20 Eylül’de merkez bankaları konuşacak!
.
Bu hafta hem Türkiye hem de ABD’de merkez bankalarının alacağı kararlar piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Para Politikası Kurulu’nun son enflasyon rakamlarının ardından bir faiz indirimine gitmesi kafaları karıştıracak. ABD Merkez Bankası’nın Ağustos’ta 3. Bedava Para Paketi bekleyen piyasalara ‘Eylül’ü bekleyin’ dediği toplantı da bu hafta
Aynı tarihte bizim piyasalarımız için önemli iki ayrı merkez bankasının (MB) toplantısı var. Bizde Para Politikası Kurulu (PPK) toplanırken, Amerikan MB konumundaki Fed’in iki günlük toplantısı başlıyor. Her iki MB da faiz kararlarını ve piyasalara yönelik kararlarını açıklayacaklar.
Her iki MB’den de politika faizlerinde bir değişiklik yapmasını beklemiyorum. Bizim PPK’dan; özellikle son enflasyon rakamlarından; sonra bir faiz indirimi gelmesi cidden kafaları karıştıracak. Zira 1.47’lerden 1.78’lere yükselen dolar/TL kurlarının yarattığı baskı yavaş yavaş enflasyon üzerinde hissedilmeye başlanmışken MB’nin bir faiz indirimine gitmesi şimdilik zor görünüyor. Her ne kadar hükümet; politikası ve söylemleri gereği daha düşük ‘reel’ faizleri “hedefliyor” olsa ve MB’nin yeni yönetimi de bu yönde politikalar oluştursa da; enflasyonun seyri MB’nin yeni faiz indirimlerini şimdilik buzdolabına koymasına sebep olacaktır.
6 Eylül’de yüzde 7.65 bileşik seviyesine kadar inen gösterge bono bileşik faizlerinin 8.23’e kadar yükselmesi (bu hafta içinde 8.40’ın görülme ihtimali yüksek) piyasaların MB’den artık kısa vadede bir faiz indirimi beklemediğini gösteriyor!
PPK’dan döviz mevduat zorunlu karşılıklarına değil ama TL mevduat zorunlu karşılıklarına bir indirim gelir mi? Bu ihtimal; sırf MB’nin son dönemdeki “kriz söylemleriyle” tutarlı olması açısından; sıfırdan daha yüksek. Yine de böylesi bir “genişlemeyi” gerektirecek bir durum ortada yok!
PPK’nın faiz ve karşılık kararlarından çok Fed’in toplantısından çıkacak kararlar bu hafta piyasalara yön verecek. 3. Bedava Para Paketi’ne (BPP) şimdilik prim vermeyen Fed Ağustos ayının ikinci haftasında sendeleyen piyasalara “20 Eylül’deki toplantıda bir şeyler yaparız” mesajı vermişti. O nedenle 20 Eylül’deki toplantı piyasalar açısından önemli!
Ne çıkacak derseniz ilk konuşulan “Operation twist”. Nedir derseniz, temel olarak Fed’in elinde vadesi dolan kısa vadeli bonoları, 10 yıl ve daha uzun bonolarla değiştirmesi. Yani vadeyi uzatarak piyasalara uzun vadeli destek sağlaması. Böylelikle Fed bono getiri eğrisinin uzun vadesini de aşağı düşürerek piyasalardaki uzun vadeli algılamayı değiştirmeyi, bankacılık sistemini yeniden kredi vermeye ikna etmeyi düşünüyor. Piyasa buna ikna olur mu bilemiyorum ama bono getirilerindeki harekete bakıldığında 10 yıllık bonolar; Fed’in bu operasyona yöneleceği düşüncesiyle; yüzde 3.15’lerden 1.90’lara kadar geriledi. Aynı dönemde 2 yıllıkların da 0.40’dan 0.17’ye gerilemesi ilginç bir gelişme. Hem 2 hem de 10 yıllıkların düşmesi; piyasaların sırf Fed’e satmak için 10 yıllıkları aldıkları, piyasalardaki gerginliğin sürmesinden dolayı da; halen daha ABD tahvillerini “güvenli liman” olarak görmeye devam ettikleri izlenimini veriyor!
Fed’in atabileceği ikinci adım ise ABD’li bankaların, Fed nezdinde tuttukları zorunlu karşılıklara ödenen yüzde 0.25 oranındaki faizi ödemekten vazgeçmesi. 2 yıllık bono getirilerinin bile yüzde 0.17 seviyesine kadar düştüğü bir ortamda Fed’in faizi bankalar için “hoş” bir gelir. Fed sırf bankacılık sektörü krediye yönelsin diye bu faizi ödemekten de vazgeçebilir.
