Saadet öğretmenin ağlatan zaferi

İzmir’in Menderes ilçesinde 17 Mayıs 2014 tarihinde jandarmaya gelen telefon ihbarında, Sancaklı Mahallesi’nde bulunan okulda, 20 yıldır öğretmen ve vekil müdür olarak görev yapan evli ve 2 çocuk babası Adil Ş.’nin 6 kız öğrenciye porno film izletip, cinsel taciz ve istismarda bulunduğu öne sürüldü. Jandarma, 6 ile 11 yaş arasındaki öğrencilerin ifadelerini psikolog eşliğinde aldı. İfadelerin ardından gözaltına alınan Adil Ş. suçlamaları kabul etmedi ancak tutuklandı.

Tahliye edildi

İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın geçen yıl 15 Ekim’de yapılan duruşmasında toplam 102 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu emekli öğretmen Adil Ş.’nin avukatı Atilla Ertekin “Dosyada müvekkilimin mahkumiyetine yetecek somut delil yoktur. Bir kişide porno CD’si bulunması apayrı bir durumdur. Bunun müsnet suçla ilgisi olmadığı gibi küçüklere seyrettirdiğine dair delil yoktur” diyerek tahliye edilmesini istedi. Sanık öğretmen de aynı yönde talepte bulundu. Mahkeme heyeti, delillerin büyük ölçüde toplanmış olmasını ve tutukluluk süresini de dikkate alarak oybirliği ile tahliyeye karar verip, duruşmayı erteledi.

Bitme aşamasındaydı

Bitme aşamasında olan dava, aynı okulda görev yapan öğretmen Saadet Özcan’ın, BİMER’e şikayeti ile tekrar gündeme geldi. Mağdur avukatları, sanığın tacizde bulunduğu öne sürülen 13 yaşındaki Ş.Y.’nin dinlenmesini istedi. Mahkeme heyeti, SEGBİS aracılığıyla küçük kızı dinledi ve 66 yaşındaki Adil Ş.’nin oy çokluğu ile tutuklanmasına karar verdi. Mahkemenin Adil Ş.’yi tutuklama kararı alkışlarla karşılandı.

İtiraz edecek

Üye Hakim Gürsel Tekin ise Ş.Y.’nin verdiği ifadenin çelişkili olduğunu, sanığın tutuklanmasına gerek bulunmadığını belirtip, karara muhalif kalıp şerh koydu. Kararın açıklanmasının ardından sanık Adil Ş., polis tarafından elleri kelepçelenerek cezaevine götürüldü. Sanık Adil Ş.’nin avukatı Atilla Ertekin, tutuklamaya 7 gün içerisinde itirazda bulunacaklarını söyledi.

Duruşmada bir ilk yaşandı. Mahkeme heyeti cübbelerini çıkarıp ifade aldı

Dün yapılan duruşmada savcı Özlem Eğridere mağdur çocuklardan Ş.Y.’nin ifadesi sırasında salonun avukatlar ve sanık dışındakiler tarafından boşaltılmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Bekir Yurseven de mağdur Ş.Y.’nin 13 yaşında olduğunu ve travma yaşadığını, o kadar kalabalık karşısında ifade vermesinin mümkün olmadığını söyledi. Bazı avukatlar salondan çıkmak istemedi. Hakim Yurtseven “Birkaç avukat kalsın. Çocuk etkilenmesin diye biz bile cübbemizi çıkartacağız” dedi. Bunun üzerine avukatlar salonu boşaltıp dışarı çıktı. Duruşma salonunda milletvekilleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile İl Müdürlüğü avukatları ve sanık avukatı dışında kimse kalmadı.

ABD’de bir davada da kadın hakim, çocuğun psikolojisinin etkilenmemesi için Pamuk Prenses kılığına girmişti.

