Başbakan Erdoğan: Görüntülü kayıt bile yaptılar..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu “İskele Sancak Özel” programında gündemi değerlendirdi...
17.03.2014 - 00:16 |
İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
'İZMİR'DE 180 BİN KİŞİ VARDI'
- Öncelikle İzmir özellikle Ak Parti açısından anlamlı ve farklı illerimizden biri. Manisa'da büyük bir coşku vardı yaklaşık 80 bin kişi vardı ve o coşkudan İzmir'e geldim. İzmir'de de de büyük bir rakam vardı emniyet rakamlarına göre 180 bin kişi vardı. Tabi bu rakamlar bizlere önemli bir şeyi anlatıyor. İzmir'e yerel yönetim anlamında büyük bir haksızlık var bu haksızlığın başında da beceriksiz bir CHP var. Biliyorsunuz İzmirde büyük bir su sorunu vardı biz hemen el attık ve Göldes Barajını inşaa ettik. Bir diğer konu İzmir yeraltı problemi çöp problemi İzmir'in büyük sıkıntıları var. İzmir'de hala modern çöp depolama sistemi yok bu CHP'nin neresi modern?
- CHP zihniyetinde yalan, takiye, fitne çok mevcut, İzmirlinin yaşam tarzına müdahale edilecek söylemi büyük bir iftiradır. Zaten anaysada insanlarımızın bu tarz hakları korunmaktadır.
'BURADA DEVLET SIRRI VAR'
- Belediye başkanlığımdan bu yana baktığınızda, partimin kapatılması çok talihsiz olaydı. Fakat en son gelinen nokta bu yaşadıklarımda Paralel yapı tezgahı zirve yaptı. Tabi bu insanların içinde tanıdıklarımız var. Bu insanalra yaptığımız ikazın haddi hesabi yok, biz bazı şeylere tahammül ettik, onları uyardık, mesela dershane meselesi 1-2 yıllık bir mesele değil taa Hüseyin Bey'in bakan olduğu zamandan beri varolan bir konu, tabi ortada büyük bir rant var. Bunların hepsini bi yere koyun bu adamlar Başbakan'ı dinliyor ve mahkeme kararı diyorlar. Bir Başbakan'ın dinlenmesi söz konusu olamaz. Benim uluslararası görüşmelerimi dinleyeceksin böyle bir şey olabilir mi? Burda devlet sırrı var.
'GÖRÜNTÜLÜ KAYIT BİLE YAPTILAR'
Bu adamlar güvenli (kriptolu) denen telefonları dinledi. Ben soruyorum bunun İslamiyette yeri var mı? Bunlar görüntülü kayıt bile yaptılar. Sayın Baykal, Hamzaçebi bunlar hepsi çıktı ortaya.
'KEFENİMİ GİYİP YOLA ÇIKTIM'
- Bunlar bir kısım yargıyı ellerine almışlar daha önce lehime verilen kararlar Yargıtay tarafından onanıyordu bu süreçten sonra adam annemle ilgili çocuklarımla ilgili hakeretler savuruyor davaları üst mahkeme bozuyor. HSYK'daki adamlar yargı mensubu insanlar "Biz Başbakan'a bunun hesabını soracağız" diyorlar. Tabi bilmiyorlar Allah'ın hesabı var. Bak şimdi meydanlar dolup taşıyor. Ben ilk günden söyledim bu dava için vatanım için kefenimi giyip yola çıktım. Bak Latif Bey yıllardır onun yanında anlattıkları şoke ediyor adamı 15 yıl takip etmiş. Buna cemaat felan denmez, tertemiz cemaatlar var, bu ne imamı böyle imam mı olur?
'EL KAİDE TÜRKİYE'YE YERLEŞMEK İSTEDİ AMA...'
- İstanbul Başsavcısının yaptığı açıklama manidardır. Adam daha birçok klasör gelecektir dedi. burası ilginç; bunlar kordine olmuş şekilde bunlar yukarıya üssüne haber vermeden istediklerini yapıyor. Yani bunlar valiye haber vermeyecek amirine haber vermeyecek istediğini yapacak ondan sonra haber verse izin verilmezdi diyeceksin. bukadar alçaklık bukadar adilik olmaz. 'Yasin El Kadı için El Kaide'ye destek veren' diye manşet atıyorlar. Allah cezanızı versin. Bu adamı tanımasam inanacaktım. Bu adam Türkiye'ye yatırımlar yapacaktı. El Kaide Türkiye'ye yerleşmeye çalıştı biz müsade etmedik, biliyorsunuz açıklamaları var benimle ilgili.
