‘Herkesi bıraktınız, onları da bırakın’
PKK’lıların kaçırdığı 2 teknisyenin yakınları perişan...
İzmir’den, yakılan bir baz istasyonunu sökmek için Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Dolunay Köyü’ne giden 4 teknisyenle, Diyarbakır’dan onlara katılan 3 teknisyen, 12 gün önce PKK’lılar tarafından kaçırıldı. PKK’lılar, Diyarbakırlı 3 teknisyen ile İzmir’den gelen ekipten Cevdet Anar ve Bayram Bürçün’ü kısa sürede serbest bıraktı, Murat Yalçın ile Tamer Yiğitoğlu’nu ise ellerinde tuttu. İHD ve BDP ile bağlantıyla geçen ailelerin girişimleri ise henüz sonuç vermedi. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 2 teknisyenin serbest bırakılmaları için örgüte çağrıda bulunduklarını dile getirdi.
‘Babamız nerede?’ diyorlar
Murat Yalçın’ın gözü yaşlı eşi Suzan Yalçın, olayı iki çocuğuna ilk başta söylemediklerini, ancak artık onların da bildiğini ve her dakika babalarından haber gelip gelmediğini kendisine sorduğunu anlatırken gözyaşlarına boğuldu: “Ben ve iki çocuğum kocamı bekliyoruz. 12 gündür yaşayan ölü gibiyiz. İyi olduğuna dair bir haber bile yok. Bir an önce onları serbest bıraksınlar. Çocuklarına kavuşsun eşim. ”
‘Onların ne suçu var?’
Tamer Yiğitoğlu’nun annesi Aysel Yiğitoğlu da, “Bizler Diyarbakır’a gittik, başvuruda bulunduk ama bize sahip çıkan olmadı. Askere sahip çıkıp, hemen kurtardılar. Ama bizim çocuklarımız 12 gündür ellerinde. Onların ne suçu var? İş için, ekmek parası için oraya gittiler. Bunu PKK’lılar da biliyor. Anne olarak onlara yalvarıyorum, lütfen serbest bıraksınlar onları” diye ağladı.
KORKU DOLU ANLARI ANLATTI
Bizi yere yatırıp elimizi bağladılar
Kaçırıldıktan sonra serbest bırakılan teknisyenlerden Bayram Bürçün de yaşadığı korku dolu anları anlattı: “Baz istasyonunun bulunduğu alana gittiğimizde yanımıza iki kişi geldi. Bizim cep telefonlarımızı ve aracın anahtarını alıp ormanlık alana götürdüler. Sonra yanımıza silahlı 5 kişi geldi. Bizi yere yatırdılar. Ellerimizi ve gözlerimizi bağladılar. Soru sordular. Baz istasyonuna kamera yerleştirip yerleştirmediğimizi sordular. Ancak biz söküme geldiğimizi söyledik. 8 saat sonra bizi bıraktılar.”