Çin, içi boş su tabancası mı?
.
Nobel ekonomi ödülü kazanmış olan Paul Krugman 18 Ekim’de The New York Times gazetesindeki köşesinde Matthew Yglesias’ın bir makalesine yanıt vermiş. Yglesias; Çin’in şu anda uygulamakta olduğu; dolarlarını ABD devlet tahvillerine yatırma politikasından vaz geçebileceğini, hatta elindeki stokları satabileceğini ima etmiş.
Krugman da bunun çok dert edilecek bir şey olmadığını belirtmiş. Çin; ABD tahvillerini satacak olur ise kısa vadeli faizlerin, Fed tarafından belirlenmesinden dolayı; çok da fazla etkilenmeyeceği saptamasını yapmış. Uzun vadeli tahvil getirilerinin yükselmesi durumunda da Fed’in piyasaya girip bunları alabileceğini; böylelikle de faizlerde çok da kayda değer bir yükseliş olmayacağını söylemiş. Bu satış sırasında doların değerini düştüğü bir dönem yaşanabileceğini, bunun da korkulanın tam tersine; “değersiz doların ABD ihracatına destek vereceği için” iyi bile olacağını savunmuş!
ABD’nin “rezerv para ihraç eden” bir ülke olarak; Yunanistan’a benzemediğini belirten Krugman, Çin tehdidinden korkmaya gerek olmadığını Dean Baker’ın “Çin, kafamıza dayanmış içi boş bir su tabancası gibi” sözüyle vurgulamış.
Eylül sonunda toplam rezervleri 3.66 trilyon dolara ulaşmış olan, 17 trilyonluk ABD kamu borç stokunun önemli bir kısmını elinde bulunduran ve bir dönem “nükleer opsiyon” adı verilmiş olan bu denli büyük stokla Çin bu kadar hafife alınabilir mi?
Krugman’ın temel dayanağı, Fed’in gücü. Haklı olabilir belki. Ancak Çin bu satışı zamana yayarak değil de, çok hızlı bir şekilde yaparsa ne olur? Kongreden borç limitini geçirmek için devletin kepenk indirmesine kadar varan bir anlaşmazlığa düşen ABD nasıl olacak da piyasada panik havası eserken hızlı karar alabilecek?
Hadi bunu da başardılar diyelim, Fed’in satın aldığı; diyelim ki 3 trilyon dolarlık; kısım kadar Fed’in bilançosu büyümeyecek mi? Tüm kriz boyunca bu kadar büyüyen bilanço bir o kadar daha büyürse ABD’de enflasyon nasıl kontrol altına alınacak?
Kaldı ki Çin elindeki “opsiyonu” bu kadar çabuk ve kolay halledebilir şekilde mi kullanır? Hiç sanmam!
Krugman’ın herşeyin kolayı olarak “Fed alsın demesi” son yıllarda işin merkez bankaları aracılığıyla çözülebileceği kolaycılığının ne kadar yaygın hale geldiğinin bir başka göstergesi oldu!
Öte yandan Çin ABD tahvillerini satacak olur ise diğer ülkeler, kurumsal yatırımcılar, fonlar ve hatta bireyler de bu satış furyasına katılırsa ne olur? Hele ki ABD tahvillerine olan güven sarsılırsa; ki ben bunun 4-5 yıla kalmadan her halükârda gerçekleşeceğine inanıyorum; borçla ekonomisini döndüren ABD nasıl borçlanmaya devam edecek?
Mesele “Çin satarsa satsın, Fed alır” denemeyecek kadar ciddi…
Ve bence Çin de “içi boş bir su tabancası” hiç mi hiç değil…