Her iki tedbir de kısa vadede finansal piyasalarda pozitif bir heyecan yaratabilir. Ancak bankacılık sistemi kadar, reel sektörün ve hane halkının da kredi talep edecek şekilde ABD ekonomisine güveninin artması lazım. Kısa vadede bu zor görünüyor. Piyasa katılımcıları işin bu tarafını bir süreliğine göz ardı edecektir.
Hülasası Fed (ve de PPK) kararlarına kadar piyasaların olumlu havası devam edecektir. Dow Jones’ta 11.650-750 bandına doğru bir yükseliş yaşanabilir. Ancak bu seviyelerin aşılmasının; ‘operation twist’in büyük oranda fiyatlanmış olduğunu ve bu nedenle de daha da yukarılara gidilmesi ihtimalinin az olduğunu düşünüyorum.
İMKB için durum biraz daha pozitif. Hem başbakanın Arap Baharı’nın önde gelen üç ülkesine yaptığı ziyaretler, PPK beklentisi ve belki de bunların hepsinden daha önemlisi piyasanın şu andaki halet-i ruhiyesi yükselişi destekler nitelikte. İMKB 100 endeksi için 58.900 ilk direnç. Bu seviyenin aşılması ve 59.134 ile geçtiğimiz Cuma günü görülen 58.103 arasındaki boşluğu (gap) da kapatacak bir hareket yaşanması olası. ‘Boşluğun’ kapanması oldukça ‘sağlıklı’ bir hareket olacaktır! Yükselişin yukarıda 60.800 bölgesinde çok ciddi bir direnç ile karşılacağını da hatırda bulundurmakta fayda var!
Haftanın ikinci yarısından itibaren ise işin rengi değişebilir ve bu kez destekler önem kazanabilir. İlk destek 56.650 bölgesinde. Sonrasında ise 54.150 seviyesindeki direnç önemli olacak! Özellikle bu hafta sonunda ikinci direnç seviyesi aşağı kırılmış ve haftalık kapanış da olmuş ise, piyasalar için yeni diplerin önü açılabilir! Şimdilik bu denli karamsar olmaya gerek yok!
Altın 1.700 dolara kadar inebilir
Tüm bu tahminleri yaparken dolar/TL kurlarında 1.7650-1.7850 bandının korunduğunu ve 1.8030’un yukarı kırılmadığı bir durumdan söz ediyorum. Fed’in kararları euro/dolar paritesinde ciddi hareketlere yol açabilir. İlginçtir, bunların daha öncekiler gibi dolar aleyhine değil, tam tersine dolar lehine değerlendirilmesi olasılığı yüksek. Hazır Papandreu New York seyahatini borç krizi nedeniyle iptal etmiş ve AB halen daha borç krizinden nasıl çıkacağını bilemezken, paritenin yeniden 1.35’lere doğru hareket etmesi ve hatta 1.3250 seviyelerine kadar düşmesi ihtimali bile var. Böylesi bir durum bizdeki kurları da mutlaka etkileyecek, algılamaları değiştirebilecektir. Dikkatli olmakta, kurlardaki hareketlerin tehdit oluşturup oluşturmadığını anlamak için “sepete” bakmakta fayda var. 4.38 (ya da 2.19) yukarı kırılmadıkça sorun yok!
Gelelim altına...
Kendisiyle aram pek yoktur, hasmım olur malûmunuz... Yine de son günlerde kendi adıma ilgiyi hakediyor. Altının ons fiyatı 6 Eylül’de 1.921 doları gördükten sonra başlayan düzeltmesinde geçtiğimiz Cuma günü 1.762’ye kadar geriledi.
1.735-50 bandı önemli bir direnç. Bu seviyenin altına kararlı bir şekilde inilecek olursa; ki hem Fed’in muhtemel kararları, hem de doların güçlenmesiyle bu ihtimal artıyor; bir sonraki destek olan 1.700 (düz) seviyesine kadar inilebilir.
Her ne kadar altın Cuma günü son anda direnerek yukarıda kapatmayı başarsa da gümüş kısa vadeli yükseliş/düzeltme trendini aşağı yönde kırdı. Bu hafta içinde altının da benzer bir seyir izlemesi olasılığı hayli yüksek.
Altındakine benzer şekilde gümüşte de ilk destek 37.60 seviyesinde. Sonrasında 36.10 var ki bu seviyenin altındaki bir haftalık kapanış, 33.80’nin önünü açacaktır. Bu seviyenin bu hafta değilse de Kasım ayının ilk yarısına kadar görülme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.