Son günlerde hava sıcaklıklarının aşırı şekilde artmasıyla beraber kapalı ortamlarda yaygın olarak kullanılan klimaların sebep olduğu ‘Lejyoner Hastalığı’ veya halk arasında ‘Klima Zatürresi’ hastalığında artış yaşanmaya başladı. dikkatli olunmaz ise bu durumun ölümcül olabileceğini söyleyerek uyarılarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzmanı Dr. Adem Yılmaz, Klimaların bilinçli kullanımının özellikle aşırı sıcak bölgelerde çalışan bireylerin iş performansını olumlu şekilde etkilediğini, sıcak havanın zihinsel ve fiziksel aktiviteler üzerinde yarattığı olumsuz etkileri giderdiğini ve terlemeyi azaltarak vücudun sıvı kaybını engellediğini aktardı. Yılmaz, klimaların hatalı şekilde kullanılmasının ise lejyoner hastalığının yanı sıra; kas, boyun ve sırt ağrıları, eklem tutulmaları, enfeksiyon ve alerjiye neden olabileceğini belirtiyor. Halk arasında daha çok klima zatürresi olarak bilinen ve yaygın vücut ağrısı, yüksek ateş, baş ağrısı, mide bulantısı, ishal ile seyreden lejyoner hastalığının ‘legionella pneumophila’ bakterisinin neden olduğu ciddi bir akciğer enfeksiyonu olduğunu anlatan Dr. Yılmaz, özellikle Adana gibi sıcak bölgelerde bu hastalığın arttığını dile getirerek, “Bu hastalık klima, jakuzili havuz, dekoratif fıskiyeler, havalandırma sistemleri gibi yerlerden solunum yoluyla bulaşır. Kronik solunum yolu problemleri olan kişilerde, bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ve diabetlilerde (şeker hastalığı) can kaybına yol açabilmektedir” diyor. Hatalı klima kullanımın neden olabileceği hastalıklar arasında en tehlikelisinin lejyoner hastalığı olduğunu ifade eden Dr. Yılmaz, Bu hastalık, alt solunum enfeksiyonuyla kendini gösterir ve ölümle sonuçlanabilir. Özellikle solunum yolu problemi olan hastalar için aşırı soğutulmuş ortamlarda bu risk daha fazladır” diyerek, ateş, uzamış öksürük, eklem ağrıları, bulantı ve karın ağrısının bu zatürre tipinin en önemli belirtileri arasında yer aldığını söylüyor. Lejyoner hastalığı belirtilerinin genellikle lejyonella bakterisine maruz kaldıktan 2-10 gün sonra ortaya çıktığını ve diğer zatürre türleri ile benzer belirtiler gösterdiğini anlatan Dr. Yılmaz, “Hastalığın tanısı da diğer zatürre tiplerine benzer şekilde konur. Tanı almış hastalar genellikle hastane ortamında takip ve tedavi edilirler” diyerek belirtilerin tamamen kaybolmasının ise 3 haftayı bulabileceğini belirtiyor. Klima kullanılan ortamlarda, klimaya küflerin yerleşmesi ve ortama salınması sonucu bireylerde; baş ağrısı, göz, burun ve boğazda tahriş, geçmeyen öksürük, sürekli bir gıcık, baş dönmesi, yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon güçlüğü gibi şikâyetlerin görülebileceğini ifade eden Dr. Yılmaz, bu nedenle klima bakımlarının aksatılmaması gerektiğinin altını çizerek, “Klima boruları 3 yılda bir gözden geçirilmeli, filtreleri her 6 ayda 1 kez düzenli olarak temizlenmelidir. Ayrıca hava üfleyen kanalları doğrudan bireylerin üzerine dönük olmamamalı ve dış ortam ile iç ortam arasındaki fark 6 santigrat dereceyi geçmemelidir. Sıcak ortamdan soğuk ortama veya tam tersi bir durumda yaşanacak ani ısı değişimleri özellikle kalp hastaları için risk oluşturabileceği gibi uzun süreli kas spazmı ve eklem tutulmalarını da tetikleyebilir” diyor.