Hakkında yakalama kararı bulunan işadamı Hayyam Garipoğlu alkolden sonra tütün sektöründen de çıkıyor. Garipoğlu, şirketini 20 milyon euroya satışa çıkardı. İngiliz ve İtalyan yatırımcılar ilgileniyor.
1990’ların ilk yarısında özelleştirme ihalelerinde fırtına gibi esen Sümerbank ve Petrol Ofisi’ni satın alarak herkesin dikkatini çeken Hayyam Garipoğlu’nun hızlı yükselişi 1999’da sona erdi. İlk darbeyi Petrol Ofisi ihalesinin iptal edilmesiyle yedi. Hemen ardından sahibi olduğu Sümerbank’a el konuldu. 2001’de patlak veren ekonomik krizle sarsılan Garipoğlu, buna rağmen kısa sürede toparlanmayı başardı.
Önce devletle masaya oturdu. 2004’te Sümerbank’tan kaynaklanan 373 milyon dolarlık borcunu yeniden yapılandırdı ve taksitler halinde ödemeye başladı. Aynı dönemde Burgaz Rakı’yı kurdu ve alkollü içki pazarına adım attı. Burgaz Rakı kısa zamanda sektörün en büyük oyuncularından birisi haline geldi. 2005’te ise gözlerden uzak bir şekilde İstanbul’da Boğaziçi Tütüncülük A.Ş. adını taşıyan bir sigara şirketi kurdu.
2005’te kuruldu
Tütün sektöründe ‘White cheap’ olarak bilinen ucuz sigara üretmek amacıyla kurulan şirket, kısa zamanda üretime başladı. Garipoğlu’nun ters giden işleri yeniden rayına girmiş görünüyordu. 2008 yılında yabancı bir ortakla dünya devlerinin gözünü diktiği Ceyhan’da rafineri kurmak için görüşmelere başlayarak, yeniden sahalara döndüğü mesajını vermişti.
Ancak yeğeni Cem Garipoğlu’nun lise öğrencisi Münevver Karabulut’u vahşi bir şekilde öldürmesi sonun başlangıcı oldu. Cinayet kamuoyunda büyük bir infial uyandırırken, Emniyet firari Cem Garipoğlu’nun yakalanması için seferber oldu. 197 gün süren insan avının ardından Cem Garipoğlu tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hayyam Garipoğlu, bu süreçte önce ‘sıfırdan yarattığı’ Burgaz Rakı’yı kaybetti. Hemen ardından da diğer varlıklarını satmak zorunda kaldı. 2011’de TMSF’ye olan borçlarını kapattı ve devlet ile helalleşti. Garipoğlu, şimdi büyük ümitlerle kurduğu tütün şirketini satmaya çalışıyor.
Sektöre yakın isimlerden edinilen bilgilere göre, şirketle Amerikalı, İngiliz ve İtalyan yatırımcılar ilgileniyor. Garipoğlu Grubu’nun şirket için 20 milyon euro istediği öğrenilirken, yatırımcıların bu rakamı aşağıya çekmeye çalıştıkları konuşuluyor.
Remzi Gür Afrika’da maden arayacak
Gürmen Group Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, Afrika’ya açılıyor. Türk şirketlerinin uzun yıllar boyunca madencilik sektöründen uzak durduğunu hatırlatan Gür, şöyle konuştu:
“Ülkemizin sahip olduğu kaynakların yerli yatırımcılar tarafından çıkarılmasının daha iyi olacağını düşünerek bu sektöre girdik. Türkiye dışında yurtdışında da arama ve üretim faaliyetlerine bakıyoruz. Afrika ve Orta Asya coğrafyası olabilir. Fırsatları yakından izliyoruz.”
Borsada petrol ve maden vurgunu!
Nisan ayının başında borsaya kote bir tarım şirketi Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden petrol arama ruhsatı aldığını açıkladı. Sadece bu haberle şirketin hisseleri yüzde 33 yükseldi. Yükseliş bununla da sınırlı kalmadı. O günden itibaren deyim yerindeyse hisseler adeta coştu. Cuma günü itibarıyla şirketin hisseleri ‘petrol’ öncesi döneme göre yüzde 106 primliydi.
Bu konuyu TMMOB Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Kul ile görüştüm. Kul, son derece çarpıcı tespitlerde bulundu:
“Türkiye’de en fazla spekülasyon yapılan konuların başında yer altı kaynakları geliyor. Örneğin petrol ruhsatı almak çok pahalı bir işlem değil. 10 bin lira ödeyip bir bölgede arama ruhsatı alabilirsiniz. Asıl sorun arama ve sondaja başlamak. Bugün bir arama ve sondaj faaliyetlerinin maliyeti ortalama 5 milyon liradır. Borsa İstanbul’da ‘Petrol ruhsatı aldık’, ‘Altın aramaya başlıyoruz’, ‘Altın sahası aldık’ diye açıklama yapan ve bu haberler sayesinde ciddi kazançlar elde eden şirketlerin önemli bir bölümünün sermayesi bile bu işlere yetmez. Bu nedenle küçük yatırımcı çok dikkatli olmalı ve bu tür haberlerin takibini iyi yapmalı. Ayrıca SPK ve Borsa yönetimi neden bu şirketlerden faaliyetlerinin durumu hakkında da bilgi istemeli. Aksi halde yatırımcılar sürekli olarak mağdur olacaktır.”
Elçiye zeval olmaz. Bizden söylemesi...