‘Devrimci’ hareketler bunlar!
.
1930 yılından bu yana ABD finans piyasalarında yapılan en önemli düzenlemeler geçen hafta ABD Senatosu’nda onaylandı! Temsilciler Meclisi’nden geçen bir başka kanunla bir araya getirilmesi beklenen ve en nihayetinde Obama’nın onayı ile hayata geçmesi bekleyen yeni düzenlemeler önemli değişimler içeriyor.
İlk göze çarpanlar:
* Bankalar artık hedge fon ve girişim sermayesi faaliyetlerinde bulanamayacak.
* Mevduat bankaları, yatırım bankacılık faaliyetlerini yürütemeyecek.
* Tezgahüstü piyasalarda işlem gören türev ürünler takas işlemleri kayıt altına alınacak.
* ...ve belki de en önemlisi devlet, batma riskiyle karşı karşıya olan ve finansal sistemin geneli için risk teşkil eden büyük kurumlara el koyma yetkisi olacak!
Başkan Obama’nın ekonomi danışmanı Volker’ın adıyla anılacak bu bu düzenlemeler aşırı liberal bir ekonomik modeli benimsemiş olan ABD için “devrim” niteliğinde. Eğer bu kanun olduğu gibi, layıkıyla hayata geçirilecek olursa dünyanın finansal mimarisinde önemli değişiklikler olacak.
Cuma günü ABD piyasaları Senato’dan geçen yasanın, bankacılık sektörünü çok da olumsuz etkilemeyeceği düşünerek toparlandı. Henüz detaylar tam olarak netleşmemiş olsa da bence piyasalar bir miktar aceleci davranmış görünüyor. Zira mevduat/yatırım bankası ayrımı, el koyma yetkisi, türev ürünlerin kayda alınacak olması; en azından sektörün bu düzenlemelere uyum sağlamasına kadar geçecek sürede işlem hacimlerini daraltacak, kârları azaltabilecektir. Diğer yandan volatilite artacaktır! Wall Street’in “okumuş çocukları” mutlaka bu kısıtlamaların da etrafından dolaşabilmek için yeni yöntemler için kafa patlatacaklardır. Bankalarını “ABD’nin dışına taşımak” gibi... Örneğin Singapur ev sahibi adaylarından biri olabilir. (İstanbul neden olmasın?)
Gelelim bu hafta piyasalara...
Kasvetli geçen bir haftadan sonra bu haftanın başında; “Volcker yasasının” işe yarayacağı ve ABD’li bankacılık sistemini çok da “bozmayacağı” düşüncesiyle kalıcı olmasa da varlık piyasalarında kısa süreli bir toparlanma yaşanacak gibi. Amerikan S&P 500 Endeksi’nde geçtiğimiz hafta 1.056 ile 1.072’lerden geçen 50 haftalık hareketli ortalamanın altına inilse de kapanış kritik seviyenin üzerinde oldu. Bu hafta içinde “arızi” olarak 1.103 hatta 1.118 seviyelerine kadar kısa süreli yükselişler görülebilir. Kalıcı olmayacaktır!
50 haftalık HO’nın altına inilecek olur ise; ki bence bu hafta ya da önümüzdeki hafta inilecektir; yeni hedef 1.010-15 aralığı olacaktır! İMKB’ye de bunlardan “kerteriz” alabilirsiniz!
Bu haftanın “gözdesi” euro olacağa benzer! Dolar karşısında 1.2144’e kadar gerileyen euro, kısa vadeli bir düzeltme sürecine girmiş görünüyor. Geçtiğimiz haftanın 1.2510’un üzerinde kapatması bu fikri güçlendiriyor! Şimdi ilk hedef 1.2735 seviyesi. Bu seviyenin hızlı aşılması durumundaysa 1.2860-1.2920 bandı gündeme gelecek. Paritede böylesi bir “düzeltme” hareketi yaşanması dolar/TL kurlarındaki gerilimi de azaltacaktır. Paritede yukarıdaki hareketler yaşanacak olur ise dolar/TL kurlarında 1.5610 ve ardından 1.5490 seviyeleri test edilebilir. Eğer bu seviyelerin altına inilmesi “radikal bir sebepten” olmaz ise daha aşağıya inilmesi zor olabilir.
Kurlardaki hareketler bir yana, borsalardaki iyileşmelerin geçici olacağını, ana trendlerin kırıldığını; iyileşmelerin portföylerin hafifletilmesi, kârların realize edilmesi için kullanılabileceğini hatırda bulundurmakta fayda var!