Borsaların gücü adına
.
Haftanın ilk günü için karışık “duygular” çarpışacak. Bir yandan çözüm aşamasına gelmiş ABD borç limiti meselesi, diğer yandan bizdeki YAŞ meselesi... ABD’den gelen haberlerle euro/dolar paritesinde doların değer kazandığını görebiliriz. 1.4325 önemli seviye. Altına inilecek olursa 1.4075’e kadar hareket yaşanabilir
İMKB’nin performansı yurtdışına bağlı olacak. ABD piyasalarının kısa vadedeki olumlu performansı bizdeki hisse senedi piyasalarını haftanın ilk yarısında olumlu etkileyecek. Ancak haftanın ikinci yarısında borç limitinin artırılmasının çok da iyi bir şey olmadığı söylemleriyle havanın yeniden olumsuza dönme ihtimali yüksek.
Modern cumhuriyet tarihimizde ilk kez ordunun en üst kademelerinden böylesine bir “kopuş” yaşandı! Bu kopuş; devlet memurları ve ordunun çalışma prensipleri aşısından; yani kanun kitabına göre; “emekliliğin istenmesidir”. Diğer yandan olayın hayata geçişi bakımından ise bu bir “istifa” olayıdır. Aynı anda Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvet Komutanları görevi bıraktılar! Tarihe geçecek bu karar, Cumhurbaşkanı Gül’ün dediği gibi “Kendi çapında olağanüstü bir durumdur”!
Kulislerde bir süredir konuşulduğu söylenen bu duruma belli ki siyasi iktidar hazırlıklıydı. Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel önce kara kuvvetlerine vekaleten atandı. Ardından Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) son gününde Genelkurmay Başkanlığı’na atanacak bir süreç ortaya kondu. Böylelikle YAŞ’ın tümden yapılamadığı bir durumun ortaya çıkması engellendi. Bir anlamda kriz yaşanmadan mesele “geçiştirilmiş” oldu. Hükümetin seçim öncesinde meclisten aldığı kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinin, Ağustos sonuna kadar alınmasında bugünlerde yaşanabileceklerin öngürüldüğü anlaşılıyor.
İşin ilginç tarafı hem istifa haberlerinin, hem de “çözüm sürecinin” piyasaların kapanmasından sonra açıklanmasıydı! Ben buna “borsaların gücü adına” demeyi uygun buldum. Zira ekonomik ve siyasi aktörlerin hiç biri; piyasaları yanıltan, bozan, piyasa düşmanı olarak anılmak istemiyor. Bu nedenle de Genelkurmay Başkanı ve 3 kuvvet komutanı tarihe geçecek istifalarını, piyasalar kapandıktan sonra açıklıyor. Piyasaların gücünü bir kez daha anlamış oluyoruz. Politik hayatımızın önemli mihenk taşlarından olmaya aday böylesi bir tavır bile, önce borsaları düşünüyor. Piyasalar, politikacıları aldığı kadar orduyu da “esir almışa” benziyor! Gölgelerin... Pardon, pardon borsaların gücü adına...!
Askeri geleneği herzaman güçlü olan ülkemizde, ordunun yönetim kademesinin böylesi bir yöntemle değişmesi normal bir zamanda olsaydı piyasaları tedirgin edebilirdi. Ancak Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra gelen bu haber sonrasında hem YAŞ’ın toplanabilecek olması hem de siyasi iradenin karar verme mekanizmasında bir boşluk oluşmasına izin vermeyecek şekilde “hızlı hareket etmiş olması” piyasalar açısından bu meselenin bir “event risk-olay riski” algılanması olasılığını azaltacak.
Piyasalar açısından ordunun üst kademesinin “emekli olması” tek mesele olarak kalsaydı; Cuma günü 1.6780 seviyesinde kapanan dolar/TL kurlarında günün ilk yarısında 1.6850’lerin üzerinde bir hareket görülebilirdi. Hatta 1.69-1.70 bandının test edilmesi de olasıydı. Sonrasında ‘Hükümet görev başında ve YAŞ toplanabiliyor, o yüzden de ortada çözülemeyecek bir şey yok’ diyenler piyasalarda “alıcı” olacaklardı. Benzer bir durum İMKB’de de geçerli. 61.500 seviyelerine doğru bir geri çekilme olsa da katılımcılar 62.000-62.500 bandına geri dönmek için çaba sarfedeceklerdi!
