Türkiye’nin önde gelen aile ve grupları nihayet madencilik sektörüne adım attı. Koç, Ciner, Koza, Eczacıbaşı, Zorlu, Kolin, Çalık ve Ramsey gibi gruplar ekmeklerini yeraltından çıkarmak için büyük bir çaba ve emek harcıyor. Maden çeşitliliği açısından özel bir yere sahip olan Türkiye, sahip olduğu rezervleri henüz yeterince kullanamıyor. Bunun da iki önemli nedeni var.
İlk neden; madencilik sektöründe arama ve üretim çalışmalarının uzun ve ciddi anlamda masraf gerektirmesi. Türk şirketleri 5 ila 10 yıl arasında geri dönüşüm sağlayan madencilik yerine kısa zamanda geri dönüş sağlayan işkollarında faaliyet göstermeyi tercih ediyor. İkinci neden ise madencilik sektörünün çevreyle olan duyarlı ilişkisinin yarattığı tedirginlik.
Madenciler Derneği Başkanı Mustafa Sönmez, rezervlerin henüz tam olarak ortaya konulamadığına dikkat çekerek, “Maden aranmadan bulunmaz. Türkiye sathının henüz 20’si aranmış durumda. Buna yeraltını dahil ettiğimiz de ortalama daha da aşağıya iniyor” dedi. Türkiye’deki sondaj derinliğinin ortalama 100-150 metre civarında olduğunu kaydeden Sönmez, “ABD, Kanada, Avustralya gibi ülkelerde bu rakam 1000 metre civarında. Dolasıyla rezervlerimizin büyüklüğü hakkında tam olarak yorumda bulunmak mümkün değil” diye konuştu. Madencilik sektörünün stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken Sönmez, “Türkiye’nin 2012’deki 4.2 milyar dolarlık ihracatı önemli. Ama asıl önemli olan kendi endüstrimizin ihtiyaçlarını karşılamaktı. Eğer şirketlerinizin hammadde ihtiyaçlarını ülke içindeki kaynaklardan karşılayabilirseniz, bu şirketlerin rekabet gücünü artırır. Bu da cari açığın azalmasını sağlar” dedi. Madenciliğin sabır gerektiren bir sektör olduğunu anlatan Sönmez, “ Sektöre bugüne kadar yerli gruplar yeterince ilgi göstermiyordu ancak son dönemde bu tablo değişmeye başladı. Bu da bizi memnun ediyor” yorumunu yaptı.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve kurmayları Cumhuriyet’in 100 yılında ihracatın 500 milyar dolara ulaşması için hummalı bir faaliyet içinde. Bu iddialı vizyonda madencilik sektörüne 15 milyar dolarlık bir hedef konuldu. Madenciler Derneği Başkanı Sönmez, “Bu hedefi rahatlıkla tutturuz. Eğer hükümet ön açıcı bazı tedbirler alırsa bu rakamı çok daha yukarıya çıkarabiliriz” dedi ve ekledi: “Geçtiğimiz yıl Haziran ayında kamuya ait tüm taşınmaz malların satışı, kirası, devri ve takası için Başbakanlık’tan izin alınması şartını getiren genelge madencilik sektöründe ciddi sıkıntı yarattı. Özellikle küçük ve orta büyüklükteki yatırımcılar, genelgenin ardından 3 aylık bir süreçte nedensiz red’ler, geciken izinlerden ötürü faaliyetlerini durdururken büyük yatırımcılar da gelecek ile ciddi tedirginlik yaşıyor”
Maden ihracatı 3 ayda % 40 arttı
Madencilik sektörü ihracatını yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 40,23 oranında artırdı. Sektörün ihracatı 2013’ün ilk üç ayında 1 milyar 170 milyon dolara ulaştı. Sektörün en fazla ihracat yaptığı ülkeler ise sırasıyla Çin, ABD, Belçika, Irak ve İtalya oldu. Sektörde Çin’in liderliği ilk çeyrekte de devam etti. Madencilerin Çin’e olan ihracatı yılın ilk üç ayında 2012 yılına kıyasla yüzde 101.5 artarak 604 milyon 633 bin dolara ulaştı.