Bayramları yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, empati kurma kavramları ile bütünleştirerek yaşamak gerekiyor. Tüm aile üyeleri arasında bu kavramları canlı tutun. Çocuğunuzun zihninde olumlu bir algının geliştirilmesine özen gösterin.
Çocuk gözünden bayram bir başka görünür. Belki de büyüklerden çok çocuklara gelir bayramlar... Bayramın kendisi gelmeden heyecanı gelip dolar o küçücük yüreklere. Çocuk için bayram demek, güzel kıyafetler giymek, arkadaşlarıyla oyun oynamak, hediyeler almak, biraz de şeker yemek demek. Kimi çocuk, ev ev dolaşıp adeta doğuştan hakkı olan şekerleri toplar, kimi çocuk da misafirliğe gittiğinde uzatılan şeker tabağından “Bir tane daha alabilirsin” diyen büyüğünün sözlerini sevinçle karşılayıp topladığı şekerleri cebine indirir.
Çocuklar için neler yapılmalı?
Zihninde olumlu bir tablo oluşmasını sağlayın
- Bayramları, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, empati kurma, kavramları ile bütünleştirerek yaşamak gerekir. Tüm aile üyeleri arasında bu kavramları canlı tutun. Evde yapılan sohbetlerde, etkinliklerde buna uygun paylaşımlarda bulunun. Kurban bayramı ile ilgili yapılacak açıklamalarda, kurbandan daha çok bayram kısmı ile ilgili vurgulamalar yapılmasında yarar var. Bayramda herkesin birbirine olan sevgisini daha çok gösterdiğini, ziyaret ettiğini, ilgi gösterdiğini söyleyerek, çocuğun zihninde olumlu bir algının geliştirilmesine özen gösterin. Böylece, çocuğun akıl ve duygu dünyasında bayramlar ile insani değerler buluşturulmuş olur.
- Bayram sabahı tüm aile birlikte kahvaltı yapmalı ve çocuğa “aile bütünlüğü” kavramını hissettirin. Ailece yapacağınız bu tür paylaşımları bayramdan sonraki süreçlerde de her fırsatta devam ettirin. Aile kavramını hissedip algılayan çocuklarda güven duygusu pekiştirilmiş ve aile içi ilişkiler de geliştirilmiş olur.
Duygu ve düşünce dünyası zarar görmesin
- Bayram süresince aile büyükleri, akrabalar, komşular ziyaret edilmeli. Çocukların, bu ziyaretlere katılması önemli. İnsanların hatırının sorulduğu, hoş sohbetlerin yapıldığı sahnelere şahit olan ve bu sahnelerin bir parçası olan çocuklarda vicdan ve başkalarına karşı duyarlılık duyguları geliştirilmiş olur.
- Anaokulu ve ilkokul çocuklarına mümkün olduğunca kurban kesme sahnelerini izletmeyin. Bu yaşlardaki çocukların, olup biteni tam olarak anlaması mümkün değil. O nedenle, kurban kesme sahnelerinin çocuğun duygu ve düşünce dünyasında oldukça sıkıntı verici izler bırakabileceğini gözardı etmeyin. Sonuçta, küçük çocuklar için olup bitenin anlamından daha çok görüntüleri kalıcı izler bırakır. Bu sahnelerin bazı çocuklarda önemli travmalar yaşatacağını asla unutmayın ve alışsın diye elinden tutup bu tür ortamlara götürmeyin.
Şekerlerini biriktirmesini öğütleyin, sonra yesin
- Çocuklarla birlikte mezar ziyaretlerinin yapılmasında bir sakınca olduğunu düşünmüyorum. Çocuğun hayatımızın doğal bir gerçeği olan bu yanını görmesi ve yaşaması önemli. Çocuklar okul öncesi dönemden itibaren ölüm kavramını sorgulamaya başlar. Kimi çocuk için bu kavramı algılamak zor da olur. Eğer çocuk ölüm kavramı ile ilgili herhangi bir şey sorarsa, yapılacak açıklamada iki temel noktaya dikkat edin: Birincisi fazla ayrıntıya girmeden doğruyu söyleyin, ikincisi de açıklamayı yaparken yaptığınız duygu aktarımlarına dikkat edin. Çok üzüntülü ve ağlamaklı bir ifadeyle yapacağınız açıklama ne olursa olsun uygun değildir.
- Bayramın çocuklar için en ilgi çekici ve heyecan verici şeylerinden biri de şekerler. Bir çocuğa “Şeker yeme!” demek başarısızlığı garanti olan bir istektir. Ancak başarısız olma ihtimali büyük de olsa çok şeker yemenin zararları hakkında bilgi paylaşımında bulunmak iyi olur. Bu tür açıklamalar, o anı kurtarmayabilir ama gelecek adına çok doğru yatırımlar olur. Çocuğa, şekerlerini yemek yerine biriktirmesini önerin. Biriktirilmiş şekerleri de daha sonrasında farklı bir etkinlikte kullanmasını sağlayın.
- Bayramda birkaç saatinizi de bir huzurevini, Çocuk Esirgeme Kurumu’nu, engellileri, hastaneyi ziyaret için ayırın. Önceden planlayarak yapacağınız bu ziyaretle, çocuğunuzun hayata daha geniş ve gerçekçi bakmasını, toplumda herkesin bayram yapmaya hakkı olduğunu öğrenmesini sağlamış olursunuz. Bayramın bireysel yanından öte toplumsal yanını da görmesi çocuk için büyük bir kazanç olacaktır.
Paylaşmanın güzel bir şey olduğunu anlatın
Bayramlar, her ailede aynı yaşanmaz. Kimi aileler varlıklarının keyfini yaşarken, kimi aileler yokluktan bayram çıkarır. Kimi çocuk oda dolusu oyuncağı beğenmezken, kimi çocuk kendi oyuncağını kendi yapar. Bayramın ruhu milletçe birlik, beraberlik ve bütünlük ise bunun yolu empati kurmaktan geçer. Tokun açın halinden anlamadığı bir ülkede bayram, gerçek bayram olamaz. Tokun aç olanla empati kurup sofrasındaki yemeği paylaşmayı bilmesi lazım. Soframızdaki yemekte her açın hakkı olduğunu unutmamak lazım.Mesele sadece kurban kesip et dağıtmak olmasa gerek. Bazen bir çocuğa et yedirmek yerine bir kitap, oyuncak hediye etmek daha anlamlıdır.
Bayramlarda sadece güzel dileklerde bulunmak da yetmez. Kendimiz, ailemiz, ülkemiz ve dünya için güzel dilekleri olanların bunun gereğini de yerine getirmeleri gerekir. Aksi halde, eylemle buluşmayan dileklerin samimiyeti de tartışılır.
Bayram vesilesiyle, hepimiz kendi hayatımızda olup bitenleri gözden geçirmeli ve yaşadığımız her anın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlamalıyız. Hayatı kaçarak değil, üstüne giderek cesaretle yaşamalıyız.