Buz erimesi var, felaket senaryoları için erken
.
Şu an için baktığımızda tüm ekranlar kırmızı. Bu demektir ki her şey çöküyor. Olayı teknik olarak incelediğimizde dünyada 2003 yılından bu yana süregelen yükseliş trendinin kırıldığını görüyoruz. Bu trend S&P Endeksi’nde önceki hafta kırılmıştı. Dow Jones Endeksi’nde de kırılmanın gerçekleştiği görülüyor.
En hızlı tepkilerden birinin yaşandığı Frankfurt Borsası’nda da DAX henüz trendini kırmadı ancak Dow ve S&P bir süre bu seviyelerde kalırsa, DAX’da da trend kırılacaktır. DAX Endeksi’nin 6.650 seviyelerinde ciddi desteği var. Buralarda tutunacağını varsayabiliriz. Amerika borsaları için ise ciddi bir düzeltmeden sözedebiliriz. Dow Jones Endeksi için 11.500 önemli bir seviye. ABD piyasaları da bu seviyede tutunacaktır. S&P Endeksi için de 1.270 seviyesini dikkatle gözlemlemek gerekiyor. Tüm bu rakamlar gösteriyor ki dünyada henüz tam anlamı ile bir felaket senaryosundan söz etmek mümkün değil. Bir buzul erimesi yaşanıyor ancak felaket senaryoları hazırlamak için de henüz erken. Yukarıda verdiğim bu seviyeler aşağıya doğru kırılmadığı takdirde orta vadede bir tepki mutlaka göreceğiz.
Türkiye’de neler oluyor diye soracak olursak, yabancının ciddi anlamda Türkiye’den çıkmak istediğini gözlemliyoruz. Ancak Türkiye’den çıkış o kadar kolay değil. Dövizdeki hareket yabancının YTL satmasından kaynaklandı. Dolarda 1.25 seviyesine kadar çıkış olabilir. 1.35’ler hele hele 1.50’ler felaket senaryosu üretilecek seviyelerdir. Henüz oralara gittiğimizi söylemek için erken olduğunu düşünüyorum.
Borsa 100 endeksi için 43 bin 500 önemli bir seviye. Endeks 30 için de 54 bin 800 seviyesine dikkat etmek gerekiyor. Bence bu iki seviye de İMKB için dip seviyelerdir.
Dövizde 1.15’den başlayan harekette Merkez Bankası’nın faizi 0.25 puan indirmesi etkili oldu. Bu ölçülü indirim, bundan sonra faizlerde aşağı yönlü hareketin çok da mümkün olmadığını gösterdiği için yabancı tahvil bonodan çıkmaya başladı.