Piyasalar ABD borç limitini daha fazla önemseyecek
Hafta başında piyasaları asıl ilgilendiren ordudaki istifalar değil, ABD’nin “borç limiti sorunu” olacaktır. Dün bu yazı yazıldığı saatlerde bir çözüm sath-ı mahalline ulaşılabileceğine dair umutlar artmıştı. Demokratların 2.8 trilyon dolarlık limit artışına karşın 1 trilyon dolarlık acil ve 1.8 trilyon dolar da Şükran gününe kadar hazırlanacak bir plan çerçevesinde kesintiye gidilecekmiş. Borçlanma limiti meselesinin anayasaya konulması konusunun halen daha tartışıldığı ancak Obama yönetiminin bunu istemediği söyleniyor.
Krizin başından beri 2 Ağustos’a (ya da ABD Hazinesi’nin dayanabildiği son güne kadar-bazı yorumlar 15 Ağustos diyordu) kadar bir orta yol bulunacağına inandığımı belirttim. İki varsayımım vardı. İlki piyasaların kesinlikle bir temerrüt durumunu fiyatlamaması, ikincisi de tüm dünyadan aldığı borçlarla sistemini idame ettiren ABD’nin var olan AAA notunu kaybetme lüksünün bulunmamasıydı. Büyük olasılıkla bu sabah bu konunun ya çözüldüğünü ya da çözüme çok yaklaşıldığını, en fazla meselenin bir kaç bürokratik adıma kaldığını duymuş olacağız.
Böylesi bir durumda başta Uzakdoğu piyasaları olmak üzere tüm finansal piyasalar; özellikle de geçtiğimiz haftayı büyük kayıpla karşılayan ABD piyasaları (vadelileri); borç limiti krizinin aşılmasını “kutlayacaklardır.” Uzakdoğu borsaları yukarı giderken, ilk aşamada dolar da başta euro olmak üzere bir çok para birimine karşı değer kazanacaktır.
Haftanın ilk günü için karışık “duygular” çarpışacak! Bir yandan çözüm aşamasına gelmiş ABD borç limiti meselesi, diğer yandan bizdeki YAŞ meselesi... ABD’den gelen haberlerle euro/dolar paritesinde doların değer kazandığını görebiliriz. 1.4325 (50 günlük HO’dan dolayı) önemli bir seviye. Bunun altına inilecek olur ise bu hafta içinde 1.4075 seviyesine kadar bir hareket yaşanabilir. Sonrasında 1.3935’ten geçen 200 günlük HO’ya kadar dolar değer kazanabilir mi? Senato’dan geçen planın piyasalarca ne kadar inandırıcı bulunduğu paritenin hareketlerine yön verecektir.
Doların, euro karşısında değer kazanması dolar/TL kurlarını yukarıda belirttiğim seviyelere çıkarabilir. Bu aşamada YAŞ meselesiyle, ABD meselesini birbirine karıştırmamak gerek! Nasıl ayrıştıracağız peki? İyisi mi 1 dolar+1 euro sepetine bakın. 26 Temmuz’da 4.2275’e kadar çıkan sepet, geçtiğimiz haftayı 4.1010 seviyesinden kapattı. 4.12 seviyesinin üzerine çıkılması iç dinamiklerin daha çok öne çıktığını (buna 10.2 milyar dolarlık dış ticaret açığını da ekleyebilirsiniz!) altında kalınması ise dışarının daha etkin olduğunu gösterecektir.
İMKB’nin hafta başındaki performansı da yurtdışına bağlı olacaktır. ABD piyasalarının kısa vadedeki olumlu performansı (bir kısmı limit meselesinin aşılmasından, bir kısmı geçtiğimiz haftanın yüksek kayıplarının düzeltmesinden kaynaklanan) bizdeki hisse senedi piyasalarını da haftanın ilk yarısında olumlu etkileyecektir.
Ancak haftanın ikinci yarısında hem borç ABD’de limitinin arttırılmasının aslında çok da “iyi bir şey” olmadığı, kararlaştırılan “kısıntıların hayata geçmeyebileceği”, borç limiti artışının ABD büyümesine katkı sağlamayabileceği gibi söylemlerle piyaslardaki havanın yeniden olumsuza dönme ihtimali hayli yüksek! Bu noktayı bu hafta akılda bulundurmakta fayda var!