ABD’li indirime hücum etti piyasalar da varlıklara...
.
ABD’de indirim sezonu başladı. Şirketlerin Siyah Cuma (Black Friday) olarak andığı bu günde; insanların mağazalara hücum etmesi, satışların arttığı tahmini ile piyasalarda hızlı bir toparlanmaya neden oldu. Bu haftanın ilk günlerinde İMKB’de yükselişin hakim olduğu bir piyasa görebiliriz.
Geçtiğimiz Perşembe günü Amerika’da “Şükran Günü” idi. Perşembe günü ABD piyasaları tatil yaparken, hisse senedi piyasaları da yarım gün açıktı. Kısa işlem günlerinde doğal olarak, işlem hacmi dar, piyasalar sığdır. Bir anlamda bulanık suda balık avlamak gibidir ve “kurtlar puslu havayı sever”. Nitekim geçtiğimiz Cuma günü de böyle bir gündü.
Diğer yandan Şükran Günü’nün hemen ertesi günü ABD’de indirim sezonu başladı. Şirketlerin bilançolarının kâra geçtiği varsayıldığından “Siyah Cuma/Black Friday” olarak anılan bu günde; insanların mağazalara adeta hücum etmesi, satışların arttığı (her ne kadar rakamların geçtiğimiz yıla kıyasla ne kadar arttığı açıklanmasa da) tahmini ile piyasalarda hızlı bir toparlanmaya neden oldu. Morallerin düzelmesi de piyasalara pozitif yansıdı. Dow Jones Endeksi yeniden teknik analiz açısından önemli olan 200 günlük Hareketli Ortalaması’nın (HO) üzerine çıkarken altın da 1.741’deki (ons/dolar) 50 günlük hareketli ortalamasının üzerine çıktı.
Piyasaları asıl etkileyen; bugün (saymayı bıraktığım bilmem kaçıncı kez) olağanüstü toplanan AB maliye bakanlarının Yunanistan meselesini (geçici de olsa) çözecekleri beklentisi ile yükselen euro/dolar paritesiydi. Bu yılın 3.ve 4. çeyrekleriyle 2013’ün ilk çeyreğinde verilmesi beklenen toplam 44 milyar euroluk desteğin hepsinin bir seferde verilmesi ve IMF’in de Yunanistan’ın borçlarını indirme planındaki zamanlamada esnemesi ile birlikte komşunun sorunun çözüleceği beklentisi piyasaların moralini yükseltti.
Geçtiğimiz Cuma günü parite 1.2991’e kadar yükseldi ve 1.2975 ile kritik seviye olan 1.2945’in de üzerinde bir “haftalık kapanış” yapmayı başardı!
Yunanistan için yapılan toplantı dolaylı olarak İspanya’yı da ilgilendiriyor. Dün Katalonya özerk bölgesinde seçimler vardı. Bu yazı yazıldığı sırada sonuçlar henüz belli olmamıştı. İspanya Başbakanı Rajoy’un; ayrılıkçı Artur Mas’ın partisi CiU’nun önde bitirmesi beklenen seçimlerin sonuçlarına göre AB’ye yardım başvurusu yapıp yapmamaya karar vereceği konuşuluyordu. Rajoy’un, Yunanistan’ın istediklerini aldığını görmesi ve CiU’nun da tek başına Katalan Parlamentosu’nda söz sahibi olmadığını görmesi durumunda bu başvuruyu yapacağı öngörülüyor. Piyasaların da satın aldığı bu başvurunun yakında yapılacağı yönünde. Böylesi bir durum euronun bu hafta içinde bir parça daha değer kazanmasını beraberinde getirebilir.
Geçtiğimiz hafta hem 50 hem de 200 günlük HO’sının üzerine çıkmayı “başaran” euro/dolar paritesi için bu hafta içinde önce 1.3000 (düz) ardından da 1.3085 kritik eşik olacak! Bu seviyelerin aşılması “hak ettiğinden de fazla” euro pozitif bir ortamın oluşmasına neden olabilecek. Kısa vadede euro pozitif bir seyir izlense de Yunanistan ve İspanya “gazı” geçtikten sonra euronun yeniden değer kaybetmeye başladığını görme ihtimalimiz hayli yüksek.
Yurtdışının Şükran Günü, Euro Bölgesi’ndeki gelişmeler sebebiyle pozitif bir seyir izlediği dönemde bizim bölgemizdeki gelişmeler çok da iç açıcı değil. Suriye’den ve Mısır’dan gelen haberlere (Mursi’nin tek adamlığından sonra Mısır Borsası ciddi değer kaybetti) eklenen Kuzey Irak ile Irak Merkezi hükümeti arasında çatışma noktasına gelen anlaşmazlıklar bizim piyasalarımızca fiyatlanır mı? Ağırlıklı olarak yurtdışında yaşayan fon yöneticilerinin bir anlamda kontrolünde olan IMKB ve bono piyasasının bunu fiyatlayacağından çok da emin değilim. Daha öncekileri fiyatlamadıkları gibi son gelişmeleri de; sorun savaş boyutuna gelmeden; fiyatlayacaklarını sanmıyorum.