Sayıştay’dan TOKİ’ye tazminat uyarısı!

Haberin Devamı

TOKİ’yi denetleyen Sayıştay, ödenen tazminat tutarının son 3 yılda 100 kat artışla 302 bin liradan 36.5 milyon liraya fırladığını tespit etti. İdare aleyhine açılan dava sayısının da 7 kat artışla 25 bin 215’e çıktığını tespit eden Sayıştay denetçileri, TOKİ yönetimini konutları vaktinde teslim edecek mekanizmaları oluşturması yönünde sert bir dille uyardı.

Samsun’da 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan sel felaketi sonrası eleştiri yağmuruna tutulan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) bir eleştiri de Sayıştay’dan geldi. TOKİ’nin hesaplarını inceleyen Sayıştay denetçileri kurumun projelerde yaşanan gecikmeler nedeniyle ciddi maddi kayıplara uğradığını tespit etti. Konutların zamanında teslim edilmemesi ve yüklenici firmaların hizmet kusurları yüzünden 2009 yılında 3031 olan dava sayısının 2011 ‘de 25 bin 215’e fırladığına dikkat çekilen raporda aynı dönemde ödenen tazminat tutarının da 300 bin liradan 36.5 milyon liraya ulaştığının altı çizildi.

Vatan’ın ele geçirdiği Sayıştay raporunda ayrıca TOKİ ile çalışan bazı inşaat firmalarına idari para cezası kesilmesi gerektiği de vurgulandı. Sayıştay denetçileri ayrıca Ankara’da KC Group tarafından yapımına başlanılan ancak daha sonra yarım kalan 3 inşaat projesi nedeniyle TOKİ yöneticileri hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu da ortaya çıkardı.

Samsun’da 12 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketi sonrasında eleştiri oklarının hedefi olan TOKİ’ye devletin en önemli denetim birimi olan Sayıştay’dan da sert ikazlar geldi. Yaptıkları incelemeyle TOKİ’nin adeta röntgenini çeken denetçiler kurumun ödediği tazminat tutarının son üç yılda 7 kat arttığına dikkat çekerek yönetime ‘daha düzgün müteahhitlerle çalış’ tavsiyesinde bulundu.

Raporda “ İdarenin muhatap olduğu dava sayısında son yıllarda büyük bir artış olduğu görülmektedir. 2010 yılı başında dava sayısı 3031 iken, 2010 sonunda 18177 ve denetim tarihi itibariyle de 25125 adede ulaşmıştır. Davalardaki artışın en önemli sebebi, İdarenin satışını gerçekleştirdiği konutların kendisinden veya yapımcı firmalardan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle satış sözleşmesinde belirtilen tarihte satın alanlara teslim edilememesi nedeniyle mağdur olan vatandaşlar tarafından açılan geç teslim davalarından kaynaklanmaktadır” denildi. 2009 yılında geç teslim nedeniyle açılan davalar kapsamında ödenen tazminat tutarının sadece 302 bin lira olduğuna dikkat çekilen Sayıştay Raporunda aradan geçen 2 yıl içinde bu tutarın 100 kat arttığı ve 36.5 milyon liraya ulaştığının altı çizildi. Bu tutarın gecikmelerin sürmesi nedeniyle daha da artmasının beklendiği ifade edildi. Sayıştay denetçileri teslimatlarda yaşanan sıkıntıların TOKİ’nin imajına büyük zarar verdiğine dikkat çekerek, gecikmelerin nedenlerinin araştırılması ve olası davaların önüne geçmek için gecikme durumunda taksit erteleme, vade uzatma veya kira bedeli uygulamalara başvurulması istendi.

KC Group bürokratları yaktı

TOKİ Raporu’nun 91-94 sayfalarını okuduğunuzda oldukça ilginç bir tablo ile karşılaşıyorsunuz. Hasılat paylaşımı modelinin masaya yatırıldığı bölümde TOKİ ile KC Group arasında Ankara Etimesut Eryaman’daki 8. ve 9. etap konutları gelir paylaşma sözleymesinde yaşanan sıkıntların ele alınması oldukça dikkat çekici. Sayıştay denetçileri 2004’te yüzde 28 gelir payı şartıyla başlanan projede ciddi eksikliklerin olduğuna işaret edilen raporda KC Group ile TOKİ arasındaki anlaşmazlıkların 2011’den itibaren yargıya intikal ettiği bilgisine yer veriliyor. TOKİ’nin KC Group’tan alacaklarını tahsil etmek için 2011 yılı Ocak ayında Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde alacak davası açtığı belirtilirken çok önemli bir detaya yer veriliyor.

