Anne olmak isteyenleri yakından ilgilendiren kritik açıklama geldi. Yaşlanma, geçirilen yumurtalık ameliyatları, kemo veya radyo terapiler, uzun süreli steroid kullanımı, sigara tüketimi... Yumurta rezervinde azalmaya neden oluyor. İş hayatında aktif rol alan ve bebek hayalin erteleyenler bunlara çok dikkat etmeli. Yaş gebe kalma potansiyeli üzerinde en önemli etken olarak biliniyor. Bu kişilerin, hiç vakit kaybetmeden bir kadın doğum uzmanına başvurması gerekiyor. Peki kadınlarda doğum yaşı sınırı nedir? Yumurtalık rezervi nedir? 40 yaşından sonra hamile kalınabilir mi? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, gebelik ve yaş ilişkisi hakkında kritik bilgiler verdi. Doğurganlık ve yaş faktörü doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle 35 yaş altı kadınlarda bir yıllık deneme sonucunda, 35-40 yaş arasındaki kadınlarda 6 aylık deneme sonrasında gebelik meydana gelmiyorsa, 40 yaş üstü kadınlarda ise hiç vakit kaybetmeden bir kadın doğum uzmanına başvurulması gerekir. YAŞ İLERLEDİKÇE GEBELİK ŞANSI NEDEN AZALIYOR?Yumurta hücreleri, cenin anne karnında gelişmeye başlarken üretiliyor. Anne karnında 6-7 milyon kadar olan yumurta hücrelerinin sayısı doğumla birlikte 1 milyon altına düşüyor. Ergenlik dönemine gelince yumurta sayısı giderek azalıyor. Her 500 tane yumurta belirleniyor, adet kanaması günlerinde bunlardan 10-15 kadarı yumurtlama için gelişmeye başlıyor. İçlerinden bir tanesi diğerlerini bastırıp yumurtlamayla karın boşluğuna düşüyor. Eğer bu günlerde cinsel ilişki olursa yumurta spermle birleşerek döllenme oluşuyor ve gebelik başlıyor. Gebelik olmaz ise, yumurta keseciğinde üretilen hormonlar hızla azalır, gebeliğe hazırlanmış rahim içi bozularak adet kanaması başlar. Bu döngü ergenlikten adet kesimine (menopoza) kadar devam eder. Doğurganlık çağında yaklaşık 400 kadar yumurta gebelik oluşturmak için gelişir, gerisi büzüşmeye uğrar. YUMURTALIK REZERVİ NEDİR?Kadınlarda, üreme potansiyeli üzerine en etkili durumlardan biri de yumurtalık rezervidir. Her 2 yumurtalık içerisinde olgun yumurta oluşturmaya aday keseciklerin toplamına rezerv adı verilir. Çocuk sahibi olmak isteyen bir kadının gebelik beklentisi, bu rezervle yakından ilişkilidir. Yaşlanma, geçirilen yumurtalık ameliyatları, kemo veya radyo terapiler, uzun süreli steroid kullanımı, sigara içilmesi, endometriozis gibi durumlarda yumurta rezervinde azalma izlenebilir. Biz bu rezervi ya kandan bakılan hormonlar ile ya da adetli iken bakılan ultrason ile anlayabiliyoruz. Sayılan risk faktörleri varlığında da mutlaka rezerve bakılmasını tavsiye ediyoruz. ULTRASON YUMURTALIK REZERVİ İLE İLGİLİ BİLGİ VERİR Mİ?Evet, ultrason çok değerli bir tetkik. Çünkü yumurtalıkların durumunu gözümüzle görürüz. Yumurtalıklarda sayılan küçük yumurta kesecikleri toplam 5 ‘in altındaysa rezerv düşüktür. Hiç bulunmaması, yumurtlama olasılığının çok az olduğunu ve yakın bir gelecekte biteceğini gösterir. Örneğin menopozda yumurtalıkta neredeyse hiç kesecik gözükmez. Özellikle Anti Mullerian Hormon ve antral follikül sayımı adı verilen tetkikler çok kıymetli. SAĞLIKLI BİR ÇİFTİN GEBELİK ŞANSI NEDİR?Yeni evlenmiş, sağlıklı bir çiftin bir denemede gebelik beklentisi, her şey normal ve yolunda ise 1 yıl için yaklaşık %80-85 kadardır. Bu çiftlerin yaklaşık %20’si gebelik yakalayamazlar. Tabii bu olasılıklar yaş ile alakalı; örneğin 25 yaş kadında bu olasılık en yukarıda iken 40 yaşında bu olasılık daha düşüktür. Yani doğurganlık için kadın yaşı ve yumurtalık rezervi çok önemli 2 unsurdur. 36-37 yaşını aşmış ve gebelik elde edememiş kadınlara mutlaka tetkik yapılmasını öneriliyor. Tabii ki eşlerin her ikisine de bakılıyor. KADINLARDA DOĞUM YAŞI SINIRI NEDİR?Kadın için 20'li yaşlardan itibaren, hatta 25-30 aralığı doğurganlık için idealdir. Zaman ilerledikçe, yaşa bağlı olarak hem gebe kalma olasılığı azalır, hem de gebelikte birtakım sorunlar (tansiyon, şeker, düşükler vs..) daha sık izlenir. İleri yaşlarda hamilelik ve doğum eylemi kadın için zorlaşır ve sorun çıkma oranları artar. Kadınlarımızın en geç 30-37 yaş arası gebe kalması aslında istenilen bir şeydir. Kariyer planları, zamansızlık ve günlük koşturmacalar ile ertelenen gebelik planları, bu dönemde hayata geçirilmelidir. ÇOCUK SAHİBİ OLMAYI DÜŞÜNEN KADINLARA NE ÖNERİRSİNİZ?Genel sağlık durumu, eşlik eden hastalıklar, mental sağlık gibi durumlar gözden geçirilmeli. Anne adayı bu sürece fiziken ve ruhen hazır olmalı. Eğer engel bir durum yok ise plan yapılmalı, kendiliğinden gebelik şansı çok az ise bu süreç hızlandırılmalıdır. Unutmayalım ki, gebelik uzun ve yorucu bir süreçtir. Bu nedenle ne kadar erken o kadar iyi diyebiliriz. (Milliyet)