Gizem'in annesinden Başbakan'a çağrı!
ADANA’da kaybolduktan 36 saat sonra öldürülmüş olarak cesedi bulunan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in katil zanlısı 25 yaşındaki Süleyman Akdeniz’in küçük kızın fotoğraflarını afiş yaptırıp sokak sokak aradığı ortaya çıktı. Acılı anne Hatice Akdeniz, "Benim yüreğim yanarken o, yanımızda hiçbir şey olmamış gibi bizim acımızı paylaşmış. Meğer soğukkanlı bir caniymiş" dedi.
Evlerinin önündeki taziye çadırında minik kızı için gözyaşı döken anne Hatice Akdeniz katil zanlısının idam edilmesini istedi. Gizem kaybolduktan sonra katil zanlısı Süleyman Akdeniz’in hep yanlarında olduğunu anlatan Hatice Akdeniz, şöyle yakındı:
"Ben yavrumun acısıyla yanıp tutuşurken o da yanımızdaydı. Fotoğraflarını çoğaltıp afiş yaptı, sokak sokak dağıttı. Bizimle beraber aramalara katıldı. 2 kez gözaltına alınmış, şikayetçi olup olmadığım soruldu, hiç şüphelenmediğimiz için şikayetçi olmadım. Baba kahrolurken, aile kahrolurken yanımızdaydı. Benim yaşadıklarımı göre göre bunu yaptığını duyunca bir kez daha kahroldum. Benim acım yaşanacak bir acı değil. Yavrum paramparça oldu. Meğer acımızı görüp için için gülüyormuş. Katil olduğu hiç aklıma gelmedi. Meğer soğukkanlı bir caniymiş" diye konuştu.
GAMZE EVLENMEK İSTEMEDİ
Savcılık ve mahkemedeki ifadesinde Gizem’in ablası Gamze ile sevgili olduklarını ve ailesinin evlenmelerine izin vermediğini ileri süren katil zanlısı Süleyman Akdeniz’in yalan söylediğini anlatan Hatice Akdeniz, bu konuda da şöyle dedi:
"2 yıl kadar önce annesi ile yengeleri bize geldi. Gamze de yanımızdaydı, niyetlerini açıkladılar. Çok sevdiklerini söyleyip kızımı istediler. Çukurova Üniversitesi’nde İngilizce öğretmenliği okuyan kızım Gamze de, ’Ben okulu bitirip, mesleğimi elime almadan evlenmem. Ne onunla ne de bir başkası ile evlenmeyi düşünmüyorum’ cevabını verdi. Onlar da, ’madem öyle okul bitsin, belki fikriniz, kararınız değişir. O zaman yeniden konuşuruz’ diyerek gittiler. O günden sonra hiçbir tatsızlık olmadı, ne bir tartışma ne de ısrar hiçbir şey olmadı. Unutup gittik. Meğer içinde kin besliyormuş."
AYNI ACIYI O DA YAŞASIN
Katil zanlısının da kızının çektiği acıyı çekmesini istediğini belirten Hatice Akdeniz, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Ben şimdi yaşıyorsam, o katilin cezaevinde öldüğü haberini almak için. Kızıma yaptığı işkencenin aynısını yaşamasını istiyorum. Ona da aynı acıları tattırsınlar. Başka annelerin yüreği de benim ki gibi yanmasın. Acımı tarif edemiyorum. Buradan Başbakanımıza sesleniyorum. Böylesi insanlar için idam cezası gelsin. Benim yavrumun dışında milyonlarca evlat yanıyor. Başbakanımızın evladının, torunun başına gelse, çocuklarının başına gelseydi. Başbakanımız 24 saat içinde o insanı yok ederdi. Kendi ’yüreği soğusun’ diye. Eğer Başbakanım beni bir vatandaşı olarak biliyorsa benim de yüreğimi soğutsun. O’nun eşi de bir anne, onun da torunları var. Kendilerini benim yerime koysunlar. Haberini versinler desinler ki, ’Hatice Hanım yavruna yapılanın aynısı ona da yapılıyor’ desin. Benim yavrumun toprağı soğumadan onun da acısı bana gelsin. O zaman ben biraz rahatlayacağım. Biraz yüreğime su serpilecek. Yavrum orada rahat yatacak. Eğer Başbakanımız buna izin vermezse demek ki gerçekten duyarlı değil. Aynı onun gibi cellat. İçeride onu beslediği sürece Başbakanımız onun gibi cellattır."
KILIÇDAROĞLU DA ARADI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun de kendilerini telefonla arayarak acılarını paylaştığını kaydeden Hatice Akdeniz, "Kemal Bey, başsağlığı diledi. Allah razı olsun onlardan. ’Elimizden gelen her türlü yardıma her türlü her şeye varız’ dediler. Ben Kılıçdaroğlu’nun duyarlı olduğu kadar Sayın Başbakanımızın da duyarlı olmasını istiyorum" diye konuştu.
AİLESİ TERK ETTİ
Doğuştan kalbi delik olduğu için ağır işlerde çalışamadığı kaydedilen Süleyman Akdeniz’in ailesi ise aynı sokakta oturduğu 3 katlı binayı terk etti. Polis tarafından mahalleden götürüldüğü belirlenen ailenin nereye yerleştirildiği ise bilinmiyor. Bu arada olayın kan davası dönüşmesinden çekinen Gizem Akdeniz’in yakınları da, "Devlet onları başka bir şehre yerleştirsin. Bu mahalleden de Adana’dan da uzaklaşsınlar. Her ne kadar akraba da olsak, istenmeyen durumlar yaşanabilir" diyerek uyarıda bulundu.