Bir iğneyle üç kalp durdu!

İkizlere 5.5 aylık hamile Hatice Buzpınar’ın bebeklerinden biri down sendromlu çıktı. Doktorun önerisiyle anne karnında kalbi durduruldu. Ancak kalbi duran yalnızca o olmadı.

Bir anne ve iki bebeğin hayatına mal olan acı olay Adana Çukurova’daki Balcalı Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. Bir tekstil firmasının Adana’daki fabrikasında dış ticaret uzmanı olan 36 yaşındaki Hatice Demet Buzpınar ile elektrik mühendisi Eren Buzpınar, 9,5 yıl önce evlendi. 8 yaşında Alperen adlı bir çocukları olan çift, bir çocuk sahibi daha olmaya karar verdiler. İkiz bebek dünyaya getirmeye hazırlanan anne Buzpınar, hamileliğinin 22’inci haftasında yapılan “amniyosentez” testinde ikiz bebeklerden birinin down sendromlu olduğunu öğrendi. Buzpınar ailesinin doktoru ve Balcalı Hastanesi’nde de özel statüde görev yapan Prof. Dr. Cüneyt Evrüke, çifte bebeğin kalbine iğne yapılarak gelişiminin durdurulabileceğini, ya da bu şekilde dünyaya getirebileceğini söyledi.

Anneye ‘Hiç risk yok’ dediler

Bir çocuk sahibi olan Demet-Eren Buzpınar çifti hiçbir risk olmadığı söylendiği için bebeğin kalbinin durdurularak gelişiminin önüne geçilmesine karar verdi. 13 Şubat Çarşamba günü Balcalı Hastanesi’nde gerçekleştirilen 45 dakikalık bir operasyonla bebeğin kalbine iğne yapılıp durduruldu. Bir sonraki gün gün taburcu edilen Buzpınar, Cuma günü fenalaştı. Balcalı Hastanesi’ne yatırıldı. Hatice Demet Buzpınar, 18 Şubat’ta ameliyata alındı. Ameliyat esnasında Eren Bozkurt’un izni ile bebeklerin yanı sıra Buzpınar’ın rahmi de alındı. Ameliyatın ardından yoğun bakıma kaldırılan Hatice Demet Buzpınar, kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

MÜHENDİS EREN BUZPINAR:

‘ÖLEN BEBEK EŞİMİ ZEHİRLEMİŞ’

“Eşimin pazar gecesi de aşırı derece ateş, sıtma ve sancısı başladı. Eşim bir kaç saat sonra gözlem odasına alındı. “Aşırı kanaması var” denildi, Pazartesi sabah ameliyata alıp bebeği alıp, anneyi kurtaracağız” dediler. Pazartesi sabah 09’30da eşim ameliyata alındı. Eşim aslında bir önceki gece dönülmez yola girmişti. İdrar yolu enfeksiyonu dendi ama ölü bebek eşimi zehirlemiş. Elimizdeki belgelerden onu anlıyoruz. Bütün vücudu zehir kaplamış. Prof. Dr. Cüneyt Evrüke’de ameliyata girdi. 13.45’de ameliyat çıkışında “çok başarılı geçti, her şey yolunda” dedi. Sonra eşimi sedyeyle çıkarılırken gördüm servis yerine Yoğun Bakım’a alındı. Ameliyata giren diğer doktor Selim Bey ise “Herkesi servise gönderdik, eşinizi Yoğun Bakım’a, anlayın” dedi. Eşim yoğun bakım’a alındıktan 15 dakika sonra ismimiz anons edildi, eşimin kalp ritminin bozulduğu söylendi. İkinci anonsta ise Selim Hoca bizi odasına aldı, eşimin vefat ettiğini söyledi. Doktorumuza sonsuz güveniyorduk, bize eşimin hayatıyla ilgili bir risk olduğundan hiç bahsetmedi. Bizi ters köşeden vurdu”

Doktor ‘riskleri anlattım’ diyor

İhmal iddialarını kabul etmeyen Prof. Dr. Cüneyt Evrüke, kendilerinin de büyük üzüntü duyduğunu belirterek kendini şu sözlerle savundu, “Aileye isterlerse bebeklerden birinin down sendromlu, birinin normal doğabileceğini veya ikisini birden alabileceğimizi, yahut bir gebeliği sonlandırıp diğerini devam ettirebileceğimizi söyledim. Aile down sendromlu gebeliğin sonlandırılmasını istedi. Bunun risklerini anlattım. Gebeliğin sonlandırılmasıyla ilgili de sorun yaşamadık. Taburcu olduktan sonra, hastanın ateşi çıkınca beni aradılar. Balcalı Hastanesi’ne gitmelerini önerdim. Oradaki ekip problem olmadığını söyledi. Ancak bir gün sonra ben muayene ettiğimde hemen hastanın ameliyata alınması gerektiğini söyledim. İkizi de sıkıntıya girmişti. Annenin kanaması vardı. Ameliyata ben de girdim. Her şey yolunda gitmesine rağmen, yoğun bakımdayken ani bir kalp krizi nedeniyle anneyi kaybettik. ”

“Camdan atlayın dese atlardık”

Genç kadının acılı eşi Eren Buzpınar hayatlarını karartan olayla ilgili şöyle konuştu: “Doktorumuz Cüneyt Evrüke yanlış bilgiler veriyor. ‘Bize şuradan atlayın dese, atlayacak kadar inandığımız bir insandı.’ Doktor ‘ya gebelik devam edecek ya da bebeği sonlandıracağız’ dedi. Bize işin riskiyle ilgili de ‘en fazla diğer bebeğin de düşük olacağı’ cevabını verdi. Bütün aile toplandık, eşimin kararı doğrultusunda bebeğin yaşamını sonlandırmak istediğimizi söyledik. Geçen çarşamba bebeğin kalbi durduruldu. Eşim cuma günü ateşlendi. Durumu doktorumuza bildirdim. Prof. Dr. Evrüke, yapabileceği bir şey olmadığı için bizi Balcalı Devlet Hastanesi’ne gönderdi. Serum takılınca eşimin ateşi düştü.”