Karaciğer, çevresel faktörlere karşı en duyarlı organımızdır. Maruz kalınan bu olumsuz durumlara karşı istenmeyen bileşikleri filtreleme görevi de ona aittir. Bu kritik görev nedeniyle karaciğerin en iyi şekilde çalışması için vücudun doğal yollarla desteklenmesi gerekiyor. Biliniz ki karaciğer performansı azaltırsa ya da yeterince çalışmazsa zararlı bileşiklere daha çok açık hale geliriz. Bunun için de karaciğer korumak altın gibi değerli hale geliyor. Bunun yolu da devedikeninden geçiyor. Devedikeni, karaciğerin korunması, düzenli çalışması hatta gençleşmesine yardımcı olabilir. İstenmeyen toksinleri filtreleme de mümkündür. Devedikeni antioksidan özellikler barındırır. Silimarin isimli biyoaktif bitkisel bileşikler içerir. Bununla karaciğer sağlığı ve fonksiyonları da düzenli çalışır. Faz 1 karaciğer detoksifikasyonunu teşvik eden devedikeni, vücudun kendini temizleme sürecini destekler. Karaciğerin korunması sırasında istenmeyen bileşikler parçalanır. Bu parçalama sırasında devedikeni, ortaya çıkan serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Geçmiş yıllarda yapılan bir araştırmaya göre devedikeni, fitokimyasal silimarini ve diğer yandan glutatyon sentezini destekler. Glutatyon ise vücudumuzdaki ana antioksidandır. Vücudumuzun zehiri atma işleminde derin etkisi vardır ve hayati önem taşıyan bir antioksidandır. Silimarin ise toksinlerin karaciğer resptörlerine bağlanmasını engeller. Devedikeni sadece toksin engelleyici işlevi görmez. Aynı zamanda karaciğer enzimlerini düzenlemeye yardımcı olur. Diğer yandan deve dikeni kalp hastalıklarına karşı da kullanılan bir bitkidir. Deve dikeni yukarıda saydığımız yararlarına ek olarak vücutta istenmeye bileşikleri bloke eder, toksin yükünü azaltır. Karaciğeri gençleştirerek detoksifikasyon sürecinin her safhasında destekleyici unsur olarak görev yapar.