Ziraat Bankası’nın mevduatı son bir senede 28 milyar lira azaldı. Yüksek gelir bekleyen bireysel ve ticari mevduat sahipleri ile ‘bu maliyeti karşılamam artık mümkün değil’ diyerek yolları ayıran Ziraat’ın bu hamlesi olumlu sonuç verdi ve bankanın kârı yüzde 20 artışla 1.3 milyar liraya yükseldi.
Kamu devi Ziraat Bankası’nda son bir yıldır sessiz bir devrim yaşanıyor. Hüseyin Aydın’ın genel müdürlük koltuğuna oturmasıyla başlayan değişim süreci bankanın bilançosuna da yansımış durumda. Yıllardır bankacılık liginin zirvesinde yer alan Ziraat’in bu yıl liderliği İş Bankası’na kaptırması da bunun bir sonucu...
Durumu kısaca özetlemek için biraz geriye Haziran 2011’e geri dönelim. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre Ziraat Bankası’nın geçen yıl Haziran’da toplam bilanço büyüklüğü 171 milyar lira idi ve banka en yakın rakibi İş Bankası’nın 23 milyar lira önünde yer alıyordu. Hüseyin Aydın’ın görev başlamasının ardından banka frene bastı ve hızla küçülmeye başladı. Aydın’ın yönetiminde geçen ilk 6 ayda 163 milyar liraya gerileyen toplam aktifler, Haziran 2012’ye gelindiğinde 153.7 milyara indi. Şu anda Ziraat Bankası, İş Bankası’nın 12 milyar lira gerisinde ve üçüncü sıradaki Garanti Bankası’nın nefesini ensesinde hissediyor. (Garanti’nin toplam aktifleri 152.4 milyar liraya ulaştı. Yani Ziraat ile arasında sadece 1.3 milyar liralık bir fark kaldı)
Bankanın bilançosunda yaşanan değişimi incelediğimizde çok daha çarpıcı bir tablo ile karşılaşıyoruz. TBB verilerine göre Haziran 2011’de Ziraat Bankası’nın kasasında toplam 134.2 milyar lira mevduat bulunuyordu. Aradan geçen 1 yılda bankanın kasasında bulunan mevduat yüzde 20 azaldı ve 106.6 milyar liraya geriledi. Kabaca bir hesapla Ziraat’in kasasından çıkan toplam mevduat 27.6 milyar lira. Yani Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) toplam mevduatı kadar bir tutar Ziraat Bankası’nın kasasından çıktı ve diğer bankalara aktı.
Ziraat’in kârı hızla artıyor
Bankanın bilançosu hızla küçülürken özkaynakları ve karlılığı arttı. Haziran 2011’de 12.9 milyar olan özkaynaklar yüzde 15 artışla 14.8 milyar liraya yükseldi. Daha önce 1 milyar 19 milyon lira olan net kar da yüzde 25 artışla 1 milyar 272 milyon lira fırladı. İlginçlikler bununla da sınırlı kalmadı. Büyümede frene basmış göküken Hüseyin Aydın, 521 yeni bankacıyı bünyesine kattı ve 78 yeni şube açarak ciddi bir hamle yaptı.
Yaşanan bu değişimi banka yöneticilerine sorduğumuz zaman son derece çarpıcı bir cevap aldık. Bir üst düzey yönetici, “Sektörün mevduatta yüzde 10 büyüdüğü bir ortamda Ziraat Bankası’nın mevduatı yüzde 20 azalmış görünüyor. Ancak bu bilinçli bir stratejinin eseri. Bankaya ciddi maliyet getiren pahalı mevduatı bankadan uzaklaştırdık. Bunun yerine farklı finansman yollarına yöneldik. Bu sayede bankanın bilançosu küçülürken, karı artmış oldu.” dedi.
Pahalı mevduattan kasıt 1 milyon lira ve üzerinde parası olan mevduat sahipleri. Yüksek getiri için bekleyen bireysel ve ticari mevduat sahipleriyle yollarını ayıran Ziraat, mevduatı tabana yayma gibi orta vadede sonuç getirecek bir strateji benimsedi. Bu durum bilançonun daha sağlıklı hale gelmesini sağladı.
Devrim niteliğindeki bu hamleyi başka hamleler de izledi. Ziraat Bankası, yılbaşından bu yana gerçekleştirdiği 4 farklı bono ihracıyla piyasalardan 3 milyar 70 milyon lira finansman temin etti. Bankanın daha önce hiç adım atmadığı türev işlemler piyasası ve İMKB repo piyasasında da son dönemde boy göstermeye başlaması da izlenen bu stratejinin bir sonucu.
Ziraat Bankası’nın izlediği stratejik tavır Merkez Bankası’nın izlediği yol haritası ile de son derece uyumlu. Ziraat Bankası’nın bankacılık gerçekleri çerçevesinde attığı adımlar mevduat toplamakta zorlanan orta ölçekli bankaların nefes almasını sağlarken, Merkez Bankası’nca uygulanan para politikalarının başarıya ulaşmasına önemli katkı sapladı. Hüseyin Aydın ve ekibinin Ziraat Bankası’nı küresel bir oyuncu yapma konusundaki yolculuğu hız kesmeden sürüyor. Detaylarını paylaşmaya devam edeceğiz...
Başkent Doğalgaz’dan çıkan istihbaratçı!
Türkiye’nin ikinci büyük doğalgaz dağıtım şirketi olan Başkent Doğalgaz’ın satışında büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Daha önce üç kez satışı iptal edilen şirketin karı her yıl artarken, alıcıların verdiği fiyatın sürekli gerilemesi Ankara’da moralleri bozmuş görünüyor. Yılda 2.3 milyar metreküp doğalgaz satan şirkete gelen fiyat teklifleri Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) yöneticilerinin canını sıksa da şirketin hak ettiği fiyata satılacağından kimse kuşku duymuyor.
Bizim hikayemiz ise işte tam burada ihale sürecinde başlıyor. Hatırlanacağı üzere son ihaleye Suudi Kraliyet Ailesi fertlerinin paralarını değerlendirmek için İsviçre’de kurulan Saudi Crown Invesment da ilgi göstermişti. 10 milyar dolarlık bu dev fonu Prens Bandar Bin Sultan Bin Abdulaziz yönetiyordu. Fon yöneticileri Başkent Doğalgaz ihalesi için Ankara’ya gelmiş ve üst düzey yetkililerle görüşmelerde bulunmuştu. Suudiler, Türk ekonomisinin sergilediği performanstan ciddi anlamda etkilenmiş ve bir Türk ortakla ihaleye girmek için çalışmalara başlamıştı. Ancak son dakikada özelleştirme sürecinde ortaya çıkan bir takım sorunları gerekçe göstererek özelleştirme yarışına katılmaktan vazgeçmişti. Çok değil, bundan sadece 2 ay önce Crown Invesment’ı yöneten Bandar Bin Sultan, Ortadoğu’nun en önemli istihbarat servislerinden birisi olarak kabul edilen Suudi Arabistan Gizli Servisi’nin (GIP) Başkanlığına getirildi. Uluslararası ilişkiler, sermaye piyasaları ve enerji alanında büyük bir birikime sahip olan Bin Sultan, Ortadoğu’daki casus savaşlarına farklı bir bakış açısı ve dinamizm getirecek gibi görünüyor...
Zenginler Ziraat’teki 28 milyar lirasını çekince bankanın kârı % 20 arttı
Haberin Devamı