Gündemi sallayan haber!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nu 2014/11696 numaralı soruşturmada "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağırdı. Çağrı CHP'de şok etkisi yaratırken Başsavcılık'tan yapılan açıklamada, çağrının "sehven" olduğu açıklandı.
Dün CHP Genel Merkezi’ne tebliğ edilen çağrı kağıdında ‘suç unsuru’ belirtilmeksizin Kılıçdaroğlu 10 gün içinde ifade vermek için savcılığa davet edildi. Çağrı kağıdında, "Yapılmakta olan bir soruşturmaya esas olmak üzere, Başsavcılığımız tarafından şüpheli olarak ifadenez alınacağından tebligatı aldığınızda 10 gün içinde Başsavcılığımıza müracaat etmeniz gerekmektedir" denildi. Çağrının nedeni olarak, "Şüpheli sıfatıyla ifade" yazarken "Çağrılan yer" olarak da, "İstanbul Adliyesi A1 Blok 7. Kat, 706 nolu oda" bilgisi yer aldı.
Kılıçdaroğlu 10 gün içinde savcılığa gidip ifade vermez ise polis zoruyla götürülüp götürülmeyeceği merak konusu oldu. Edinilen bilgiye göre çağrı kağıdı ‘uzlaşma bürosundan’ yapıldı ve bu nedenle konunun bir hakaret davası olabileceği belirtildi. Suçlamanın içeriği ile ilgili sorulara Kılıçdaroğlu "Ben de bilmiyorum. Çağrı kağıdında belirtilmemiş" yanıtını verdi.
VEKİL NASIL ÇAĞIRILIR?
Kılıçdaroğlu'nun milletvekili olması nedeniyle dokunulmazlığının gözönünde bulundurulmadan böyle bir çağrı yapılması CHP'de şok etkisi yarattı. Milletvekilleri hakkında savcılık bir işlem yaptığında ya takipsizlik ya da fezleke hazırlayarak Meclis'e göndermesi gerekiyor. Çağrıya tepki gösteren Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Genel başkanımızın ömrü hayatında hiçbir suçunu bulamazlar. Yolsuzluk yapanları çağıramayanlar tertemiz bir insanı nasıl çağırır" diye tepki gösterdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da, "Bir milletvekili böyle ifadeye çağrılamaz, çağrıyı iade ettik" dedi.
SEHVEN YAPILMIŞ...
gazetevatan.com'un haberi duyurması üzerine Başsavcılık'tan jet açıklama geldi. Başsavcılık açıklamasında, "İnternet sitelerinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımız kaynaklı bir çağrı kağıdı çıkartıldığı haberleri yansımıştır. Çağrının sehven çıkarıldığı ve geri alınması için işlem başladığı kamuoyunun bilgisine duyurulur" denildi.
Kılıçdaroğlu’nu ifadeye çağıran savcı Mehmet Demir olduğu dea öğrenildi. Demir, 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından yaptığı açıklamalarda Başbakan Erdoğan’a darbe yapılmak istendiğini savunmuştu. Demir, darbe yapmak isteyen yapının içinde bazı yargı mensuplarının da olduğunu belirtmişti.
HSYK'YA ŞİKAYET
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, "Çağrı, Cumhuriyet savcılarının değil, emir ve talimat altında hareket eden iktidar savcılarının uygulamalarına tipik bir örnek. Hukuka, yargısal teamüllere, genel uygulamaya ve nezaket kurallarına aykırı davetnameyi kabul etmiyor ve iade ediyoruz" dedi. Tezcan, hukuka aykırı bu davetle ilgili olarak HSYK’ya da başvurulacağını açıkladı. CHP'den yapılan açıklamada şöyle denildi:
İADE EDİYORUZ: Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir (28466) imzasıyla gönderilen çağrı kağıdı tebliği alınmıştır. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaoğlu’na "şüpheli sıfatıyla" gönderilen çağrı kağıdı Anayasa’nın 83. maddesinde düzenlenen yasama dokunulmazlığına, Adalet Bakanlığı’nın bu konudaki iç genelgelerine ve yargı teamüllerine tamamen aykırı olup cumhuriyet savcılarının değil, emir ve talimat altında hareket eden iktidar savcılarının uygulamalarına tipik bir örnektir. Kemal Kılıçdaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekilidir. Bağımsız Türk yargısı ve cumhuriyet savcıları önünde her zaman hesap vermeye hazırdır. Hiçbir zaman yasama dokunulmazlığı zırhının altına sığınmamış, bütün siyasetçilerin yargı önünde hesap vermeleri gerektiğine inanmıştır. Ancak burada tabii ki asıl olan evrensel hukuk ilkelerine bağlı, bağımsız, tarafsız ve eşitlik ilkesine uygun hareket eden bir yargının ve soruşturma makamının bulunmasıdır. Hükümetin başındaki ya da bakanlık makamındaki iktidar siyasetçileri söz konusu olduğunda Anayasa’nın 83. maddesini hatırlayan soruşturma makamlarının, muhalefet partisi mensupları söz konusu olduğunda bunu göz ardı etmeleri başlı başına bu davete itibar ve icabet etmememizin haklı gerekçesidir. Şayet Kemal Kılıçdaroğlu hakkında bir suç işlediği kanaatiniz hakimse fezleke düzenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na gönderirsiniz. Herhangi bir suç işlendiği kanaatiniz oluşmamışsa yapacağınız iş takipsizlik kararı vermektir. Bugüne kadarki uygulama da bu yöndedir. Bu nedenle hukuka, yargısal teamüllere, genel uygulamaya ve nezaket kurallarına aykırı davetnameyi kabul etmiyor ve ekte iade ediyoruz.