Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler AK Parti iktidarında Mübarek döneminde hızlanıp, Müslüman Kardeşler iktidarında iyiden iyiye ivme kazanarak kuvvetlenmişti. İki ülke arasındaki ticaret hacmi son 5.5 yılda yüzde 900 artarak 5.9 milyar dolara ulaştı. Ancak Mısır’da yaşanan darbe ve sonrasındaki #R4bi4 eylemleri iki ülkeyi tabiri caizse ‘kanlı bıçaklı’ hale getirdi.
Önce diziler yasaklandı
Önce Mısır’da Türk dizilerine yasak geldi, ardından bazı gruplar Türk ürünlerini boykot etti. Türkiye’deki #R4bi4 protestoları Mısır’ın darbeci iktidarını ve General Sisi’yi adeta çileden çıkarttı. Büyükelçimiz Hüseyin Avni Botsalı’nın resmi konutu önünde eylemler düzenlendi.
Kerry’nin sözleri
Başbakan Erdoğan birçok konuşmasında ‘Ben Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı olarak sayın Mursi’yi tanıyorum’ dedi. Ancak Ankara Suriye konusunda olduğu gibi Mısır konusunda da müttefiklerinden beklediği desteği göremedi. Önce Ağustos ayında ABD Dışişleri Bakanı Kerry, ‘Mısır ordusu demokrasiyi rayına oturttu’ dedi. Dün de Kerry’nin Washington’da ABD’li işadamlarına hitaben yaptığı bir konuşmada, ‘Müslüman Kardeşler Mısır’daki devrimi çaldı’ ifadesini kullandığı ortaya çıktı. Bu, açık bir şekilde ABD’nin darbe rejiminin arkasında olduğu mesajıydı.
Manidar değil mi?
ABD gibi bir müttefiki yanında bulan Mısır’daki darbe rejimi, Türkiye’ye sırtını tamamen dönmek için gücü kendinde gördü. Bu sabah elçimizin ‘persona non grata’ ilan edildiğini öğrendik. Son dönemin popüler tabiriyle sorayım: Zamanlama sizce de manidar değil mi?
1954’te aynı olay yaşanmıştı
Mısır’da istenmeyen adam ilan edilen son Türk büyükelçi 1954’te Fuad Hulusi Tugay olmuştu. Mısır’ın o dönemdeki lideri Abdulnasır, Türk elçiyi valizindeki iç çamaşırlarına kadar arattıktan sonra sınır dışı ettirdi. Mısır’da darbe yapıp Kral’ı deviren Abdulnasır, kendisi de Mısır Kraliyet Ailesi’nin mensubu olan Türk Büyükelçi’yi küçük düşürmekte tereddüt göstermemişti. Bu olay o zaman Mısır basınına manşet olmuştu.
Büyükelçinin kovulma zamanlaması tesadüf mü?
Haberin Devamı