1.60 TL’yi aşamayan dolar yeniden düşüşe mi geçecek?
.
MERKEL’İN alınan kararların euronun “major” para birimlerinden biri olmaya devam edeceğinin bir işareti olduğunu söylemesi, Cuma günü euroyu adeta ipten aldı! 1.3902’den kapanan euro/dolar paritesi 1.3815’in altına inerse 1.3650’ye kadar bir gerileme olabilir. Pariteye bağlı olarak dolar içeride 1.5665 TL’ye kadar düşebilir. İMKB 65 bini test edebilir .
Cuma günü AB liderleri toplandı. Toplantıdan “sürpriz iyi” sonuçlar çıktı. Kimin için iyi? Piyasalar için... Hangi vadede “iyi”? Çok kısa vadede... Orta, uzun vadede sorun ortadan kalkmış değil!
12 Mart’taki liderler zirvesinden çıkan en “yeni” karar; AB’nin Ekonomik İstikrar Fonu’nun 440 milyar eurodan 500 milyar euroya yükseltilmesi. Sadece miktar artışı değil, yöntem değişikliğine gidilmiş. Bu fonun sadece ikincil piyasadan sorunlu ülke tahvillerini almakla yetinmeyip, borçlanma sorunu yaşayan devletlerin ihraçlarını ilk elden (birincil piyasadan) alabilmelerine de imkân tanınmış. Bir başka deyişle, “piyasa bozuldu, gir piyasaya bonoları al” döneminden “ülkeler borçlanamıyor, ihaleye gir, ülkeleri kurtar” dönemine geçilmiş durumda.
Bir başka karar ile Yunanistan’ın borçlanma faizi yüzde 6’dan 5’e indirilirken, borçlarının vadesi de 3 yıldan 7.5 yıla yükseltilmiş. Aynı yöndeki İrlanda’nın talebi reddedilmiş!
Sarkozy’nin “Yunanlılar önemli adımlar attılar, en azından özelleştirmede yaptıklarına bakın” diyerek arka çıktığı indirimin İrlanda’ya uygulanmamasının ardında kurumlar verigisindeki İrlanda’nın durumu öne sürülüyor! Kurumlar vergisi İrlanda’da yüzde 12.5 iken, AB ortalaması yüzde 23 dolaylarında. Kaldı ki büyük abilerdeki; Almanya ve Fransa’daki; oran ortalamanın üzerinde! Sarkozy, “Biz İrlanda’nın vergi oranlarını AB ortalamasına yükseltmesini istiyor değiliz, “bir şeyler” yaptığını görmek istiyoruz” diyor.
İrlanda ile ilgili unutulmaması gereken önemli bir “gerçek” daha var! Kriz çıkarken seyreden, kriz boyunca zararı halkın sırtına yükleyen “iktidarların” hemen hepsi halen daha “iktidarda”. İrlanda şimdilik tek istisna ki seçim yapılmış ve “borçları ödemeyeceğim” diyerek seçimi kazanmış Enda Kenny işbaşında. Doğaldır ki onun “enkaz devraldım” deme şansı var. Ya diğerlerinin? Yani Almanya ve Fransa başta olmak üzere halen daha yönetimde olan “muktedirler” daha önceki “halı altına süpürme” manevralarını son kararlarıyla taçlandırmış oldular. Bu adımların kısa vadedeki sorunu uzağa ertelemekten başka bir faydası var mı?
Merkel’in alınan kararların euronun “major” para birimlerinden biri olmaya devam edeceğinin bir işareti olduğunu söylemesi, Cuma günü euroyu adeta ipten aldı!
Euronun yükseliş trendi Cuma günü 1.3795’ten geçiyordu ve altına inilerek 1.3752’ye kadar gelindi. Liderlerin açıklamalarıyla 1.3916’ya kadar yükselen parite 1.3902’den kapandı. Bu hafta başında 1.3815’den geçen yükseliş trendi her geçen gün 21 pips yükseliyor.
Önümüzdeki günlerde, özellikle de Cuma gününe doğru bu trendin kırılması durumunda 1.3650’ye kadar bir gerileme olabilir! Ola ki liderler zirvesi sonrasında, bu haftanın ilk günlerinde yapılacak ekonomiden sorumlu bakanların toplantısından da “piyasa dostu” bazı kararlar çıkacak olur ise paritede 1.4070 seviyesi kritik olacak. Zira euro dostu olası haberlerle parite yukarı gidebilir. Her ne kadar alınan kararlar uzun vadede euroyu desteklemiyor olsa da kısa vadede euro lehine bir algılama sürebilir!
Paritedeki hareketlere çok da bağlı olarak; bu hafta içinde dolar/TL kurlarında 1.5665 seviyelerine kadar bir düzeltme/geri çekilme ihtimali artıyor. Gösterge bono bileşiklerinde ve borsadaki gelişmeler de bu hareketi büyük ölçüde destekleyecektir.
İMKB cephesinde bu hafta içinde 4.10 cent seviyelerinin test edilme olasılığı yüksek. Dolar/TL kurlarına bağlı olarak 64.750-65.100 seviyelerine kadar bir yükseliş mümkün görünüyor. Üzerine çıkılırsa 65.500 seviyesinin test edilmesi mümkün ancak üzerinde risk artıyor.