Kürt TPAO’su ve BOTAŞ’ı geliyor

Haberin Devamı

TPAO ve Botaş’a Irak’ın kuzeyinden rakip geliyor. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi petrol üretim-satışı ile petrol ve doğalgazın taşınması için dört yeni şirket kurmak üzere gereken tüm hazırlıkları tamamladı.

ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin 2003 başında Irak’ı işgal etmesi Ortadoğu’daki tüm dengeleri alt üst etti. Saddam Hüseyin rejiminin terör örgütü El Kaide işbirliği içinde olduğu ve sahip olduğu kitle imha silahlarıyla ABD ve Batı açısından büyük bir tehdit oluşturduğu iddiasıyla başlatılan savaş jeo-politik ve jeo-ekonomik açıdan çok farklı sonuçlar doğurdu.

Hedefler büyük

Aradan geçen 10 yılı incelediğimizde yalanlar üzerine kurulu bu korkunç savaşın belki de tek galibinin Irak’ın kuzeyindeki Kürt yönetimi olduğu görülüyor. 2002’de yaklaşık 10 bin kilometrekarelik bir alanı kontrol eden Kürtler -ABD ve İngiltere’ye verdikleri koşulsuz desteğin mükâfatı olarak- topraklarını 41 bin kilometrekareye çıkarmayı başarırken, Musul ve Kerkük gibi iki önemli petrol merkezinin de denetimini ele geçirdi.

Kontrol ettikleri topraklarda 45 milyar varil hampetrol ve 2 trilyon metreküp doğalgaz olduğunu açıklayan Kürtler 2007’de Bağdat’taki merkezi hükümetten bağımsız olarak kendi petrol ve doğalgaz kanunu çıkarttı ve bölgeyi uluslararası yatırımcılara açtı.

Son 10 yılda bölgeye 16.5 milyar dolarlık doğrudan yatırım gelirken, yatırımların 10 milyar dolarlık bölümünü petrol ve doğalgaz oluşturdu. Exxon Mobil, Chevron, Eni, Total, Gazprom gibi uluslararası devler bölgeye yeni adım attı. Aralarında Genel Enerji, Pet Oil, Çalık ve Doğan Enerji gibi Türk şirketlerinin de bulunduğu 30 yabancı şirket bölgede arama ve üretim faaliyeti gerçekleştiriyor.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Enerji Bakanı Ashti Hawrami, doğalgaz konusunda iddialı. Bölgedeki gaz rezervinin son derece yüksek olduğunu kaydeden Hawrami, Türkiye’ye 2014 başından itibaren gaz ihracatına başlayacaklarını söylüyor. İlk hedef yıllık 1 milyar metreküp gaz ihraç etmek. Kürtler, petrolün devletleşme yolunda hayati önem taşıdığının farkında. Bu yüzden enerji sektörünün devlerini bölgeye çekerek konumlarını güçlendirmek istiyor. Tüm bu adımları atarken de ‘kazan-kazan’ ilkesine dayalı bir politika izlemeye özen gösteriyor.

K. Irak’taki yönetim atılan tüm bu adımları kurumsallaştırma yolunda çok önemli bir hamle yapmaya hazırlanıyor. 2007 yılında çıkartılan Hidro Karbon Yasası’yla kuruluş süreci başlayan petrol arama ve üretim şirketi KEPCO ve KNOC ile dağıtım ve pazarlama şirketleri KOMO ve KODO şirketlerinin faaliyete geçmesi için gereken yasal hazırlıklar yılsonuna kadar tamamlanıyor. Şirketlerin kuruluş sözleşmeleri ve diğer yasal düzenlemelerin 2012 sonuna kadar tamamlanacağını ifade eden yetkililer, TPAO ve Botaş benzeri bir yapı kurulacağını anlatıyor. Çok önemli petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip bu şirketlerin kısa zamanda da dünya enerji piyasasında önemli birer aktör olacağı aşikar. Yeni Dünya Düzeni’nde bakalım daha ne süprizlerle karşılacağız...

Rus bankacılar 100 yıl sonra yeniden İstanbul’da

Rusya’nın finans devi Sberbank’ın Denizbank’ı satın alma süreci Cuma akşamı tamamlandı. Bu süreci izlerken aklıma ‘Acaba Ruslar daha önce Türkiye’de bankacılık yaptı mı?’ sorusu geldi. Tarih kitaplarında bu konuya dair çok fazla bilgiye rastlamadım. Ancak bir bankacı dostumun temin ettiği eski bir kitapta Rus Dış Ticaret Bankası adında bir bankanın 1909 yılında İstanbul’da bir şube açtığını gördüm. Saint Petersburg da 1871’de 7.5 milyon ruble sermaye ile kurulan banka 1900’lerin başından itibaren yurtdışında şubeleşmeye başlar. Londra, Paris ve Cenevre gibi önemli finans merkezlerine şube açan banka 1909 yılında İstanbul’da da bir şube açar. Osmanlı- Rus ilişkilerinin son derece gergin olmasına karşın açılan bu banka 1912 yılına kadar faaliyet gösterir. O günden sonra da başka Rus bankası gelmez Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’sine. 100 yıl sonra gelen ilk Rus Bankası olan Sberbank’ın gelişi bu açıdan da büyük önem taşıyor...

DİĞER YENİ YAZILAR