Enerji Bakanlığı 25 milyar dolarlık kömür özelleştirmelerinde ‘ezber bozan’ uygulamalara imza atıyor. Bakanlık, ihaleyi kazanan firmaların bürokratik işlemlerinin hızlandırılması için 5 bürokrat tahsis edecek. Bu bürokratlar resmi yazışmalardan banka kredisine kadar ihtiyaç duyulan her alanda özel şirketlere yardımcı olacak.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltılmak için kolları sıvayan Enerji Bakanlığı kömürden elektrik üretiminin artırılması için düğmeye bastı. Süreci hızlandırmak adına daha önce denenmemiş yöntemleri deneyen Enerji Bakanı Taner Yıldız ve bürokratlarının çalışmaları, yerli ve yabancı yatırımcıları ciddi anlamda heyecanlandırdı. Çinli, Rus, Fransız ve Alman enerji şirketlerinin yanı sıra Körfez Bölgesindeki birçok şirket de şimdilerde elektrik üretimi yapmak için Ankara’nın kapısını çalıyor.
Resmi verilere göre Türkiye’nin toplam linyit rezervi 11.7 milyar ton düzeyinde. Dünya rezervlerinin yüzde 1.6’sına sahip olan Türkiye, linyitte ciddi bir potansiyele sahip. Ancak ne yazık ki, mevcut rezervlerin sadece yüzde 38’i enerji üretiminde kullanılıyor. Bu tablo bize Türkiye’nin elinde bulunan kaynakları yeterince verimli kullanamadığını gösteriyor.
Enerji Bakanlığı bu olumsuz tabloyu değiştirmek amacıyla yerli bir kaynak olan kömürü devreye soktu ve kapsamlı bir yol haritası hazırladı. Çalışmalara ilk olarak yüksek rezerve sahip sahaların tespit edilmesiyle başlandı. Hemen ardından özelleştirme için düğmeye basıldı. Ancak süreci hızlandırmak adına bu sefer farklı bir strateji izlendi. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ait sahaların özelleştirilmesinde kömürden değil, elektrikten pay almayı amaçlayan yeni bir kontrat hazırlandı. Enerji Bakanlığı kaynakları uygulamanın ilk kez Adana Tufanbeyli’de hayata geçirildiğini belirterek şunları aktardı: “Saha ve kömür için başlangıçta herhangi bir para istenmedi. Kömürden elektrik üretmeye başladığı andan itibaren devlet pay alacak. Dolayısıyla sonuç odaklı bir özelleştirme oldu”
Yatırımları süratle hayata geçirmek isteyen Enerji Bakanlığı, TKİ’den 5 kişilik özel bir ekip oluşturdu. Bu bürokratlar anlaşması imzalanan projeler tamamlanana kadar, yatırımcıların bürokratik işlemlerini çözmeye çalışacak. Bakanlık ayrıca yatırımcıların son dönemdeki en büyük problemi olan finansman konusunda da aktif roller üstlenecek. Özel ekip, Türkiye’deki belli başlı kamu bankalarının üst yöneticileriyle görüşerek finansman konusunda yatırımcılara destek sağlayacak.
25 milyar dolarlık dev pasta
Mevcut kömür sahaları 25 milyar dolarlık bir yatırım potansiyelini barındırıyor. Bu büyük potansiyeli bir an önce ekonomiye kazandırmak isteyen Enerji Bakanlığı yeni sahaları da ihaleye açmaya hazırlanıyor. Konya-Karapınar, Kahramanmaraş-Elbistan, Afşin-Elbistan Kışlaköy, Çöllolar ile C, D ve E sahalarının da kısa sürede ihale edilmesi planlanıyor.
Konya-Karapınar’da 1.8 milyar ton linyit rezervi ve 4 bin 400 MW termik santral potansiyeli bulunuyor. Kahramanmaraş-Elbistan Sahası ise 515 milyon ton rezerv ve 940 MW termik santral potansiyeline sahip. Afşin-Elbistan kömür havzasında bulunan, Kışlaköy kömür sahasında 574 milyon ton, Çöllolar kömür sahasında 1 milyon ton rezerv bulunuyor. 760 milyon ton rezervi bulunan Afşin-Elbistan C sahasında 2 bin 400 kişinin istihdam edilmesi ve 3 milyar dolar yatırım yapılması öngörülüyor. 758 milyon ton rezervi bulunan D sahasında termik santral yatırım tutarının 3 milyar dolar, 741 milyon ton rezervi bulunan E sahasının da maden sahası ve termik santral yatırım tutarının 3 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
Büyük linyit santrallerinin ortalama 6-7 yıl gibi bir sürede tamamlandığı düşünüldüğünde zaman kaybetmeden harekete geçmenin önemi anlaşılıyor. Enerji Bakanlığı bürokrasisi bir taraftan süreçleri hızlandırırken, diğer yandan da yeni yapılacak santrallerin son teknolojiye dayalı, emisyon değerleri itibarıyla da çevreye duyarlı yapılar olmasına özen gösteriyor.