“KC Group ile İdare arasında ‘Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı Yöntemiyle ihale edilen üç ayrı işte, taşınmazların satışının peşin satış olmadığı halde bu satışların banka kredili peşin satış olduğu ifade edilmek suretiyle hatalı bilgilerle vekaletname düzenleyerek, bu vekaletnamelerin yüklenici firamaya teslim edilmesi ve dolayısıyla idare alacağı tahsil edilmeden ya da ipotek, teminat alınmadan tapu devri yapılması sonucu İdare alacağını tahsil edememe riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Yapılan incelemede taşınmazların tapu devrinin yükleniciye verilmesi hususunda İdare uygulamalarına aykırı ve usulsüz olarak yapılan işlemlerle ilgili olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanılğı’nın 21.03 2011 tarih ve 34/2011-2 sayılı ön inceleme raporunda belirtilen görüşler çerçevesinde, Ankara Cumhuriyet Savcılığına yazılan 04.04.2011 tarihli ve 24149 sayılı yazıyla, TOKİ eski başkan yardımcısı, Daire eski başkanı, iki Daire başkanları ve şube müdürü hakkında soruşturma izni verilmiş olup, sorumlular hakkında savcılık soruşturmasının devam ettiği tespit edilmiştir.”

*****


Fettah Tamince ekonomi televizyonu kuruyor

Rixos Oteller zincirinin sahibi ünlü işadamı Fettah Tamince, 2009 yılında medya sektörüne adım attığında herkes şaşırmıştı. Turizm alanında dünya çapında bir marka yaratmayı başararak herkesin takdirini kazanan ünlü işadamının Star Gazetesi ve Kanal 24’ün ortağı olması şaşkınlıkla karşılanmıştı. Birçok kişi Tamince’nin siyasilerden gelen ricalar üzerine medya sektörüne girdiğini düşünürken ünlü işadamı bu sektörde büyümek istediğini söyleyerek herkesi şaşırtmıştı. Rixos’un patronu Fettah Tamince iki yıllık gözlem ve tecrübe edinme sürecinin ardından şimdi daha büyük hedefler için kolları sıvadı. Kulislerde konuşulanlara göre Tamince ‘yükselen değer’ olarak kabul edilen televizyon dünyasında daha güçlü bir pozisyon elde etmek için yeni bir tv kanalı kurma kararı aldı. Henüz adı netleşmeyen yeni kanalın CNBC-e ve BloombergHT’ye rakip olacağı ve ekonomi alanında yayın yapacağı öğrenilirken, ünlü işadamının yeni kanalın yönetimini Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut’a emanet edeceği söyleniyor.

*****


Darbe komisyonu batık kredilerin de izini sürüyor

Dün yayınlanan ‘bankacı paşalara darbe sorgusu’ başlıklı haberimiz gündem oluşturdu. Birçok haber kanalı ve haber portalı konuyu tartışmaya açarken, biz de boş durmadık, konuyla alakalı yeni bilgi ve belgelere ulaştık. Edindiğimiz bilgilere göre TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) yazı yazarak 1997-2007 yılları arasında bankaların tahsis ettiği batık kredilerle ilgili kapsamlı bilgi talebinde bulundu. Komisyon batık kredilerin kimlere, hangi şartlarla verildiğini sorarken buharlaşan milyarlarca doların izini sürerek 28 Şubat’ın ana aktörlerine ulaşmayı amaçlıyor. Komisyon üyesi İdris Şahin, “Batık kredilerin tahsis edildiği ana sektörleri de medya, savunma sanayii ve holdingler- mercek altına alarak resmin bütününü görmek istiyoruz” dedi.

DİĞER YENİ YAZILAR