Bedava paranın sonu geldi mi?
.
Kasım ayında ABD’de tarım dışı sektörlerdeki 130 bin kişinin işini kaybetmesi beklenirken, 11 bin kişi işini kaybedince piyasaların kafası karıştı. Bu iyi bir haber mi, yoksa kötü bir haber mi diye...
Nereden baktığınıza bağlı! Ekim’deki yüzde 10.2 ile rekor kıran işsizler arasındaysanız, işsizliğin yüzde 10’a gerilemesi yeni iş bulabilme adına iyi bir haber. Diğer yandan ekonominin toparlanması adına da iyi bir haber. Alınan önlemler yavaş yavaş da olsa işe yarıyor fikri güçleniyor, beklentilerin iyileşmesi adına olumlu bir gelişme.
Diğer yandan ise beklentilerden çok daha iyi gelen ve bir anlamda ani bir toparlanma niteliği taşıyan bu haber piyasalar açısından “çok önemli” olabilir. Zira ekonomideki toparlanma “bu kadar iyi ise”, bir başka deyişle ekonomi artık kendi ayakları üzerinde durmaya başlamışsa bu “sıfır faiz” döneminin sonu anlamına gelebilir. Bu da bir anlamda dolarla yapılan “carry trade”in sonuna yaklaşıldı demek olabilir.
Nitekim Cuma günü veri sonrasında hızla yükselen ve gün içi rekorlarını kıran ABD piyasaları, “bedava paranın sonuna mı geldik” sorgulamasının ardından günün açılış değerlerinin bile altına geriledi. 15-16 Aralık’ta bu yılın son toplantısını yapacak olan Fed’in bu yönde mesajlar verebileceği endişesi piyasa katılımcılarını rahatsız etmiş durumda. Fed yıl biterken mümkün olduğunca ılıman mesajlar vermek isteyecektir. Bu, “bonus mevsim normallerinde” bulunmamız hasebiyle en azından piyasaların yıl sonuna kadar pozitif bir seyir izlemesini isteyenleri destekleyecektir. Diğer yandan çıkabilecek birkaç çatlak ses ise kârını cebine indirmek isteyenları harekete geçirecektir. Fed toplantısı sonrasında faizlerin “ileri bir tarihte” artırılması düşünülüyor, bu konuda bir “acelemiz” yok mesajı gelir ve piyasalar son bir kez yükselecek olur ise; siz siz olun, bonusçuları takip ederken, nasılsa onlardan önce çıkarım psikolojisiyle işinizi yeni yıla falan bırakmaya kalkmayın. Yeni yılda ne olacağı pek belli değil. İnanılmaz “volatil (inişli çıkışlı)” bir yıl bizi bekliyor!
Cuma günü kritik bir gündü! Altın, kapanış bazında 46.3 dolar değer kaybederken, euro/dolar paritesinde olsun, dolar endeksinde olsun kritik seviyelere temas edilmiş durumda!
Euro/dolar paritesinde 50 günlük hareketli ortalamanın ve yükseliş trendinin altında bir kapanış oldu. Bu durum “parite (euro) yukarı, borsalar yukarı” denkleminin bozulması anlamına gelebilir.
Benzer şekilde dolar endeksinde de 50 günlük hareketli ortalamanın yukarı geçilmesiyle, Mart ayından bu yana yaşanan trendlerin tersine gelişmelerin önü açılmış olabilir.
Başbakan’ın ABD ziyareti önemli
ABD borsaları her ne kadar yeni “yüksekler” yapıyor olsalar da hareketlerin boyu ve gün sonu kapanışların, gün içi yükseklerden oldukça aşaıda kalması, piyasaların düşünüldüğü kadar da güçlü olmadığını gösteriyor.
İşin ilginç tarafı, yükseliş için artık daha fazla para gerekiyor. Zira yukarıda gidilecek yer az kaldı. Yani kâr potansiyeli düşük. Diğer yandan da yavaş yavaş da olsa ucuz paranın sonuna geliniyor.
Dışarıda bunlar olurken, İMKB cephesindeki “Fitch sevinci” olabilidiğince coşkuyla yaşandı. Kredi derecelendirme kuruluşları ile bunca şüphe ve güven kaybı varken, halen daha bu kuruluşlardan gelen haberler; özellikle “doğru zamanda” geldiklerinde piyasalarda etkili olabiliyorlar.
Başbakan’ın ABD ziyareti de bu haftanın seyrinde önemli olacak. Afganistan ve Irak ile ilgili gelecek haberler,önümüzdeki aylardaki gelişmelere ışık tutacak. Bu ziyaretin başarılı olduğu fikrinin “iyi satılmasıyla” İMKB tarafı, yurtdışından gelebilecek olumsuzluklara karşı dirençli olacaktır. Yılsonuna gelinmiş olması, Moody’s ve S&P’den not artışı beklentileri de bu direnci kuvvetlendirecektir. Ne zamana kadar? Dow Jones 10.000’in altına düşene kadar denebilir...
Bir not: IMF, Maldivelerle 92.5 milyon dolarlık bir paket üzerinde anlaşmış! IMF’nin yeni dönemdeki “ufakları ayak altından çekme” misyonuna ’ufak’ bir örnek daha!
Dolar 1.48’in altına inerse...
Bu haftanın öncü göstergelerinden birisi dolar endeksi olacaktır. 76.25 seviyesinin üzerinde kapanışların olması doların değer kazanması açısından önemli. Dolar endeksinin yanı sıra euro/dolar paritesindeki 1.48 destek seviyesi de önemli. Endeks yükselirken, ister istemez euro değer kaybedecektir. 1.48’in altına inilmesi durumunda yeni hedef 1.4675 seviyesi. İlk denemede bu seviye kırılmaz. Kırılması durumunda 1.4515 seviyesi gündeme gelebilir. Paritede yukarıdaki beklentilerin gerçekleşmesi durumunda, dolar/TL kurlarında da 1.4850’nin altına inilmesi hayli zor olacaktır. Pariteye bağlı olarak 1.50’nin üzerinde daha uzun süreler kalınacak bir döneme giriyor olabiliriz.