Kariyer isteyenler buraya

Sentez Fuarcılık genç nüfusuyla dünyanın ilgi odağı olan ülkemizde ilk kez kişisel gelişim
ve mesleki eğitim fuarı gerçekleştiriyor.

Sentez Fuarcılık tarafından 8 – 10 Aralık 2011 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen Megist 2011 (Mesleki Eğitim ve Kişisel Gelişim Fuarı) meslek değiştirmek ve kariyer planlamasını doğru şekilde belirlemek isteyenler için kapılarını açtı.

Fuarda yat kaptanlığından aşçılığa, moda tasarımcılığından ses mühendisliğine kadar pek çok alternatif meslek dallarının incelenebilme imkanı sunuluyor.

SES MÜHENDİSLİĞİ

Bu program yaratıcı ve müziğe karşı özel bir duyarlık sahibi, kayıt stüdyosu ve canlı yayın teknolojisiyle ilgilenen, ayrıca profesyonel olarak bizzat müzik prodüksiyonu veya radyo, film ve televizyon, tiyatro, müzikal vb. alanlarda görev almak isteyen kişilere yönelik. Ses ve kayıt uzmanları yetiştiriyorlar.

MODA TASARIMCILIĞI

Moda tasarımcılığı hayalindeki işi yapmak isteyenlerin umut kapısı olan kurslar arasında başı çekiyor. Lise sonrası 3 yıllık ‘Moda Tasarımı ve Yaratımı’ programı, yüksek okul sonrası 1 yıllık ‘Moda Tasarımı’ ve ‘Modelizm’ programları sunuluyor.

ULUSLARARASI YAT KAPTANLIĞI

Bu sertifika programına katılım, zamanla kazanılan tecrübeler ve akabinde bir üst ehliyetlere geçiş ile, dünyanın hemen her yerinde yat ve mega yat kaptanlığı yapabilme şansını veriyor. 19 günlük eğitim süresininin bitirilmesi, yabancı dilin geliştirilmesi ve deniz üzerinde aktif hizmet aşamalarıyla, katılımcılar dünya denizlerine açılıyor.

Fuarın sponsorları arasında yer alan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İşkur, Mesleki Yeterlilik Kurumu gibi kamu kuruluşları dikkat çekerken, fuar Boğaziçi Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Turmepa gibi önemli kuruluşların katılımıyla ülkemizde verimli iş gücü yatarılması açısından da önem taşıyor.

http://www.megist.com.tr/

Türkiye için mesleki eğitim neden önemli?

Verimli bir ekonominin vazgeçilmez unsurlarından olan nitelikli iş gücüne ulaşmanın ana yolu iyi bir mesleki eğitimden geçiyor. Türkiye ise gelişmekte olan sanayi ve hizmet sektöründe istihdam etmek üzere ciddi anlamda nitelikli iş gücü sıkıntısı çeken bir ülke. Bu durum bize, mevcut eğitim sistemimizin yetiştirdiği işgücü ile sanayi ve talep ettiği işgücü arasında büyük bir fark olduğunu gösteriyor. Türkiye olarak, genç bir nüfus yapısına sahip olmakla övünüyoruz. Ancak genç nüfus, iyi eğitildiği takdirde rekabet gücü açısından bir avantaj teşkil edebilir. Genç nüfusu iyi eğitmenin en önemli araçlarından biriyse mesleki ve teknik eğitim.

Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının öğrenci sayısı, öğretim elemanı ve güncel içerik eksikliğinin yanı sıra diğer en önemli sorunları altyapı, teknolojik ekipman, laboratuar ve atölye eksiklikleri olarak sıralanıyor. Eğitim kurumlarında yaşanan bütün bu eksikler, mesleki eğitim kurumlarının reel sektörün beklentilerini karşılamakta zorlanmasına yol açıyor. Eğitim kurumlarının reel sektörü takip edememesinin yanı sıra reel sektör de mesleki eğitimin yapılandırılmasında aktif olarak rol almamakta. Sonuç olarak, ülkemizdeki devlet eli ile sağlanan mesleki eğitim sistemi ihtiyaçları karşılamaktan çok, gerilerinde kalmasıyla dikkat çekiyor.

Ayrıca Avrupa birliği ve dünya normlarında mesleki yeterlilik eğitimi ve sertifikasyonu gün geçtikçe iş hayatının vazgeçilemez standardı olarak yerini alıyor. Yeni eğitim kuruluşları bu açığı kapamak üzere hergün yeni ortam ve imkanlar sağlamakta.

Küreselleşen dünyada işveren, insan kaynağında, mesleki eğitimi olan, yetenekli, inisiyatif kullanabilen bireylere yöneliyor. Bu süreçte vasıfsız işgücü bir değer teşkil etmezken, işveren de nitelikli eleman eksikliğinden dolayı ciddi sıkıntılar yaşamakta. Tüm bu sebeplerden mesleki eğitimin gerekliliğini ve önemini sadece devlet değil, sanayicisinden sivil toplum kuruluşlarına, eğitimcisinden siyasetçisine her kesimin iyice kavraması ve bu konuda üzerine düşen çalışmayı yapması gerekmektedir.