El tezgahında 50 yıldır dokumacılık yapıyor
El tezgahında 50 yıldır dokumacılık yapıyor
Buse BAĞCI/ ÖDEMİŞ (İzmir), (DHA)-İZMİR'in Ödemiş ilçesinde 6 yaşındayken el dokuması kilim tezgahının başına geçen Bayram Senver (66), mesleğini yaşatmayı sürdürüyor. Yaklaşık 50 yıldır dokuma tezgahında çalıştığını belirten Senver, "Bu mesleğe 1962 yılında ilk kez babam ile 6 yaşındayken ipek mendil dokuyarak başladım. Başladığımda tezgaha ayaklarım dahi yetişmiyordu" dedi.
Ödemiş ilçesi tarihi Birgi Mahallesi'nde yaşayan Bayram Senver, 6 yaşında babasının yanında dokumacılık yapmaya başladı. Çocukluğunu ve gençliğini tahta el dokuma tezgahının başında geçiren Senver, yaklaşık 50 yıl boyunca dokumacılık yaptı. Gelişen teknolojiyle makineleşmeye yönelenlerin aksine baba mesleğini yaşatan Senver, dedesi ve babasından kalma yaklaşık 200 yıllık ahşap tezgahta bölge halkı tarafından 'çaput çul' olarak bilinen kilimleri dokumaya devam ediyor.
'AYAKLARIM DAHİ YETİŞMİYORDU'
Ata mesleğini sürdürmeye devam ettiğini belirten dokuma ustası Bayram Senver, "Bu mesleğe 1962 yılında ilk kez babam ile 6 yaşındayken ipek mendil dokuyarak başladım. Tezgaha ayaklarım dahi yetişmiyordu. Mendil dokuma bitince çarşafa daha sonra zamanla çaput çula geçtik. Yaklaşık 50 yıldır da çaput çulu dokuyorum. Maalesef gelir elde edemediğim için ek başka işler yapıyorum. Kullandığım pamuk ipliği çok pahalı ve bulunması epey zor. Dokuma yıllar önce yolluk olarak değil de giyim üzerine kullanılıyordu. Eskiden ipek gömlek giyer ipek mendil takardık. Hepsinin dokuması ayrı. Yaklaşık 45 senedir dokuma işine yolluk ile devam ediyoruz. Giyim üzerine teknoloji ile yarışamıyoruz" ifadelerini kullandı.
'GELENEKSEL SANATIN SON TEMSİLCİSİYİM'
Senver, sözlerini şöyle sürdürdü: Yeni teknolojide üretilen ürünler çamaşır makinesine atıldığı zaman parçalanmaya başlar ama biz pamuk ipliği kullanıyoruz. Bizimki 20 yıl hatasız kullanılır. Karşımdaki duvarda 45 yıl önce dokumuş olduğum yolluk var. Ama elle tek tek dokunması daha makbuldür. Önceki yıllarda çok fazla rağbet vardı. İzmir'in yüzde 98'ine bu ürünleri dokumuşumdur. Ege Bölgesi'nin çoğu yerine ulaşmıştır. Ama 15 yıldan bu yana ilgi bitti. Tezgah şu anda süs gibi duruyor. Bu geleneksel sanatın son temsilcisi benim. Çırak yok, benden başka yapacak biri de yok. Öğrenmeye gelen gençler haklı olarak para istiyorlar. Eğer konuya ilgisi olan kişiler bizi bulurlarsa onlara da bu mesleği öğretiriz. Gelecek olan nesil de bunu devam ettirir. Ben bunu isterim ama maalesef ilgi yok."(DHA)
FOTOĞRAFLI