Sonuç önemli

Duruşma sonrası, olayın ortaya çıkmasında büyük rolü olan öğretmen Saadet Özcan, mutluluğunu gözyaşları içinde dile getirdi. Saadet Özcan “Benim için asıl sonuç önemli. Tutuklama kararı için çocuklar adına çok mutluyum. Çünkü tahliye edildiği gün çocukların özgürlükleri elinden gitmişti. Çocuklar günlerce beni arayıp, ’Öğretmenim ya gelirse, ya gelirse’ dediler. Ben de onlara ’Sizi uydudan izliyorlar. Sizi koruyorlar’ dedim. Kendilerini güvende hissetmeleri için uğraştım. Ama bugün gerçekten güvendeler, bunu biliyorum” dedi. İzmir Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi sorumlusu avukat Nuriye Kadan, “Bugün şunu gördük ki, birlikten güç doğar. Bu davanın hızlı sonuçlanmasına doğru adım attık. Sanık hak ettiği cezayı almalı. Barolar müdahil olduğunda daha hızlı kararlar çıkıyor. Biz çocukları dinledik, anlatımlarına inandık” dedi. Tutuklama kararının gerekçesinin sorulması üzerine Kadan, “Çocuk ifadesinde sanığın yaptıklarını anlattı. Daha önce konuşmamıştı bu çocuğumuz. Şimdi konuşunca sanık da tutuklandı” diye konuştu.

Olayı böyle ortaya çıkardı. Müdür, kasıklarını gıdıklatıyordu...

Çocukların kahramanı Saadet Öğretmen, 19 Haziran’da Ayşe Arman’a verdiği röportajda şunları söylemişti:

-Çocukları müdür odasına kapattığını, kız çocuklarını lojmanına çağırdığını fark ettim. Bir keresinde sınıfta iki kız çocuğu yoktu. Evine götürdüğünü söylediler. Kızları yolda gördüm, nereden geliyorsunuz diye sordum. Daha cevap veremeden, müdür koşarak arkalarından geldi ve “Kapının önünü süpürttürüyordum!” dedi. Ama çocukların yüzü kıpkırmızıydı.

-Müdürün kapısı hep kitliydi. Kilidini bozdum, müdürün çocukları odaya aldığı bir saatte odaya gittim. Girdiğimde çocukları göremedim ama müdürün yüzü ter içindeydi. Karşısında beni görünce telaşlandı, ne yapacağını şaşırdı. Sonra bir eğildim, masanın altında 4 çocuk. “Ne yapıyorsunuz orada?” dedim. Müdür, “Oyun oynuyorlar!” dedi. Çocuklar dedi ki; “Bu, gıdıklama oyunu, müdürümüzü gıdıklama oyunu!” Ben o zaman anladım ama anlamamazlığa vurdum. Çocuklara sordum anlattılar, “Müdür, kasıklarını gıdıklatıyor, bacaklarını gıdıklatıyor, bizim göğüslerimizi ve bacaklarımızı da gıdıklıyor.”

-Bir gün bütün çocukları topladım. Onlara kötü sevmeyi anlattım ve sizi kötü seven var mı dedim. Biri yanıma geldi ve ‘Öğretmenim, beni kötü seven biri var! Sadece beni değil, sınıftan başkalarını da kötü seviyor! Biz çok fazlayız!” “Kim bunu yapan?” dedim. “Müdür” dedi. “Ne yapıyor çocuğum?” dedim. “Bizim çamaşırlarımızı indiriyor. Sonra sizin bize anlattığınız kötü şeyleri yapıyor!” Derken diğer kızları da çağırdık. Hepsi, birer birer anlatmaya başladı. Hepsinin anlattıkları başlı başına rezaletti. Taciz de var, tecavüz de var, bin bir türlü pislik. Bir tanesi diyordu ki “Beni kedi gibi eğiyor, arkamdan bir şeyler yapıyor, ben korkudan altıma işiyordum!” 7 buçuk yaşında. Olabilir mi böyle bir rezalet..

-Hep en aciz ailelerin çocuklarını seçmiş, hiçbiri de ses çıkaramamış. Çocuklara, o müdür odasında porno da izletiyormuş. Ve masaya eğip, filmde gördüklerini yapmalarını istiyormuş. Köye kargoyla cinsel güç artırıcı ilaç getirtiyormuş. Çocuklar diyordu ki, “O mavi haplardan içiyordu!”

-Şikayet ettim. Sonra sivil ekipler geldi, çocukların ifadeleri alındı. Her şeyi anlatmışlar. Benim bildiğimden çok daha fazlası ortaya çıktı. Müdürün odasında porno CD’ler çıktı. İki kız kardeş anlattı. Küçük olanı dedi ki, “İkimizi lojmana götürüyordu. Ablamı odaya alıyordu.