Çocuklarla ilgili en sık dile getirilen şikayet dikkatini toplayamama ve öğrenmeye karşı isteksizliktir. Çocukların dikkatini uzun süre toplayarak, kitap okumasını sağlayacak ve böylece öğrenme sorunlarını çözmeye katkıda bulunacak harika bir önerim var: “Uzmanlık Alanı Uygulaması”.
Anaokulundan üniversiteye kadar birçok çocukla ilgili en sık dile getirilen şikayetler arasında dikkatini toplayamama ve öğrenmeye karşı isteksizlik vardır. Öyle ki, çocuklara, “Ders çalış!” dersin çalışmaz, “Kitap oku!” dersin okumaz. Sonuçta sınavlarda ve derslerde istenen performansı da gösteremez. Bu süreç kısırdöngü halinde sürer gider. Çoğu zaman hem anne-babalar hem de öğretmenler bu duruma bir türlü çözüm üretemez ve çaresizlik içinde kalırlar. Özellikle çocukların dikkatlerini geliştirmek amacıyla okulda ve evde yapılan çalışmalar, daha çok “mekanik dikkat becerileri” ile sınırlı. Oysa, mekanik dikkat becerilerini geliştirmek yeterli değil. Dikkat kapasitesi ve kalitesi ile ilgili en önemli özellik, “belirli bir konuda uzun süreli dikkatini toplayıp sürdürebilmek”tir. Bu özellik, sadece sınav ve ders başarısı için değil, hayattaki başarıda da en önemli yeterliliklerden biri. Dikkat becerilerinin yanında, “Çocuklara kitap oku!” demek de sonuç vermez. Çünkü, bu mesajın özü de amaca hizmet etmez. Kitap okumak, amaç değil, araçtır. Bu nedenle, çocuklara sürekli olarak kitap okuması söylendiğinde, araçla amaç yer değiştirir. Kaldı ki, çocuk kitap okumaya ikna olsa da, sorun çözülmez. Çünkü, okunabilecek olan yüzlerce kitap var ve hangilerinin okunması gerektiği konusunda çocuğun zihni çok net değil. Aslolan, “hedefli okuma”dır. Amaç ve hedef oluşturmak ise hiç kolay bir şey değil.
Çocukların dikkatini uzun süre toplayarak, kitap okumasını sağlayacak ve böylece öğrenme sorunlarını çözmeye katkıda bulunacak harika bir önerim var: “Uzmanlık Alanı Uygulaması”. Anaokulundan üniversitenin sonuna kadar rahatlıkla uygulanabilir bir öneri uzmanlık alanı uygulaması. Uygulamanın ayrıntıları şöyle:
1. Çocuk belirli bir konuda uzman ilan edilmeli:
Anaokulu için bir örnek verecek olursak; örneğin, anaokulunda çocuklara, önceden hazırlanmış ve üzerinde çeşitli nesne, olay, durum resimleri (köpek balığı, deniz anası, dinozor, uçak, uzay gemisi, gezegenler vb.) olan kartlar gösterilir. Çocuğa “Sen artık istediğin bir konuda uzman olacaksın. Şimdi bu kartlar arasından uzman olmak istediğini seçebilirsin” diyerek, bir kartı seçmesi sağlanır.
2. Uzmanlık alanı ile ilgili ünvanlar, işaretler, kartlar vb. kullanılmalı:
Örneğimizden devam edersek, diyelim ki, çocuk köpek balığını seçmiş olsun. Çocuğun yakasına “Köpek Balığı Uzmanı” olduğunu gösteren resimli bir kart yapıştırılır. Defterlerine ve kitaplarına köpekbalığı ile ilgili semboller yapıştırılır. Arkadaşlarına ve yakın çevresindeki büyüklere, çocuğun köpek balığı uzmanı olduğu söylenir. Böylece, çocuğun kendini köpek balığı uzmanı olarak görmesi ve bu kavramla benliği arasında ilişki kurması sağlanmış olur. Bir anlamda uzman olmanın prestiji yaşatılır.
3. Uzmanlık alanı ile ilgili çocuğun bilgisine başvurulmalı:
Okulda, evde ya da herhangi bir ortamda, çocuğun uzmanlık alanına ilişkin bir konu gündeme geldiği anda -ki bazen kasten gündeme getirilmelidir- onun bilgisine ve görüşüne başvurulmalı. Böylece bu konudaki birikiminin işe yaradığı duygusu geliştirilmiş olur ve motivasyonu artırılmış olur. Bilgisini ve birikimini göstereceği fırsatlar sunulduğunda, çocuğun uzmanlık alanına daha fazla sahip çıkması kaçınılmazdır.
4. Uzun bir süre geçtikten sonra uzmanlık alanı değiştirilmeli:
Çocuğun uzmanlık alanı ile ilgili belirli bir süreden sonra değişikliğe gidilmesi yararlı olur. Böylece, konu çeşitliliği sağlanmış ve farklı alanlarda ilgisi ve birikimi de geliştirilmiş olur. Ancak, uzmanlık alanı değişikliğine giderken çocuğun da fikri alınmalı ve onun da ikna olması sağlanmalı. Bu değişikliğin yapılacağı zamanlar yaş grubuna göre değişiklik gösterebilir. Anaokullarında ayda bir olabilirken, ilkokullarda iki ayda bir, ortaokulda öğretim döneminde bir, lisede ise yılda bir değişiklik olabilir.
Bu uygulama okulda da, evde de geliştirilerek rahatlıkla yapılabilir. Nitekim, öğretmenlerine verdiğim bir seminerde paylaştığım uygulamayı daha da geliştirerek hayata geçiren Özel Tarsus Amerikan SEV İlköğretim Okulu, uygulamadan oldukça iyi sonuçlar aldı ve yıl boyunca bu uygulamayı devam ettirme kararı aldı. Önemli olan, çocuklarımızın doğasını ve ihtiyaçlarını yakından tanımak ve buna uygun olarak daha yaratıcı ve gerçekçi çözümler üretmek. Aksi halde, zorlayıcı yöntemlerle bir yere varmak çoğu zaman pek mümkün değil.
“Uzmanlık alanı uygulaması”nın çocuklara kazandırdıkları şunlardır
- Çocukların benlik algıları güçlenmekte ve kendilerini özel hissetmektedirler.
- Öğrenme motivasyonları belirgin şekilde artmakta ve uzmanlık alanına ilişkin her fırsatta öğrenme çabası gösterir.
- Belirli bir konuda merak duygusu güçlenmekte ve o konuya ilişkin ilgisi güçlenir.
- İlgilendiği konuyla ilgili dikkatini yoğunlaştırarak uzun süre devam ettirmesi mümkün hale gelir.
- Televizyonda, kitaplarda, internet sitelerinde uzmanlık alanı ile ilgili konular hemen dikkatini çekmekte ve o konuda öğrenme isteği artıyor. Amaca uygun kullanılmaya başlanmakta; kitap okuma isteği de olumlu yönde gelişir.