Bankaların mevduat primleri ‘altın’ olacak

Haberin Devamı

Kasasında yaklaşık 6 milyar dolar mevduat primi bulunan TMSF, elinde bulunan varlıkları bugüne kadar devlet tahvili ile yabancı para ve TL cinsi mevduatta değerlendiriyordu. TMSF Başkanı Gül, “Rezervlerimizin bir bölümüyle altın alabiliriz. Neden olmasın?” dedi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) bankalardan topladığı mevduat sigorta primlerinin toplamı 5.8 milyar dolara ulaştı. 2003 yılından bu yana hiçbir bankanın batmaması ve geçen yıl yapılan bir düzenlemeyle kurumun prim gelirlerinin bir miktar daha artması rezervleri ciddi rakamlara taşıdı. Peki, ama TMSF elinde bulunan milyarlarca doları hangi yatırım araçlarında değerlendiriyordu? Kurumun rezerv kompozisyonunda hangi yatırım araçları öne çıkıyordu?

Bu sorulara yanıt bulabilmek için kurumun faaliyet raporlarını inceledik. TMSF’nin 2010 yılında kasasında tuttuğu 5 milyar doların yüzde 48’i Devlet İç Borçlanma Senetlerinden (DİBS) oluşuyordu. Geriye kalan yüzde 52 ise mevduat olarak bankalarda tutuluyordu. Üst Kurulun Mart 2012 tarihli faaliyet raporuna göre 2010’da yüzde 48 olan DİBS oranı yüzde 86’ya yükselmiş. Mevduatın payı yüzde 52’den yüzde 14’e gerilemiş.

TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül, değişimin nedenlerini şu sözlerle açıkladı: “Aslında bunu daha önceden yapmamız gerekiyordu. TMSF gibi bir kurumun risk ağırlıklı araçlardan uzak durması gerekir. Milyarlarca doları bankalarda tutuyorduk ve bu yüzden de bir hayli eleştiriliyorduk. Hatta ‘Mevduat yatırdığınız banka batarsa ne yaparsınız?’ diye sorular geliyordu. Biz de bu nedenle rezerv kompozisyonunda radikal bir değişime gittik.”

2.5 milyar dolarlık takas

Şakir Ercan Gül’ün verdiği bilgilere göre bankalarda tutulan 2.5 milyar dolarlık mevduat zaman içinde devlet tahviline dönüştürüldü. Ayrıca yeni toplanan mevduat primleri de direkt olarak tahvil yapıldı. Deneyimli bürokrat, “Yaptığımız bu düzenleme ile devletin borçlanmasına da ciddi anlamda katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Bu sayede borçlanma faizlerinin de yükselmesini engelledik” dedi.

“Altın almayı düşünür müsünüz?” diye sorduğumuzda Başkan Şakir Ercan Gül’den ilginç bir yanıt alıyoruz: “Mümkün görünüyor. Merkez Bankası zorunlu karşılıklarda ciddi bir düzeltme yaptı. Biz de rezervlerimizin bir bölümüyle altın alabiliriz”

Başkan Gül, ‘döviz piyasasında önemli bir oyuncu oldukları’ yönündeki eleştirilere de yanıt verdi:

“Kamu borçlanma enstrümanları için de dövize endeksli kağıtların payı ciddi anlamda azaldı. Bankacılık sistemi içinde Türk Lirası mevduatın da payı da siyasi ve ekonomik istikrara bağlı olarak ciddi anlamda düştü. Hal böyle olunca piyasa şartlarını da göz önünde bulundurarak, elimizde bulunan döviz rezervlerinin bir bölümünü sattık. Alım-satım işlemlerinin tek gerekçesi budur”

Kıbrıs’ta gerilime rağmen ikinci sondaj

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) 400 milyon dolarlık yatırım projesi hazırlayan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ikinci sondaj için kolları sıvadı. Güzelyurt bölgesinde ruhsat alan şirket sismik çalışmaların ardından ikinci sondaja başlayacak.

Doğu Akdeniz’de tırmanan gerilim ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin AB Dönem Başkanlığını üstlenmesi bile Türkiye’nin petrol arama çalışmalarını durduramadı.. TPAO, ‘Yavru Vatan’daki petrol arama çalışmalarına hız verdi. Adanın doğusunda ‘Türkyurdu’ kuyusunda sondaj çalışmalarına başlayan milli petrol şirketi, kuzeybatı bölgesindeki Güzelyurt bölgesi için de petrol ruhsatı aldı.

TPAO bölgede geniş sismik çalışmalara başladı. Sismik taramanın ardından sondaj için yer belirlenecek ve hemen ardından sondaj çalışmalarına başlanacak. Yetkililer, “Kıbrıs topraklarında ikinci sondaj için çalışmalara başladık. Böylelikle Kıbrıs’ı tam anlamıyla test ediyoruz” diye konuştu. TPAO, Kıbrıs’ta 400 milyon dolarlık yatırım programını devreye sokarken, çalışmaların adada genişletilmesi bekleniyor.

TPAO Barbaros’u bekliyor

Kıbrıs karasularında derin deniz aramaları için de ruhsat alan TPAO çalışmalara başlamak için 3 boyutlu arama yapabilen Barbaros Hayrettin gemisinin gelmesini bekliyor. TPAO kendi sismik gemi alımı için çalışmalara başlarken, gemi alınır alınmaz adanın etrafında 3 boyutlu sismik çalışmalara başlanacak.

İsrail savaş uçaklarının KKTC hava sahasını ihlaliyle yükselen gerilim Türkiye’nin petrol arama çalışmalarını şimdilik etkilemedi. Askeri kaynaklar, İsrail- Rum askeri güçlerinin petrol arama faaliyetlerini taciz etmeye kalkması halinde Deniz Kuvvetleri ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın gereken cevabı vermeye hazır olduğunu ifade etti. Uzmanlar Türkiye’nin arama yapmak için gereken ruhsatlara sahip olduğunun da altını çizdi. Rumların hak iddia ettiği 12 ruhsat alanı ile Türkiye-KKTC anlaşması ile TPAO’ya verilen bölgelerdeki ruhsatlar, halen doğalgaz rezervine ulaşılan 12. parsel dışında büyük oranda çakışıyor.

DİĞER YENİ YAZILAR