AB bahane, ABD bahane, kâr şahane!
.
Yunanistan’la başladığı söyleniyor son iki üç günlük düşüş dalgasının...
Başka mazeretler de var:
- Sadece Yunanistan mı? PIGS adını bile koymuşlar onlara... (Portekiz, İtalya, Yunanistan (Greece) ve İspanya (Spain)) AB içinde ki Maastrich kriterlerine uymayan(!) “şımarık küçük kardeşlerin” AB içinde kamu borçlarıyla ilgili yarattığı endişeler, (Bu mazeret neden ABD’nin de düştüğünü ne yazık ki açıklayamıyor!)
- ABD’de açıklanan tarım dışı işsizliğin 20 bin kişi gerilemesi (15 binlik artış bekleniyordu), Aralık’ta 85 bin olarak açıklanan düşüş aslında 150 binmiş!
- Çin’in aldığı “daraltıcı önlemler”.
- Türkiye için ise IMF anlaşmasının Mayıs’a kaldığı yönündeki haberler...
Bunların hepsi bahane...
Hafta başında geçtiğimiz haftaya dair tahmin yazımdan:
“Bu hafta, küresel varlık fiyatlarındaki düşüşlerin yavaşladığı, birkaç kısa molanın “alındığı” bir hafta olacak! Hafta başında kısa bir toparlanma yaşansa da ardından yeniden düşüşlerle uğraşacağız.”
Üstelik bunlar geçtiğimiz Cuma günü ABD ekonomisinin 2009’un son çeyreğinde; son altı yılın en yükseği olan; yüzde 5.7 büyüdüğü açıklamasına rağmen “Olacak!” diye yazmıştım.
Hafta başındaki kısa bir toparlanma sonrasında haftanın son iki gününde bazılarının hiç de “beklemediği” düşüşler hatta “yeni dipler” görüldü.
Neden piyasalar düştü derseniz, piyasalar zaten düşecekti? Bedava para sayesinde oynanan “intikaların” da sonuna gelindi. Bedava para ile yükselen ve gelinen seviyelerini bu sayede korumaya çalışan piyasalara yeni alıcı/son kullanıcı gelmeyince eskiden almış olanlar daha fazla dayanamadılar ve kârlarını cebe koymaya karar verdiler.
Bundan sonra ne olacağına Pazartesi günkü yazımda değinmeye çalışacağım.
Ancak o zaman kadar sıkça sorulan kritik soruya kısa bir cevapla yetineyim.
Bu düşüşler birer alım fırsatı mı?
Yoksa önemli bir düzeltmenin ilk sinyalleri mi?
Küresel piyasalar anlamında son iki günde yaşananların önemli bir düzeltmenin ilk sinyalleri olduğunu ve aslına bakarsanız da bu düzeltmenin henüz daha başında olduğumuzu düşünüyorum...
Yerel açıdan baktığımızda da IMF anlaşmasının “gazının kaçmasından sonra” bizim hisse senedi piyasamız açısından da daha inilecek yol olduğunu düşünüyorum.
Kurlardaki hareket parite doğrultusunda...
Ancak bono faizlerindeki “durağanlık” yakın zamanda yerini hareketliliğe bırakırsa şaşırtmasın.