10 yıllık tahvil ihalesi ve getirecekleri
.
Bugün modern Türk finans tarihi açısından önemli ve heyecanlı bir gün. İlk kez sabit faizli 10 yıllık devlet tahvili ihalesi yapılacak. Hazine 6 ayda bir yüzde 5.25 kupon faizli (yıllık bileşik faizi yüzde 10.78) bir tahvilin ihracını gerçekleştirecek.
Ocak ayı için planlanan borçlanmadan geriye 1.5 milyar TL’lik bir kısım kalmış durumda. Buna yakın bir rakam satılır mı bugün belli olacak.
Hazine’nin 10 yıllık bir süre için TL cinsinden (yabancı para cinsinden 30 yıl bile borçlanıldı) borçlanmayı başarabilmesi birkaç açıdan önemli.
Reyting şirketlerinin notlarına rağmen, Türk Hazinesi’ne böylesi bir güvenin; hele ki sabit faizle 10 yıla kadar borç verecek denli bir güvenin oluşması önümüzdeki yıllar için bir referans oluşturulması açısından önemli!
Türk Lirası cinsinden bonolara ait ‘getiri eğrisi’ 5 yıla kadar uzanırken, bugünkü ihale ile bu süre 10 yıla kadar uzayabilecek. Bu da özellikle para piyasasındaki türev ürünlerin oluşturulabilmesi açısından yeni imkânlar yaratacaktır.
Uzun vadeli sabit faizli bonoların asıl alıcısı konumunda olan Avrupa Yatırım Bankası başta olmak üzere TL cinsinden eurobond ‘yaratan’ bankalar daha önceleri 3 yıla kadar uzanan vadelerini artık daha da uzatabilecek.
Yurtiçindeki piyasa katılımcıları arasında bu bonoya talebin daha çok Bireysel Emeklilik Sistemi’nden ve de uzun vadeli getiri arayışında olan diğer sigorta şirketlerinden geleceği varsayılıyor.
Peki bu bonolar satılır mı? ‘Hazine yetkilileri yeterli talep gördüler ki böylesi bir ihraç yapıyorlar’ diye varsaymak gerek. Aksi takdirde başarısız olacakları, ön piyasa araştırması yapılmamış böylesi bir maceraya atılmazlardı.
Faiz hangi seviyede oluşur derseniz; yurtdışındaki 10 yıllık “çapraz para değişim-cross currency swap (CCS)” piyasasında faiz seviyesi yüzde 10.50-10.80 bandında. 1 ile 5 yıl arasındaki CCS oranları ise, eş/benzer dönemdeki bonolara 30-50 baz puan daha yüksek seviyede. Diyelim ki 5 yıllık sabit getirili bono alıp bunu CCS ile fonlamak istediğinizde, bugünlerde 30-50 baz puan zarar edebiliyorsunuz.
Piyasa katılımcıları 10 yıllık bonoda negatif fark olmasını beklemiyorlar. Bu açıdan bakıldığında bir miktar “pozitif fark” olacağını varsayacak olur ise 10 yıllık bononun getirisinin yıllık yüzde 11’e çok yakın ya da az üzerinde gerçekleşmesi mümkün görünüyor.
Yine de bu konudaki genel kanı ne kadar satılırsa satılsın bu bonoların likiditesinin “sınırlı” olacağı yönünde, bugün yapılacak ihale sonrasında aynı kıymetin yeniden ihracının ileride gerçekleşebileceği yönünde. Zira hem piyasalardaki risk iştahının azalmaya başlamasının, hem de daha çok ‘nihai kullanıcıların’ talep edeceği bu bonolara yakın zamanda yeni bir talebin gelmesinin zor olacağı düşünülüyor.
Her ne olursa olsun fiyat oluşmasına ‘yeterli’ olacak miktarda bir ihracın gerçekleştirilmesi Türk sermaye piyasaları açısından önemli olacak. Bu sayede yeni bir enstrüman piyasaların ‘hayatına girecek’. Böylesi bir ihracın eninde sonunda özel sektöre de faydası olacaktır.
Bu yıl boyunca özel sektörden de yeni ihraçlara tanık olacağız. Bunlar Hazine gibi 10 yıllık olmasa da özel sektör için sayılabilecek 2-3 yıllık vadede olacak. Hazine’nin açacağı yol özel sektöre de yarayacaktır.
Bu ihale öncesinde beni şaşırtan bir durum oldu: “IMF ile anlaşma yakında” diyen yeni bir açıklamayı ben duymadım. Ben mi atladım? Yoksa siz de mi duymadınız?
İhale öncesi duyacak mıyız, çok merak ediyorum.