Atatürk’le Latife Hanım’ın evliliğini Conker bitirdi
Latife Hanım’ın anılarında Atatürk’ün Çankaya sofrasına davet ettiği arkadaşları ve mutat zevattan rahatsızlık duyduğunu yazdığını belirten Öke, “Teyzem sadece Kazım Karabekir ve Fevzi Çakmak’ı çok sever ve sayardı” dedi.
Atatürk ile 2.5 yıl evli kalan Latife Hanım’a ait mektup ve anılar vârislerinin isteği üzerine 1978’den bu yana Türk Tarih Kurumu (TTK) kasalarında kilitli tutuluyor. Hayatta olan vârisler ve eski TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu dışında kimsenin içeriğini bilmediği mektupların ne zaman gün yüzüne çıkartılacağı ise vârislerin kararına göre belli olacak. Sır gibi saklanan mektup ve anıların içeriğini bilen isimlerden Latife Hanım’ın yeğeni Mehmet Sadık Öke, önümüzdeki günlerde “Teyzem Latife” isimli 3 ciltlik özel bir çalışmaya imza atmaya hazırlanırken, TTK kasalarında tutulan mektup ve anıların ipuçlarını Milliyet’ten Mert İnan ile paylaştı.
Öke’nin anlattığı konulardan satırbaşları şöyle: ‘Anıların açılmasını istemedik’ “Latife teyzemin vefatından sonra anılarının açıklanmasını ailesi olarak istemedik. TTK yetkilileri 1978’de bizden söz konusu anı ve mektupları rica etti. Birtakım mahkeme süreçlerinden sonra anneannem Vecihe İlmen 30 yıl yayın yasağı konulması şartıyla mektup, anı ve notları TTK’ya teslim etti. Ordinaryus Reşat Kaynar, bu tefrikaları tasnif etmişti. Yakın varislerden biri olarak mektupların içeriğini biliyorum. Latife Hanım’ın üçüncü kişilere karşı çeşitli ifadeleri var. Çankaya sofrasında bulunan ‘mutat zevatın’ nüfus elde etmek için yaptıklarını kaleme almış. Ancak bu kişilerin hayatta olan torunları var. Anneannem davalık olmak istemediği ve şu an hayatta olan üçüncü kişilerin rencide olmaması için bu kararı almıştı.” ‘Özel yaşamını ifşa etmeyiz’ “Latife Hanım’ın mektup ve anıları arasında Atatürk’e karşı yazılmış olan bazı hissi bölümler varsa zaten onlar TTK’ya verilmemiş, bizim sırrımız olarak kalmıştır. Latife teyzemin anıları 2005’de açılarak ifşa edilecekti. Ancak resmi varisler olarak anıların açılmaması için noter vasıtasıyla Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TTK’ya ihtarname çektik. O dönem TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu’ydu. Kendisiyle görüşmemiz oldu. Bize ‘Mektup ve anıların insani yönüyle olanlarını yayınlayalım’ dedi. Biz de bir kısım yayınlanırsa diğerlerinin de yayınlanması gerekeceğini söyledik. Mektupları Latife Hanım’ın talih ve tarihle iç hesaplaşması olarak gördük. Bu anılar Latife teyzemin mahremiyetidir.