'ADAMLARIN NE OLDUĞUNU BİLMİYORDUK'
- Bu proje yaklaşık 35 yıllık bir proje bu Pelsinvanya'daki zat aslında emekli olmuş değil. Bu zat ilkokul mezunu ve kendisine bir yeşil pasaport uydurulmuş ve ABD'ye gitmiş. Bu adamların ne olduğunu bilmiyorduk. Biz bu adamlara refere olduk bunların olimpiyatlarına katıldık. Sürekli Türkiye'ye gelmek istiyor; ama gelemiyormuş gibi bir durum varmış diye duydum. Çıktım çağrı yaptım ülkene dön dedim. Ama ne bilelim böyle olduğunu.
'ALLAH'IN VERDİĞİ CANI ALLAH ALIR'
- Düşünebiliyor musunuz bu Pelsinvanya'daki zatın 28 Şubat sürecinde başörtüsüyle ilgili verdiği fetvalar var. Nereden nereye. Bakın bu zat 5 ay önce bu beddualarla ilgi ne diyordu. Ama kayış atınca bakın nasıl beddua ediyor.
Bunların bizi seçim dışında bizi iktidardan alma planları vardı. Bu haberleri aldım; ama Allah'ın verdiği canı Allah'tan başka kimsenin almaya gücü yetmez. Allah'a çok şükür girdiğim ameliyattan daha sağlıklı çıktım ve meydanlardayım.
'ORTADA BİR SUÇ YOK'
Arkadaşlarımız o tarihte Meclis'te bulunacaklar; fakat dikkat edilirse Muhalefet partisi soruşturmaya yönelik bir adım atmadı. Sadece toplantı yapılmasını istedi. Burda farklı bir amaç var. 'Acaba 10 gün kala bir şey bulabilir miyiz?' çabaları var. Tabi bunlar hukuktan da anlamıyor. Hukukçuları var; ama görüyorsunuz Anayasa mahkemesine başvurmayı beceremiyorlar. Zaten bunların yeter sayısını toplayacağı konusu da muallakta. Bu dört arkadaşım gazete küpürleriyle yargılanamaz. Ortada bir suç varsa tabiki yargılanırlar; ama ortada bir suç yok.
'3. HAVALİMANINI İSTEMİYORLAR'
- Biz 3. havalimanını kimin istemediğini biliyoruz. Bunu açıklamıyoruz; çünkü ülke olarak stratejik işbirliklerimiz var ve sorun yaşansın istemiyoruz 3. boğaz köprüsününün önüne geçmek istiyorlar. Bakın Marmaray'ı durduramadılar. Niye? Çünkü denizin altından geçiyor görememişler.
ERGENEKON TAHLİYELERİ
- Ergenekon davasıyla ilgili ağzı olan konuşuyor. Bizim buradaki tek hedefimiz tutukluluk süreleriyle ilgili düzenleme yapmaktı. Diyelim ki bir adam yargılandı ve 10 yıl sonra beraat etti. Ne olacak? Bu adama yapılan zulümdür. Biz bu tutukluluk süresini 5 yıla indirdik; ama bu 5 yıl bekletmelerini gerektirmez. Bir an önce kararı vermek gerek. Biz Anayasa mahkemesine bireysel başvuruyu getirdiğimizde MHP, CHP, BDP buna karşı çıktı; ama şimdi bu adamlar en fazla bundan yararlananlar oldu.
'BUNLAR BERAAT ETMEDİ; HALA YARGILANIYORLAR'
Tabi bu adamlar beraat etmiş gibi bir algı oluşturuluyor. Bu adamlar beraat etmedi. Hala yargılanıyor ve ayrıca bu adamların yurtdışına çıkış yasakları var. Biz böyle olumlu bir adım attık ve bu konularda özellikle bireysel başvuruda yeni adımlar da atılabilir.
'İNTİKAM TİMİ KURMUŞLAR'
17 Aralık öncesinde bu insanlar intikam timi kurmuşlar. Bu adamlar 'bunları burada ne kadar fazla yatırırsam kardır' mantığıyla hareket ediyor. Öyle bir şey olabilir mi?
