Asıl sorun bonoda!
.
Hazine dün iki ayrı ihale ile 3.6 milyar YTL’lik itfasına karşılık 3.7 milyar YTL borçlandı. Buraya kadar hiçbir sorun yok, miktarlar gayet normal. Hatta ihraç edilen gösterge bononun faiz oranları da piyasa faizlerine yakındı.
Gerçi piyasa faizleri, gösterge bononun son ihracının yapılacağı (Temmuz ayında yeni bir gösterge bono ihraç edilecek) dünkü ihale öncesinde zaten yükselmiş, yüzde 20’lerden 21.60 bileşik seviyelerine kadar gelmişti. İhale de tam bu seviyeden çıktı.
Ancak sonrasında piyasalardaki gerginlik sürünce yeni satışlar geldi. Zararı limitlemeye yönelik (stop-loss) satışlar artıp, alıcılar çekilince de sığ işlem hacminde faizler hızla yükseldi. 21.60 bileşik ortalama ile ihraç edilen gösterge kağıtta, gelen satışlarla teknik olarak önemli olan 22.40 bileşiklere kadar gelindi. Hatta bu seviyeler de aşılarak, 22.56 bileşikten işlem geçti. Gün sonuna doğru kamu bankalarından geldiği konuşulan alımlar sonrasında 22.29’dan kapanış gerçekleşti. Zirveye oranla düşük olan bu seviye bile ihalenin en yüksek faizinin 70 baz puan kadar üzerindeydi.
Bonolardaki bu satışın sürmesi piyasalardaki tedirginliği arttırıyor. Zira bono piyasası, borsaya oranla çok daha büyük, daha sakin hareket eden en büyük piyasadır. Buradaki dengelerin bozulması hemen her tarafı etkileyecektir. Özellikle de büyüme açısından önemli olan tüketici ve kurumsal krediler cephesini...
Döviz cephesi
Dolar kurları; gün boyu 120-130 baz puan gibi çok büyük artış gösteren bono bileşiklerine ve eurodaki onca harekete rağmen sakin seyreden, İMKB’deki kayıplar 1.000 puanlara ulaşınca adeta “bunca hareket seyirci kalmamak adına” ancak 1.24’ten 1.2590’lara kadar yükseldi. Bu “sakinliğin” ardında yatan birkaç faktör sayılabilir. İlki Haziran sonuna kadar geçerli (yarı yılsonu) olduğunu tahmin edilen büyük miktarlı opsiyon ve türev işlemleri.
Bir diğeri yüksek YTL faizleri. Özellikle 1.30’ların üzerinde dolar satıp YTL alan yabancı yatırımcılar, bu likiditelerini gecelik faizlerde değerlendiriyor, bono almıyorlar. Bono faizlerindeki hızlı yükseliş de bunun destekler nitelikte. Üstelik MB faizleri de nasıl olsa arttıracak!
Son olarak da bono ve borsada “yakalanmış” olan yabancılar panikle kurları yükseltip, yatırımlarının dolar bazındaki karşılıklarının (overall) iyiden iyiye erimesini istemediklerinden, dövize temkinli talep gösteriyorlar. Bu arada diğer gelişmekte olan ülke paralarında da bir sorun olmayınca YTL’ye has bir atak yaşanmıyor. Şimdilik..!