Gürültü, istisnasız herkesi etkileyen bir sorun. Zaten, gürültü tanım itibarıyla da uyumsuz, düzensiz bir biçimde çıkan, rahatsız edici her türlü sesi içeriyor ve olumsuzluk belirtiyor. Böyle bir olumsuzluğun, insan ruhsallığı üzerinde olumsuz etkileri oluyor. Gürültü gündelik performansımızı iş motivasyonumuzu etkiliyor.
Çaresizlik duygusu yaratıyor
Gürültünün çocukların konuşma, okuma yazma becerilerinde ve dikkatlerini toplamada ciddi olumsuz etkileri olduğunu gösteren çok sayıda araştırma var. Gelişim Psikolojisi Uzmanı Ayşegül Cebenoyan, bu konudaki araştırmalara dikkat çekiyor: “Araştırmalarda, çocuklarda öfke kontrolünü ve motivasyonu olumsuz etkilediği gösterilmiş.
Örneğin, gürültülü bölgelerde ders veren öğretmenler, bu öğrencileri motive etmekte zorlandıklarını, çocukların hayal kırıklıklarıyla başa çıkma becerilerinin diğer çocuklardan daha düşük olduğunu belirtmişler. Gürültülü ortamlarda uzun süre bulunmanın çocuklarda öğrenilmiş çaresizlik duygusu gelişmesine yol açtığını gösteren araştırmalar da var.”
Kalp krizi ve tansiyona neden olabiliyor!
Gürültünün, psikolojik rahatsızlıkların yanı sıra vücudun hormon düzeylerini etkilemek suretiyle çarpıntı, yüksek tansiyon gibi kalp ve tansiyon hastalıklarına
sebep olduğu biliniyor. Aralıklı ve ani gürültü, kişide ani adrenalin deşarjı yaratarak dikkat azalması, uyku düzeninde bozulmalara neden olabiliyor.
TV sesi çocuklarda öğrenme sorununa yol açıyor
Peki çocukları gürültü kirliliğinden nasıl koruyacağız? Bu sorunun cevabını Cebenoyan şöyle veriyor: “Öncelikle kendimiz gürültü kirliliği oluşturmamaya çaba harcamalıyız. Örneğin, televizyon yalnızca bir program izleniyorsa açık olmalı, izlediğimiz program sona erdiğinde televizyonu kapatmalıyız. Özellikle küçük çocuklar televizyon izlemeseler bile, bulundukları ortamdaki televizyon sesinden olumsuz etkilenirler. Araştırmalara göre uzun süre televizyon sesine maruz kalan çocuklarda öğrenme sorunlarına rastlanabiliyor. Küçük çocuklara yüksek sesler çıkaran oyuncaklar almamalı, var olanların pillerini çıkarmalıyız. Evde kullandığımız elektrik süpürgesi, çamaşır makinesi gibi eşyalarımızı seçerken sessiz çalışan modelleri tercih etmeliyiz.”
Çocuklu ailelerin gürültüsü dışarıya çıkmıyor
Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) de gürültünün olumsuz etkilerine dikkat çekti. 16 Kasım’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle “Ses Yalıtımı Zirvesi” düzenlendi. İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, “Artık sadece işyerlerinde değil, evlerde de ses yalıtımı önemli. Ses yalıtımı çocuklu ailelerin gürültü seviyesini ciddi şekilde azaltmaya yardımcı oluyor”?diyor.
Konuşmalar 1.5 metreden duyulmalı!
Kabul edilebilir gürültü düzeyi kişinin sessiz bir ortamda 1,5 metreden günlük konuşmaları anlamakta güçlük çekmeye başladığı sınırdır. Bu sınır 500, 1000 ve 2000 Hertz (Hz) frekanslarda ortalama 25 Desibel (dB) değerine karşılık geliyor.