının” cari açığın “finansmanı” açısından önemi büyük.
Ukrayna’da yapılan başkanlık seçiminin sonuçları da yakından izlenmeli...
Cari açık riski sürüyor
PPK toplantısından faizleri indirmeme kararı çıkmış olsaydı dolarda yeniden 2.0650 TL seviyelerine kadar bir geri çekilme yaşanabilirdi. Bu ihtimal halen daha var ancak düşmüş durumda. Diğer yandan 100 baz puanlık indirim 2.1450 TL seviyesini gündeme getirecektir ki bu da 50 baz puanlık indirim ile ileri bir tarihe ertelenmiş durumda.
Ancak derecelendirme kuruluşlarının belirtmiş olduğu “cari açık riski” devam ettikçe TL’nin değer artışının “kalıcı olma olasılığı” azalıyor. Her ne kadar önümüzdeki günlerde “yaz rehaveti” ağır basacak olsa da yazın ve cumhurbaşkanlığı seçiminin bitmesi ile piyasalardaki gerilim artabilecek.
Bu hafta için 2.0650 seviyesi aşağıda, 2.1000 ve ardından da 2.1320 seviyeleri yukarıda önemli “eşikler” olacak. 2.0650’nın altına inilmesi, ha keza 2.1320’nin üzerine çıkılması ihtimali bu hafta için sınırlı görünüyor!