Çetinkaya atandı
Geçen hafta bu köşede Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na Kuveyt Türk Genel Müdür Yardımcısı Murat Çetinkaya’nın atanacağını yazmıştık. Çetinkaya’nın atama kararı dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Uluslararası bankacılık ve İslami finans alanında ciddi bir bilgi birikimine sahip olan Çetinkaya’nın TCMB’ye atanması ‘Merkez ile piyasa oyuncuları arasındaki’ uyuma da büyük katkı sağlaması bekleniyor.
ODTÜ’nün yerli güneş pili 1 yıl içinde piyasada olacak
Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulan Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜNAM) Müdürü Prof. Dr. Raşit Turan, yüzde 100 yerli güneş pili üretimi konusundaki çalışmaların önemli oranda tamamlandığını ve ilk yerli pilin 2013’ten itibaren seri üretime geçeceği müjdesini verdi. “Güneş ve rüzgar enerjisine gerçekten inanırsak başarabiliriz. Ar-Ge, uzun vadeli bakış açısı ve hepsinden önemlisi inanmak bizi başarıya ulaştıracaktır” diyen Turan, son yıllarda başta Çin olmak üzere birçok ülkenin güneş enerjisi alanında çok ciddi yatırımlara imza attığını hatırlattı. ODTÜ GUNAM’ın bilimsel anlamda önemli çalışmalara imza attığını anlatan Prof. Dr Turan, “Türkiye’de bu teknolojinin uygulanabilirliğini göstererek özel sektör firmalarının yatırım yapmasını teşvik ediyoruz. Yaptığımız çalışmalarla Türkiye’de güneş enerjisi teknolojilerinin ve güneş enerjisi güç istasyonlarının kurulmasına ve dolayısıyla geleceğimize ve bağımsızlığımıza katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi. Türkiye’nin toplam enerji ihtiyacının yüzde 75’inin ithal edildiğini, toplam elektrik üretiminin ise ithal edilen doğalgazdan karşılandığını vurgulayan Prof.Dr Turan, “Türkiye geçen yıl petrol ve doğalgaz ithalatı için 54 milyar dolar ödedi. Eğer Tuz Gölü kadar bir alanı güneş panelleriyle kaplarsak Türkiye bu parayı ödemekten kurtulacaktır” dedi. Turan’ın verdiği bilgilere göre, böyle bir çalışmanın toplam maliyeti yaklaşık 300 milyar. 6 yıllık petrol ve doğalgaz ithalatına denk gelen bu tutarla Türkiye enerjide dışa bağımlılıktan tamamen kurtulabilir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) 26 Haziran’da yürürlüğe giren yeni düzenlemesiyle konutlarda ve işyerlerinde 500 KWH’nin altında elektrik üretimine olanak sağlandığını hatırlatan Turan, “Bu düzenlemenin Türkiye’deki güneş panellerine olan talebi daha da güçlendireceğine inanıyoruz” diye konuştu.
20 milyar $’lık türbin pazarı oluşacak
Toplantıda konuşan Rüzgar Enerjisi Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (RÜZGEM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oğuz Uzol da Türkiye’deki rüzgar potansiyeli hakkında bilgiler verdi. Türkiye’deki rüzgar santrallerinin toplam kurulu gücünün 1806 megawatt olduğunu anlatan Uzol, bu rakamın toplam gücün yüzde 5’ine tekabül ettiğini söyledi. Enerji Bakanlığı tarafından yapılan projeksiyonlarda bu rakamın 2023 yılına kadar 20,000 megawatt’a çıkarılmasının hedeflendiğini kaydeden Uzol, “Bu da önümüzdeki 10 yıl içinde sadece rüzgar türbini açısından 20-30 milyar dolarlık yeni bir pazarın oluşacağını göstermektedir” bilgisini verdi. 2011 yılında faaliyete geçen RÜZGEM’in , Türkiye’yi özgün teknolojilerle dünya rüzgar enerjisi pazarında pay ve söz sahibi yapma misyonuyla kurulduğunu anlatan Uzol, “RÜZGEM önümüzdeki seneler içerisinde uluslararası seviyede araştırmaların yapıldığı rüzgar enerjisi teknolojileri konusunda ulusal bir odak noktası haline gelmeyi hedeflemektedir” diye konuştu.
Kömüre yatırım yapana Enerji Bakanlığı özel bürokrat tahsis edecek
Haberin Devamı