Nükleerde yerli payı 7.5 milyar dolara çıkacak

Haberin Devamı

Akkuyu NGS A.Ş. Genel Müdürü Aleksandr Superfin, 20 milyar dolara malolması beklenen nükleer santralin 7.5 milyar dolarlık bölümünün Türk şirketlerince karşılanabileceğini vurguladı.

Mersin Akkuyu’da kurulacak Türkiye’nin ilk nükleer santrali için geri sayım başladı. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu için verilen süre 21 Mayıs’ta sona erecek. Her şey yolunda giderse 2014 başında nükleer santral için ilk kazma vurulacak. 4 bin 800 MW kapasiteli Akkuyu Nükleer Santrali’nde 2020 yılından itibaren elektrik üretimine başlanması planlanıyor.

VATAN’ın sorularını yanıtlayan Akkuyu NGS A.Ş. Genel Müdürü Aleksandr Superfin, 20 milyar dolara malolması beklenen nükleer santralin maliyetlerinin daha da aşağıya çekilmesinin mümkün olduğunu söyledi. Superfin, “Amacımız bu rakamı mümkün olduğu kadar düşürmek. Bizim bunu düşürmemiz gerekiyor. Türk hükümet yetkilileriyle vergi teşvikleri konusunda görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu görüşmelerin ardından fiyatı daha net bir şekilde telaffuz edebileceğiz” dedi.

1 milyar $ aktardık

Nükleer Santral için Rus tarafının şu ana kadar yaklaşık 1 milyar dolar transfer ettiğini anlatan Superfin, “Önümüzdeki süreçte bu rakamı 2.4 milyar dolara çıkaracağız” dedi ve ekledi: “Bu yıl sonu itibarıyla hazırlık çalışmaları başlayacak. Şu ana kadar büyük ölçekli saha ölçüm çalışmaları yaptık. Yılsonuna kadar ÇED raporunu alacağımızı ümit ediyoruz. Bunun ardından da üretim lisansı almak istiyoruz.

Bunların ardından da inşaat çalışmalarına başlayacağız.” Superfin’in verdiği bilgilere göre, santralin inşası için gereken 20 milyar doların yüzde 30’u (6 milyar dolar) özkaynaklardan, geriye kalan bölümü ise Eximbank ve özel bankalardan alınacak ticari kredilerle karşılanacak. Akkuyu NGS A.Ş. Genel Müdürü Aleksandr Superfin, santralde yerli katkı payını üst seviyeye taşımak için kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini belirterek şunları söyledi:

İşbirliği içindeyiz

“Enerji Bakanlığı ve Sanayi odaları ile geniş kapsamlı bir envanter çalışması yürütüyoruz. Türk firmaları nükleer santralin hangi ihtiyaçlarını karşılayabilir sorusuna gerçekçi bir cevap arıyoruz. Bu konuda sıkı bir işbirliği içindeyiz. Biz proje bedelinin 7.5 milyar dolarlık bölümünün Türk şirketleri tarafından karşılanabileceğini düşünüyoruz. Bu rakam inşaat çalışmaları, montaj çalışmaları, ekipman üretimi ve ekipman temini konularını içeriyor.”

Nükleer teknoloji alanında farklı işbirliklerinin gündeme gelebileceğini ifade eden Rus yönetici, “Rus şirketleri nükleer santrale daha fazla katkı sağlayabilmek adına Türkiye’deki bazı şirketleri satın alabilir. Benzer bir süreç daha önce Çek Cumhuriyeti’nde de yaşanmıştı. Burada satın alınan şirket şimdi üçüncü ülkelere de ekipman ihraç ediyor” bilgisini verdi.

Ortak olmak isteyen çok

Akkuyu Nükleer Santrali’nin işletmecisi olan Akkuyu NGS A.Ş’nin yüzde 49’luk bölümünün yerli ve yabancı yatırımcılara satılması planlanıyor. Aleksandre Superfin, “Bu konuda yerli ve yabancı gruplardan birçok teklif alıyoruz. Türkiye’nin önde gelen holding ve gruplarının projeyle ilgilendiklerini biliyoruz. ÇED Raporu sonrasında durumu daha iyi yorumlayabileceğimizi düşünüyoruz” dedi. Superfin, Türkiye’de nükleere ilişkin kurumsal yapıların da bir an önce oluşturulması gerektiğini söyledi.

Gizli ajandamız yok, amacımız para kazanmak, santral de kârlı

AKKUYU NGS A.Ş. Genel Müdürü Aleksandr Superfin, son zamanlarda merak edilen bir konuya da açıklık getirdi. “Rusya neden tüm maliyet ve finansman-işletme giderlerini üstlenerek böyle bir projeye imza atıyor?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Rosatom tarihinde ilk kez Yap- İşlet modeliyle bir santral inşa ediyor, bu doğru. Gizli bir ajandamız ve özel bir hedefimiz yok. Amacımız para kazanmak. Türkiye hızla gelişen ve büyüyen bir ülke. Elektrik talebi her yıl daha hızlı bir şekilde artıyor. Ayrıca elektrik fiyatları uluslararası piyasalarla son derece uyumlu. Dolayısıyla Yap- İşlet modeliyle burada santral kurmak ve işletmek son derece kârlı bir iş olarak görünüyor.”

Güvenlik sorun olmayacak

Japonya’daki Fukuşima Kazası sonrasında çok daha fazla tartışılmaya başlanan santral güvenliği konusunda Ruslar kendilerinden oldukça emin.

Akkuyu Genel Müdürü Aleksandr Superfin, “Teknik çözümlerimiz son derece modern ve dünya şartlarına uygun çözümlerdir. Hatta bizim projemiz için öngördüğümüz teknoloji en ağır şartlarda bile çalışabilecek durumda. Projenin en önemli maliyet kalemlerinden birisini de güvenlik ve çevresel etki için harcanacak tutar oluşturuyor” dedi.

İlk elektrik 2019’da üretilecek

2014 yılında inşaatına başlanacak olan nükleer santralde ilk elektrik üretimine 2019 yılında başlanacak. Bir yıllık deneme üretiminin ardından 2020 yılının ortasında birinci ünite ticari işletmeye alınacak.

DİĞER YENİ YAZILAR