28 ŞUBAT'TA SİVİL KANAT
- Burada sadece TSK'nın subaylarını yargılamayı doğru bulmuyorum. O dönemde bazı medya gurupları ve sivil kanatlar vardı. Bunlar niye yargılanmıyor? Bu Paralel yargı ve bunun pazarlayıcıları da bu işin içindeydi. Şimdi bu seçim kampanyalarında da aynı başlıklar aynı köşe yazıları yazılıyor.
'ÜLKEYİ NASIL KARIŞTIRABİLİRİZ DİYE DÜŞÜNÜYORLAR'
- Sürece yönelik son pakette çok ciddi adımlar var. Özellikle bölgeyi rahatlatacak bir hava sözkonusu; ama bu paralel dediğimiz fenomen tabi bunu da baltalamak istedi. Şimdi ülkeyi nasıl karıştırabiliriz diye düşünüyorlar. Bizim bu noktadaki alternatiflerimiz çok farklı. Özel okullar getirdik. Her dilde özel okul kurmasına imkan sağladık ve bugüne kadar tespit ettiğimiz her şeyi bu pakete oturttuk ve hala sona ermedi. Sürekli güncellenerek ona göre ayarlanacaktır. Ben oraları gezerken bizden hep istenen 'olağanüstü hali kaldırın başka bir şey istemeyiz' oluyor. Biz ilk o işi yaptık. O bölgedeki insanımız neye laikse, batıda ne varsa orda da olsun istedik.
'YARGININ EN BÜYÜK MAĞDURU BENİM'
Ukrayna - Türkiye benzetmesi uygun değil bence. Çünkü koşullar başka örf adet başka. Şimdi sanırım bu son olaydan sonra Nisan'ın ilk haftasını da tatil yapabiliriz. İkinci hafta Meclis çalışmalarına başlayacaktır. Bir takım düzenlemeler yapmalıyız. Çünkü artık bu yargı düzgün kararlar veremiyor. Bunun en büyük mağduru benim. Adam çıkıp "Hırsız Başbakan" diyor ve yargı diyor ki sen başbakansın, siyasetçisin ağır tahriktir. Şimdi paralel vesayete son verene kadar düzenlememizi yapmalıyız.
‘GÜÇLÜ BİR MUHALEFET OLSA GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ OLUR’
Öncelikle benim hedefim 30 Mart. Kamoyu çalışmaları gösteriyor ki biz birinci partiyiz ve yedi seçimde de bir yükselişimiz var. Siyaset niye yapılır? Eğer Kılıçdaroğlu liderse 4 seçim geçirdi, hep arkadan nal topluyor. Sayın Bahçeli aynı şekilde. Ben de diyorum ki Ak Parti birinci olmazsa ben genel başkanlığı bırakarım. Kılıçdaroğlu veya Bahçeli bırakabilir mi? Onlarda böyle bir aşk yok zaten. Bunlardan biri kasetle geldi diğeri koltuk sevdalısı. Güçlü bir muhalefet olsa güçlü bir demokrasi olur. Şimdi güçlü bir muhalefet olmadığı için biz hem iktidarız hem muhalefet.
Adam kalkıyor DHKP-C'nin ben yaptım dediği bir cinayete; ‘hava kararmıştı, elektirikler kesilmişti’ diyor. Milletin kafasını karıştırmaya çalışıyor. Böyle muhalefet mi olur? E tabi klavuzu karga olanın sonu böyle olur.
KIRIM MESELESİ
Şunu bir defa söylememiz lazım. Kırım'daki arkadaşlarımızın durumu hiç iyi değil. Bu konuyla ilgili Sayın Davutoğlu ve ben görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerden sonra Roma'da toplantılar yapıldı. Ayrıca ben Sayın Putin'le Merkel'le görüştüm. Bunu hep söylüyorlar; ‘Aynen sizin gibi Kırım'ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz; ama ne kadar doğrudur onu bilemiyoruz. Tabi biz her şeyden önce soydaşlarımızın yanındayız. Onların hakkını korumak için her zeminde görüşmelerimizi yapacağız. Bu görüşmelerle birlikte Ukrayna ve Kırım Özerk Cumhuriyeti üzerinde baskılarımızı arttıralım istiyoruz.
Haberin Devamı